ويكيبيديا

    "ile doğrudan" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • مباشر مع
        
    • مباشرة مع
        
    • مباشرة ب
        
    Karşılaşmaya ramak kala Kennedy, Moskova ile doğrudan bağlantı kurulmasını istedi. Open Subtitles مع المواجهة الوشيكة، اراد كينيدي فتح اتصال مباشر مع موسكو
    Bay Hoffmeister ile doğrudan temasınız olmayacak. Open Subtitles سيكون لديك أي اتصال مباشر مع هير هوفميستر،
    Tedarikçilerden "nob" rumuzunu kullanan bir gizli ajan, iddialara göre Korkunç Korsan Roberts ile doğrudan iletişime geçince operasyon hızlandı. Open Subtitles عندما قام عميل سري يستخدم اسم مورد يدعى نوب زعم أنه يمكنه عمل اتصال مباشر مع القرصان الرهيب روبرتس الذي من شأنه أن يؤدي إلى تطور مؤسف للأحداث
    Mike sakın unutma, Kitt ile doğrudan saldıramazsın. Open Subtitles مايك ، تذكر ، لا يمكنك الهجوم مباشرة مع كيت
    Saat 22:45'de airbus ile kontakt kurdun ve havalimanı ile doğrudan iletişim kurmasını istedin. Open Subtitles في 22: 45 أتصلت بالإيرباص وأخبرتهم بالتواصل مباشرة مع المطار
    Süje ile doğrudan görüşeceğim. Open Subtitles مُدني بالبث في إتصال مباشر مع العميل
    Bu semtteki kütüphanemiz bir parkın içinde inşa edilmiş ve bu park özellikle eroin olmak üzere, uyuşturucunun bulunabildiği ve açıkta kullanıldığı bir yer olarak ün kazanmıştır ve bu nedenle bölge insanları her gün uyuşturucu ticareti ve kullanımı ile doğrudan temas hâlindedir. TED وهكذا داخل الحي، تقع مكتبتنا داخل حديقة، التي لسوء الحظ اكتسبت سمعة بكونها مكانًا للعثور على العقاقير واستخدامها، خاصة الهيروين. في العلن، مما وضعنا نحن والمجتمع في تواصل مباشر مع تجارة المخدرات واستخدامها على نطاق يومي.
    Ilia, V'Ger ile doğrudan temas kurmamıza yardım et. Open Subtitles (آليا) (ساعدينا، قومي بإتصال مباشر مع (في جير
    Cesur Amerikan askerleri şu anda Corto Maltese'de, Sovyet askerleri ile doğrudan çatışma halindeler. Open Subtitles بواسل القوات الأمريكية يتشاركون في قتال مباشر... مع جنود الإتحاد السوفيتي في (كورتو مالتيز...
    Henderson ile doğrudan çalışmış. İşte bu. Open Subtitles وكان يعمل بصفة مباشرة مع (هندرسون)
    Tamam mı? Fakat gerçekte, hikaye web tabanlı iletişim ve uygulamaların çalıştığı kritik uygulamanın yüzde 70'i -- büyük e-ticaret siteleri dahil, yüzde 70-- Microsoft ile doğrudan rekabet ederek bu biçimde üretiliyorlar -- net'in bir bileşenini ele geçirmeye çalışmak için merkezi stratejik bir kararda-- önemsiz bir konu değildir. TED صحيح؟ لكن في الواقع، القصة ليست عن ال 70 بالمائة، تشمل مواقع التجارة الإلكترونية الكبيرة-- 70 بالمائة من التطبيقات المهمة التي فيها تنتج الإتصالات المبنية على الويب وعمل التطبيقات في هذا الشكل في منافسة مباشرة مع مايكروسوفت، ليس في قضية هامشية -- في قرار مركزي إستراتيجي لمحاولة التحكم في عنصر على الشبكة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد