Uyandım ve bizim malzemeleri çaldığını gördüm, ve onunla gitmek istiyormuş gibi yaptım... ve bana bunu vermeye ikna ettim onu. | Open Subtitles | لقد أستيقظت, عندما كان يسرق أغراضنا لذا تظاهرت بأني أريد أن أذهب معه أقنعته بأن يعطيني هذه |
Mülkün tahribatı olarak değerlendirecekti, ama mülk senin kendi mülkün olduğundan olayı "çöp yakma" suçu olarak değerlendirmesi için zar zor ikna ettim onu. | Open Subtitles | كان سيتّهمك لتدمير المكليّة، لكن بما أنها ملكيّتكَ أنت، أقنعته بالكلام إلى إصدار مخالفة حرق المخلّفات. |
Daha fazla şey öğrenene kadar geciktirmesi için ikna ettim onu. | Open Subtitles | أقنعته أن يؤجل الأمر قليلا حتى نعرف المزيد. |
Ama size de masada bir sandalye teklif etmenin herkesin yararına olacağına ikna ettim onu. | Open Subtitles | ولكني أقنعته ، أنه من مصلحتنا. أن نعرض عليك العمل معنا. |
- Dost olduğuna ikna ettim onu. | Open Subtitles | والذي أقنعته أنك صديقٌ لي |