ويكيبيديا

    "ilerleyen" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لاحق
        
    • عند ميل
        
    • المتقدمة
        
    • ولاحقاَ
        
    • و يبطئه
        
    • التقدم في
        
    • في نهايات
        
    Aynı gün ilerleyen saatlerde bir arıcı, gazetecilere arılarının olduğu sahaya sanki atom bombası atılmış gibi olduğunu söyledi. TED وفي وقتٍ لاحق من ذلك اليوم، قالت إحدى مربيات النحل للصحفيين بأن حديقة نحلها بدت وكأنها ضربت بقنبلة نووية.
    Yılın ilerleyen zamanlarında uçuş sırasında rokette sorun olmasıyla alakalı bir demo daha yapacağız. TED سنقوم أيضاً بعرض آخر في وقت لاحق من هذا العام في حال واجهتنا مشكلة في الصاروخ أثناء الرحلة.
    Polis kurbanların ismi dışında bir bilgi vermedi ancak bugünün ilerleyen saatlerinde bir basın toplantısı olacağı söylendi. Open Subtitles لم تفدنا الشرطة بأية معلومات بإستثناء أسماء الضحايا ولكن سيعقد مؤتمراً صحفياً في وقتٍ لاحق اليوم
    040 kerterizinde ilerleyen yeni su üstü teması. Open Subtitles صلة أتصال سطحية جديدة 0-4-0 عند ميل واحد بحري
    İlerleyen birlikler politik olarak masumdu. Open Subtitles فى هذا الشأن كانت القوات المتقدمة بريئة سياسياً على الأقل
    İlerleyen dakikalarda, Prenses Mia da programıma katılarak su samurlarını kurtarma hareketi hakkındaki fikirlerini söyleyecek. Open Subtitles ولاحقاَ في البرنامج ستنضم إلينا أميرتنا .. الأميرة ميا
    Hayatımın ilerleyen vakitlerinde çokuzaklardabiryerlerde başka insanlar için daha farklı şeyler hissedecektim. Open Subtitles في وقت لاحق من حياتي, بدأت اطور مشاعر اعمق تجاه غيري من الناس.
    Boğazındaki tüpü günün ilerleyen saatlerinde çıkaracağız. Open Subtitles سنخرج هذا الأنبوب من حلقك في وقت لاحق من اليوم
    Boğazındaki tüpü günün ilerleyen saatlerinde çıkaracağız. Open Subtitles سنخرج هذا الأنبوب من حلقك في وقت لاحق من اليوم
    FBI günün ilerleyen saatlerinde resmi bir açıklama yapacaktır. Open Subtitles ستقوم وكالة اف بي آي بتقديم بيان رسمي في وقت لاحق اليوم
    Gecenin ilerleyen saatlerinde Londra'dan ünlü bir müfettiş geldi. Open Subtitles لكن في وقت لاحق من ذلك الليل وَصلَ مفتش مشهور مِنْ لندن
    İlerleyen saatlerde seni eşim Bayan Pepperfield'la tanıştırayım. Open Subtitles سأعرّفُك على السيّده.بيبرفليد في وقتٍ لاحق من هذه الليله
    İlerleyen saatlerde kaynağımızla buluşacağız... diğer adıyla "Death Awaits". Open Subtitles في وقت لاحق من الليلة سنلتقي مع مصدر مجهول
    Sonra gecenin ilerleyen saatlerinde Chrissie Orlando'yla trampoline gitmiştim. Open Subtitles وبعد ذلك هَبطتُ على كريسي أورلندو على الترامبولينِ في وقت لاحق من ذلك الليل؟
    Aynı gün ilerleyen saatlerde polise isimsiz bir ihbar telefonu geliyor. Open Subtitles في وقت لاحق من ذلك اليوم، مُكالمة مجهول تعطيّ معلومات مهمة للشّرطة.
    Eğer kartlarını doğru oynarsan, gecenin ilerleyen saatlerinde kafanı süsleyen bir çiftin olabilir. Open Subtitles إذا كنت تلعب بطاقات الحق الخاص بك، قد يكون لديك زوج رايات عبر رأسك وقت لاحق الليلة.
    O gece ilerleyen saatlerde, bunu konuşmak için yanına gittim. Open Subtitles في وقت لاحق من تلك الليلة، ذهبت إلى والدي لحديث عن ذلك
    Bunu sana söylememem gerekiyor ama bugün ilerleyen saatlerde başka bir boyuttan gelen Croatoan adındaki bir canavar tarafından ele geçirileceksin. Open Subtitles ليس من المفترض ان اقول لك ذلك لكن في وقت لاحق من هذا اليوم سوف يُتحكم بك بواسطة كروتوان , وحش من بعد اخر
    Kongre, bugün ilerleyen zamanlarda oylama yapacak. Open Subtitles تم تعيين نواب للتصويت في وقت لاحق اليوم.
    040 kerterizinde ilerleyen yeni su üstü teması. Open Subtitles صلة أتصال سطحية جديدة 0-4-0 عند ميل واحد بحري
    İlerleyen Rus hattına sığınmaktansa Amerikalılara teslim olmayı tercih ediyorlardı. Open Subtitles كانوا أكثر ميلاً للوقوع فى أسر القوات الأمريكية عوضاً عن الوقوع فى يد القوات الروسية المتقدمة
    İlerleyen dakikalarda, Prenses Mia da programıma katılarak su samurlarını kurtarma hareketi hakkındaki fikirlerini söyleyecek. Open Subtitles ولاحقاَ في البرنامج ستنضم إلينا أميرتنا .. الأميرة ميا
    Joe Ridley, hızla ilerleyen yaşlanma süreçlerini durdurabileceğini düşünmüştü. Open Subtitles جوى ريدلى " ، إعتقد أنه يستطيع أن يأخذ كبرهم المعجل و يبطئه
    Günün ilerleyen saatlerinde bir şeyler öğrenebileceğimi umuyorum. Böyle tahrik olmaya devam edersem, doktora görünmek zorunda kalacağım. Open Subtitles آمل بعض التقدم في هذه السيدة اليوم , لو بقيت تصلباتي أكثر ربما أستشير طبيبي
    Çin ve Japonya'daki 18 pirinç sahasını inceledik ve yüzyılın ilerleyen zamanlarında beklediğimiz koşullar altında onları yetiştirdik. TED بحثنا في 18 نوع من الأرز في الصين واليابان وزرعناها تحت الظروف التي قد تتوقعوا وجودها في نهايات القرن الحالي.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد