Gazetede ilanını gördüğümde zamanla jandarmaların geleceğini biliyordum. | Open Subtitles | عندما رأيتُ إعلانك في الورقة عرفتُ أنّ بمرور الوقت الجندرمة سيأتون لا تقلقي |
Ben gazete ilanını arayan herhangi bir kızım. | Open Subtitles | أنا مجرد فتاة أجابت على إعلانك في الصحيفة |
İlk sigara yasağı ilanını görünceye kadar sigaradan nefret ediyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أكره السجائر .. فقط حتى رأيت أول لافتة تمنع التدخين |
Diyorum ki o bira ilanını misafirlerimiz gidene kadar indirsen de, bu konuyu sonra tartışsak? | Open Subtitles | لماذا لا نزيل لافتة الحانة إلى أن يغادر ضيوفنا وبعدها نتناقش حول الأمر |
Şu kostümle Times Meydanı'na çıkıp bir pasajın el ilanını dağıtıyorum. | Open Subtitles | أرتدي زي الروبورت في التايمز سكوير و أوزع النشرات على المارة |
Cenaze ilanını okuyorsun, cezaneye katılıyorsun oradaki insanları ölü kişinin evine kadar takip ediyorsun karanlığın çökmesini bekliyorsun, sokaktaki tüm çöp tenekelerine bakıyorsun işe yarar eşyaları toplayıp evine geri dönüyorsun. | Open Subtitles | تقرأ المنشور , تذهب للجنازة وتتبعهم لمنزل المتوفى , و تنتظر حتى يحل الظلام وتضرب القمامة , و تلقيها بكل أنحاء الشارع |
Çözemediğin bir şey var... sonra yola çıkacağım... neden o ölüm ilanını kapımın altından attınız? | Open Subtitles | هناك شيء واحد الذي أنا لا أستطيع الإعتقاد... وبعد بإنّني سأكون على طريقي... الذي إنزلقت ذلك النعي تحت بابي. |
Artık onlardan yapmıyorlar. Penis ilanını gösterdiğimde ne kadar tutkulu olduğunu görmeliydiniz. | Open Subtitles | كان يجدر بكم رؤية مدى شغفه عندما رأى منشور القضيب |
Gazetede ilanını gördüm. Hala ortak lazım mı diye merak ettim. | Open Subtitles | انظر، لقد رأيت إعلانك في الإعلانات المبوبة وأردت معرفة ما إذا كنت بحاجةٍ لشريك |
- Elden teslim. - İki hafta geciktin, ilanını çoktan kaldırmam lazımdı. | Open Subtitles | لقد تأخرت أسبوعين كان يجب أن أحذف إعلانك |
Girmek için 'Kabul' tuşuna basın." London Globe gazetesinde ilanını görünce inanamadım. | Open Subtitles | * لم أصدّق عندما رأيت إعلانك هنا * |
Louis, Craig's List'deki ilanını gösterdi bana. | Open Subtitles | أراني (لويس) إعلانك |
ilanını gördüm. | Open Subtitles | -رأيت إعلانك |
Araba yıkamada "eleman aranıyor" ilanını gördüm. | Open Subtitles | لقد رأيت لافتة "مطلوب مساعدة" في مغسلة السيارات |
Camdaki "Yardımcı Aranıyor" ilanını görmüştüm. | Open Subtitles | -رأيت لافتة طلب المساعدة على الواجهة |
Bu kayıp ilanını aklını karıştırmasına sakın izin verme tamam mı? | Open Subtitles | ولا تدعي تلك النشرات أو أي شيء أخر تسيطر على تفكيرك, حسنآ؟ |
Oradaki bir yığın el ilanını gördün mü? | Open Subtitles | أترى كومة النشرات هناك؟ |
Nerede olduğunu bilsem bu el ilanını bastırır mıydım? | Open Subtitles | أكنتُ لأطبع هذا المنشور لو كنتُ أعرف مكانها؟ |
Beyefendiye el ilanını göster, Flintwinch. | Open Subtitles | أعط الرجل المنشور ، "فلينتوينش". |
O ölüm ilanını bana yardım etmek için bıraktığınızı mı söylüyorsunuz? | Open Subtitles | تقول بأنّك تركت ذلك النعي لمساعدتي؟ |
Bu ölüm ilanını bizzat kendisi yazdı. Son satırı okuyun. | Open Subtitles | -لقد كتب هذا النعي بنفسه، اقرأوا السطر الأخير |
İlk mükâfatının ilanını hep sakla. | Open Subtitles | عليكَ الإحتفاظ بأول منشور لك |