Eğer iklim değişikliğiyle ilgi alıntılarla ilgileniyorsanız, onları da yine burada görebilirsiniz. | TED | وهناك أيضاً إقتباسات يمكنكم رؤيتها، اذا كنتم مهتمين بإقتباسات حول تغير المناخ. |
Bu iklim değişikliğiyle savaşmanın en hızlı ve en ucuz yolu olabilirdi. | TED | قد تكون أرخص، واسرع وسيلة لمكافحة تغير المناخ. |
İklim değişikliğiyle başa çıkmak için, enerji üretmenin yeni yollarını bulmalıyız. | TED | للتعامل مع تغير المناخ ، نحن بحاجة إلى طرق جديدة لتوليد الطاقة. |
Ve bence iklim değişikliğiyle ilgili yaptımız şey bu. | TED | واعتقد ان هذه هي سياسة الحل اليوم امام معضلة التغير المناخي |
Bu nedenle, eğer ciddi şekilde kentleşen gezegende iklim değişikliğiyle ilgili konuşuyorsak, çözüm için başka yere bakmamız gerek. | TED | لذا ان كنا فعلا راغبين في ايقاف مشكلة التغير المناخي على كوكبنا المتمدن هذا علينا ان ننظر الى نوعية حلول أخرى |
İklim adaleti, iklim değişikliğiyle mücadelede tüm taraflara ahlaki bir sorumluluk yüklüyor. | TED | العدالة المناخية هي ردة فعل على الجدل الأخلاقي- على كلي جانبي الجدل الأخلاقي-- للتصدي لتغير المناخ. |
Aylarca uzakta oluyoruz ve iklim değişikliğiyle ilgili ipuçları veren tortuları ele geçirmek için deniz yatağını sondalıyoruz. | TED | نخرج لأشهر من الوقت ونحفر في قاع البحر لاسترداد الرواسب والتي ستخبرنا عن قصص تغير المناخ بالشكل الصحيح. |
Eriyen alanlar, kıyılardan bu bölgedeki iklim değişikliğiyle birlikte yukarılara doğru yayılıyor. | Open Subtitles | و تلك المنطقة في تَزَايُد ، و تنتقل نحو الأعلى فوق الغطاء الجليدي مع تغير المناخ في هذا الجزء من العالم. |
Yenilikçi bir hükümetiz ve iklim değişikliğiyle yüzleşmek için tüm olasılıklara bakmalıyız. | Open Subtitles | "نحن حكومة تقدمية وفي مواجهة تغير المناخ |
İklim değişikliğiyle ilgili en endişe verici şey; gezegenimiz ısındıkça daha fazla soğutma sistemine ihtiyaç duymamız-- kendileri de büyük sera gazı emisyonları yayan sistemler. | TED | إلا أن أحد أبرز الأمور المقلقة بخصوص تغير المناخ هو أنه كلما ازدادت درجة حرارة كوكبنا، سنصبح أكثر احتياجًا لأنظمة التبريد... الأنظمة التي هي نفسها مصدر كبير لانبعاثات غازات الاحتباس الحراري. |
Ve bu iklim değişikliğiyle birlikte gerçekleşiyor. | TED | وهذا يحدث بجانب تغير المناخ. |
Gelişmiş ülkelerde herkes bu grafiği anlayabilseydi ve zihinlerinin bir bölümünü bu verilerle donatabilselerdi, iklim değişikliğiyle ilgili herhangi bir toplumsal argümanımız olmayacaktı. Çünkü aslolan, buradaki öykü. | TED | إن فهم كل فرد في الدول المتقدمة هذه الرسوم البيانية , ودمجها في مقدمة عقله , سوف لا تكون هناك مناقشات مجتمعية إضافية حول تغير المناخ لأن هذه هي القصة التي تستحق . |
İklim değişikliğiyle ilgili uzun zaman çalıştıktan sonra şu sonuca vardım: Aslında, ekonomiyle, teknolojiyle ve kamu politikalarıyla ilgili bir sorunumuz yok. | TED | الآن قد وصلت الى استنتاج بعد قضاء الكثير من الوقت في معرفة حول تغير المناخ ليس لدينا مشكلة مع الاقتصاد , التكنولوجيا , والسياسة العامة . |
Daha geçen ay, "Kıyametin Dört Atlısı"nı Thames Nehri'ne yerleştirdim, Londra'nın merkezindeki Parlamento Binası'nın tam önüne, bir şeyler değiştirmeye gücü olan insanların önüne iklim değişikliğiyle ilgili çarpıcı bir mesaj koymuş oldum. | TED | فقط خلال الشهر الماضي، وضعت "أربعة فرسان من نهاية الزمان" في نهر تاميس، في قلب لندن، أمام مقر البرلمان تمامًا، واضعين بذلك رسالة صارخة حول تغير المناخ أمام من لهم السلطة في المساعدة على تغيير الأشياء. |
İklim değişikliğiyle etkin bir şekilde baş etmemiz için ekonomimizin çoğunun fosil yakıtlara bel bağladığını kabul etmeliyiz. | Open Subtitles | إن كنّا سنواجه التغير المناخي ،بشكل مؤثر ،علينا البدء بالاعتراف بأن أكبر اقتصادنا مبني على الوقود الحفريّ |
Şimdi, iklim değişikliğiyle ilgili trajedi şu ki biz bunu basit ve dürüst bir yaklaşımla çözebiliriz; kademeli olarak artan bir karbon ücretini fosil yakıt şirketlerinden alıp bunu, yüzde yüz elektronik olarak, her ay, yasal olarak ikâmet edenlere kişi başına prensipiyle ve hükümete hiçbir pay çıkmaksızın dağıtabiliriz. | TED | الآن المأساة بخصوص التغير المناخي هو أنه يمكننا حله بمقاربة بسيطة وصادقة لرسوم كربون مرتفعة تدريجيا مجمعة من شركات الوقود الأحفوري وتم تفريقها 100 في المئة إلكترونيا كل شهر على كل السكان الشرعيين على أساس كل فرد، مع كون الحكومة لا تبقي على سنت واحد. |
Bay Dell, Rick Santorum'un iklim değişikliğiyle mücadele konusundaki sorunlarından biri de köklerinin İncil'de bulunmayışıdır. | Open Subtitles | سيد (ديل) إن أحد مشاكل السيناتور (سانتورم) مع خطة الرئيس لمكافحة التغير المناخي أن جذورها لا يمكن أن تجدها للكتاب المقدس. |
İkincisi, iklim değişikliğiyle mücadeleye başlarken bu insanların yine ihmal edilmemesi gerekiyor. | TED | وثانيا، أن تتأكد من عدم تركهم بمفردهم مرة أخرى ، عندما نبدأ في التحرك و التصدي لتغير المناخ مع إجراءات عملية تخص المناخ، وهذا ما نفعله. |