| Testten ilçedeki en yüksek notu aldım, ama bunun 0.0 olan ortalamama bir faydası olmadı. | Open Subtitles | أنا كان لدي أعلى نتيجة إختبار في المقاطعة لكنها لم تساوي بالضبط الـ 0,0 جي بي أي خاصتي |
| Bu ilçedeki her polis ya acilde, ya binanın içinde ya da otoparkta. | Open Subtitles | كل شرطي في المقاطعة إما في غرفة الطوارئ.. المبنى أو موقف السيارات |
| Cook County'deki en yüksek puanları aldı. Bütün ilçedeki. | Open Subtitles | بأعلى العلامات في المقاطعة, وأنا أتحدث عن المقاطعة كلها, |
| Kraliyet temsilcisi savas devam ederken ilçedeki ordudan sorumludur. | Open Subtitles | اللورد الملازم مسؤولاً عن الجيش في المقاطعة أثناء الحرب |
| Bir de ilçedeki en iri adamların bir listesini hazırlayalım. | Open Subtitles | دعينا نعمل قائمة بأكبر الرجال في المقاطعة. |
| İlçedeki insanlar mekana dokunmak bile istemiyor. | Open Subtitles | الناس في المقاطعة لا يريدون حتى لمس المكان |
| İlçedeki restoran sayısı bir elin parmakları ile sayılabilir. Bunn's Barbecue kesinlikle benim favorim. | TED | تستطيعون عد رقم المطاعم في المقاطعة فقط على يد واحدة -- "بن باربيكيو" هو المفضل لدي على الإطلاق. |
| İlçedeki gereksiz kullanımlar kapatılıyor. | Open Subtitles | إنقطع التيار الكهربائي في المقاطعة |
| İlçedeki tüm polisler bu şamatayı duymuştur. | Open Subtitles | كل شرطي في المقاطعة سمع هذه الرصاصات |
| İlçedeki en kıyak kasap dükkânı. | Open Subtitles | أفضل محل قصاب لعين في المقاطعة. |