Ağaçlar çalılarla, çalılar çimenlerle ve diğer hepsi birbirleriyle iletişim kurar. | Open Subtitles | الاشجار تتواصل مع الشجيرات و الشجيرات مع الحشائش... و كل الوسائط |
Her cep telefonu mikrodalgalarla iletişim kurar. | Open Subtitles | كل الهواتف المحمولة التي تتواصل بالموجات |
Bir çok tür kelimeler olmadan iletişim kurar. | Open Subtitles | أنت تعلم، العديد من الكائنات تتواصل بدون حديث |
Benim geldiğim yerde insanlar yumruklarıyla iletişim kurar. | Open Subtitles | من حيث أنتمي، يتواصل الناس بواسطة قبضتهم |
Büyürken ve bir yandan östrojen salgılarken sadece büyümeyi koordine edip döl yatağını hazırlamaz. Ayrıca folikül gelişimini iyi hale getirmek için beyin ile iletişim kurar. | TED | و خلال نضجه يستمر بإطلاق الإستروجين هذا الهرمون لا يساعد فقط على تنظيم النمو و تحضير الرحم ، بل يتواصل مع الدماغ حول كيفية تطور الجريب بشكل جيد |
Peptid, beden ve zihin arasında iletişim kurar. | Open Subtitles | البيبتايد، حيث يتواصل العقل والجسد |
Nöronlar elektriksel tepkileri kullanarak iletişim kurar. | Open Subtitles | تتواصل الخلايا العصبية باستخدام نبضات كهربائية فقط إقتلني |
Her dil, farklı derecelerdeki tonlar ile iletişim kurar. Mesela Mandarin dilinde ses tonundaki değişiklik aynı fonetik heceye tamamen farklı bir anlam verebilir. Ya da İngilizce'de cümle sonunda yükselen perde | TED | تتواصل جميع اللغات باعتماد درجات متفاوتة من الطبقات، سواء كانت لغة المندرين الصينية حيث يعطي التحول في نبرة الصوت للمقطع الصوتي ذاته معنى مختلفًا تمامًا، أو كانت الإنجليزية، حيث تعطي الطبقة المرتفعة من الصوت في نهاية الجملة |
Teknik olarak Cosmo konuşmaz. Telepatik olarak iletişim kurar. | Open Subtitles | تقنياً، (كوزمو) لا يتحدث إنه يتواصل تخاطرياً |