Ashley ve Justin davacı taraf ile anlaşma yaptı. | Open Subtitles | آشلي و جاستن عقدا صفقة مع النيابة العامة |
Geçen yıl kaybolduğum gece bir şey ile anlaşma yaptım. | Open Subtitles | العام الماضي ليلة اختفائي أبرمت صفقة مع شيئاً ما |
Ama hastalık izni almaları konusunda ekip ile anlaşma yapmıştım ben. | Open Subtitles | لكن كان لديَ أيضًا اتفاق مع الحفارينَ ،في ذلك الموقع للقيام بإضراب |
Görevini ve neden Yakuza ile anlaşma yaptığını bilmediğimiz müddetçe onun ve Kuzey Koreli patronlarının bir adım gerisinde olacağız. | Open Subtitles | إذا لم نعرف ما هي تلك المهمة ولماذا هي تتعامل مع الياكوزا فسنبقى خلفها بخطوة هي ورؤسائها من كوريا الشمالية |
Şeytan ile anlaşma yapmaya hazır mısın? | Open Subtitles | أتشعر برغبة في معاهدة الشيطان؟ |
Şu anda İsrail ile anlaşma halinde olduğumuzdan terörist malzeme temin servisimiz hizmet dışıdır. | Open Subtitles | خدمه دعم الارهابيين متوقفه لاننا مشغولون بالتفاوض مع إسرائيل |
Ailesi, cinayetle yargılanmasın diye Bölge Savcısı ile anlaşma yapmış. | Open Subtitles | والداه عقدوا اتفاقاً مع المدعي العام لكي لا يتم اتهامه بارتكاب جريمة قتل |
Amerika Birleşik Devletleri, Sovyetler ile anlaşma yapmayacaktır. | Open Subtitles | الولايات المتحدة لن تعقد أيّ صفقة مع الإتحاد السوفيتي. |
Eğer o yaptıysa, bölge savcılığı ile anlaşma yapmak çok akıllıca olurdu. | Open Subtitles | ،إن كان كذلك فإنه لأمر ذكي للغاية بأن يعقد صفقة مع مكتب مدعي عام المقاطعة |
Senato Azınlık Lideri ile anlaşma yapıyor. | Open Subtitles | ويعقد صفقة مع زعيم الأقلية في مجلس الشيوخ |
Bayan Florrick eşiniz politik çıkarları uğruna oğlunu hapisten çıkartmak için Lloyd Garber ile anlaşma yaptı mı? | Open Subtitles | سيدة فلوريك هل قام السيد فلوريك بعقد اي صفقة مع السيد لويد غاربر لاطلاق سراح ابنه |
Şu Ejderha Kraliçe ile anlaşma yapacağız. | Open Subtitles | نحن ستعمل جعل اتفاق مع هذه الملكة التنين. |
Dr. Matt ile anlaşma yaptık. | Open Subtitles | عملت على التوصل الى اتفاق مع الدكتور مات. |
Nasıl bir hasta ile anlaşma yapmak bu sanabir şey söylemeyeceğim Onlara yardım etmek gerekir ? | Open Subtitles | كيف تتعامل مع مريض لا يرغب بإخبارك بالأمر الذي ستستطيع من خلاله مساعدته |
Görevini ve neden Yakuza ile anlaşma yaptığını bilmediğimiz müddetçe onun ve Kuzey Koreli patronlarının bir adım gerisinde olacağız. | Open Subtitles | إلا إن لم نعرف ما هي مهمتها هذه ولماذا هي تتعامل مع الياكوزا فسنكون حينها خلفها هي ورؤسائها من كوريا الشمالية بخطوة |
Şeytan ile anlaşma yapmaya hazır mısın? | Open Subtitles | أتشعر برغبة في معاهدة الشيطان؟ |
Şeytan ile anlaşma yapmaya hazır mısın? | Open Subtitles | -أتشعر برغبة في معاهدة الشيطان؟ |
Şu anda İsrail ile anlaşma halinde olduğumuzdan terörist malzeme temin servisimiz hizmet dışıdır. | Open Subtitles | خدمه دعم الارهابيين متوقفه لاننا مشغولون بالتفاوض مع إسرائيل |
Üvey annem de DA ile anlaşma yaptı. | Open Subtitles | وعقدت زوجة أبي اتفاقاً مع المدعي العام |
Kaybediyorduk ben de Oz Büyücüsü ile anlaşma yaptım. | Open Subtitles | كنا سنخسر لذا عقدت صفقةً مع ساحر |
Arkasından Sarah ile anlaşma yapabilirsin diye düşünmüştü. | Open Subtitles | لقد ظنت أنك قد تعقد إتفاق مع (سارة) من وراء ظهرها. |
Sana yaptıklarıma veya Sophia ile anlaşma yaptığıma dair hiçbir kanıtın yok olsaydı kullanırdın. | Open Subtitles | لا تملك أيّ دليلٍ عمّا فعلتُه معك أو اتّفاقي مع (صوفيا)، و إلّا لكنتَ استخدمتَه |