Endüstri ile işbirliği yaparken masa başı işleri ertelemelisiniz ki bu endüstrinin aynı fikirde olmadığı ortak faydayı teşfik eder. | TED | عندما تتعاون مع الصناعة، فأنت تطعن لا محالة في أشياء ربما تعزز الصالح العام والتي ستكون ضد مصالح الصناعة. |
- Ayrıca çalışanlarınıza FBI ile işbirliği içinde olmalarını söylerseniz minnettar olurum. | Open Subtitles | لكَ ذلك وسأقدّر لكَ أيضاً لو أخبرتَ جماعتكَ أن تتعاون مع المباحث الفيدراليّة |
Ama eğer şu anki durumumuzu düşünürsek, ...muhtemelen Saklı Şelale Köyü ile işbirliği yapmıştır. | Open Subtitles | ولكن , إذا قمت بتحليل وضعنا الحالي ستجد أنه على الأرجح تعاون مع قرية الشلال المخفية |
Soru şu ki: Şirket ile işbirliği değişim için önemli bir yol olabilir mi? | TED | إذًا، فالسؤال هو: هل يمكن أن يكون التعاون مع الشركة وسيلة فعالة للتغيير؟ |
Quantico'dan Ajan Jareau ve Penelope Garcia ile işbirliği yapın. | Open Subtitles | نسق مع العميلة جارو وغارسيا في كوانتيكو |
Yeni deniz sondaj teknikleri, bizim ABD ile işbirliği yapmamız anlamına geliyor. | Open Subtitles | -تقنيات حفر البحرية الجديدة تعني أننا سوف نتعاون مع الولايات المتحدة الأمريكية |
Bu piçler Büro 39 ile işbirliği içindeler. | Open Subtitles | الأوغاد متعاونين مع المكتب 39 |
Bunlar Tauri, kendileri Tok'ra ile işbirliği içindeler. | Open Subtitles | هؤلاء هم التاوري، هم من تحالفوا مع التوكرا |
Geçmişte Atlılar ile işbirliği yaptım. | Open Subtitles | لقد تعاونت مع فارس في البداية |
Ve tüm dünyada ki yönetimler halk sağlığı ve çevre sorunlarını çözmek için endüstri ile işbirliği yapıyorlar, sıklıkla birçok şirket ile yapılan işbirlikleri ki bu çözmeye çalıştıkları problemleri meydana getiriyor ve şiddetlendiriyor. | TED | كل الحكومات حول العالم تتعاون مع الصناعة لحل مشاكل الصحة العامة والبيئة، وغالباً ما تتعاون مع الشركات ذاتها التي تخلق أو تفاقم المشاكل التي يحاولون حلها. |
Daha ziyade Dongranguk ile işbirliği yapmaz mıydınız? | Open Subtitles | هل تريد ان تتعاون مع دونغرانغوك ؟ |
Dongranguk ile işbirliği yapmak ister misin? | Open Subtitles | اتريد ان تتعاون مع دونغرانغوك ؟ |
Hepsi dolandırıcı ve NSA ile işbirliği içindeler. | Open Subtitles | . فكلها على تعاون مع الأمن القوميّ |
'Kızıl Yakut'u Mısır'daki hükümete ait kazı alanından çalmak için Dawson ile işbirliği yapmıştı. | Open Subtitles | لقد تعاون مع داوسون لسرقة "القلب القرمزي من موقع حفريات حكومية في مصر |
Kötü ile işbirliği etmemek bir görevdir. | Open Subtitles | أن أؤمن بأن عدم التعاون مع الشر هو واجب علينا |
2003'te bilgisayar uzmanı Adam Montandon'la bir proje başlattım ve Slovenya'dan Peter Kese, Barselona'dan Matias Lizana ile işbirliği sonucunda bu elektronik göz ortaya çıktı. | TED | في العام 2003، بدأت مشروعاً مع عالم الحاسوب آدم مونتاندون، وكانت النتيجة، مع مزيدٍ من التعاون مع بيتر كيث من سلوفينيا وماتياس ليزانا من برشلونة، هي هذه العين الإلكترونية. |
Stephen King ile işbirliği yapma olasılığını dört gözle bekliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أتطلع لمنظور التعاون " مع " ستيفن كينغ - مؤلف روايات رعب - |
General Bressler ile işbirliği yapın. | Open Subtitles | "نسق مع اللواء "بريسلر |
Veya Dake ile işbirliği yapıp Chuck'ın yerine gelecek kişi hakkında şansımızı denemeliyiz. | Open Subtitles | أو نتعاون مع (دايك) ونجرب حظنا عند البدء من جديد مع بديل (تشاك) |
Büro 39 ile işbirliği içindeler. | Open Subtitles | إنهم متعاونين مع مكتب 39 |
Diğerleri Lucifer ile işbirliği yaptı. | Open Subtitles | بينما البقية تحالفوا مع الشيطان |
"Eşit şartlar altında hem Littlewood hem de Ramanujan ile işbirliği yaptım." | Open Subtitles | (لقد تعاونت مع كلًّا مِنْ (ليتلوود) و(رامانوجان" ".على شيءٍ من قدم المساواة بيننا" |