ويكيبيديا

    "iletken" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الموصل
        
    • موصل
        
    • الموصّل
        
    • ناقل
        
    • موصلة
        
    • الموصلات
        
    • الموصلة
        
    • موَصّل
        
    • للوصل الكهربي
        
    Illinois Üniversitesi'nden iki bilim adamı, basit yöntemler ile iletken mürekkep yapmak için bir çalışma yayınladıklarında bunu anladılar. TED عالمان في جامعة الينويز فهما هذا عندما نشرا ورقه عن طريقة ابسط لصنع الحبر الموصل
    Hayır, tabii ki yetmez, hele bir de insan vücudu gibi zayıf bir iletken varsa. Open Subtitles لا، لا سيما إن كان الموصل الكهربائي لجسم الإنسان
    UIUC deki Lewis laboratuvarlarından iletken bir kalem. TED قلم موصل من مختبر لويس في جامعة إلينوي.
    Bilemeyeceğim ufacık bir iletken bile çok büyük farklar doğurabilir. Open Subtitles لا أعرف، إن كان الموصّل الصغير من شأنه أن يحدث تغييراً كبيراً
    Limon suyu? İyi bir iletken ancak sende neden bu kadar var? Open Subtitles عصير الليمون، إنه ناقل جيد لكن لماذا لدينا الكثير منه؟
    Durumların devasa üst üste binişi elektronların malzeme içindeki hareket biçimini yönlendirerek; iletken mi yalıtkan mı yoksa yarı iletken mi olacağını belirler. TED ويحدد التراكب الهائل للحالات طريقة تحرك الإلكترونات خلال المادة، سواء أكانت مادة موصلة أم عازلة أم شبه موصلة.
    Kocaman bir tüp yetine yarı iletken ince bir katman halinde ve bir gama detektörü işlevi görüyor. TED انه ليس مكون من الكثير من الاسلاك ولكن من طبقة رقيقة من مادة أشباه الموصلات التي هي بمثابة كاشف لأشعة جاما
    Farklı yük altında, farklı bir yapısı vardır. Ve aslında bu yapıyı küçük miktarlarada iletken fiberler ekleyerek bir sensör yapıp inceleyebilirsiniz. TED تحت تأثير حمل مختلف، يكون بنية مختلفة. ويمكنكم بالفعل استخدام ذلك وبوضع في عدد صغير من الألياف الموصلة لكي نجعله جهاز استشعار.
    İletken jel, akımın onu yakmasını önleyecek. Open Subtitles هلام موَصّل لمنع التيار الكهربائي من إشعال النار فيه.
    Karaciğerinde kitle var gibi gözüküyor ama kaburgalarındaki iletken metaller görmemize engel oluyor. Open Subtitles وبدا لنا أنه يوجد ورم في كبده لكن القضيب المعدني الموصل في أضلاعِه يحجب الرؤية
    Ne olduğunu anlayamamıştım ama bir nevi iletken görevi görüyor olabilir. Open Subtitles المخاط على جسد الضحيه لم أفهم ما هي لكن لابد أنها تعمل كنوع من الموصل
    mesela yazıcıdan çıkarılmış devre kartları kullanmak yerine iletken boyalarla devre çizebiliriz. TED حبر موصل يمكننا من رسم الدوائر بدلا عن استخدام لوحات الدوائر المطبوعة التقليدية او اسلاك.
    Dünyadaki her şey ya iletken ya da değil. Siz de bunları beraber kullanabilirsiniz. TED اي شئ في العالم اما موصل او غير موصل، يمكنك استخدامهم سوياً.
    Geçit çok güçlü bir süper iletken. Ama emin olmak için doğru adımları... Open Subtitles البوابة موصل قوي جدا لكننا يمكن لأن نتخذ إجراءات الأمان
    Bütün bina süper iletken bir anten şeklinde dizayn edilmiş, ve sadece bedensiz varlıkları toplamak için inşa edilmiş. Open Subtitles إنّ البنايةَ الكاملةَ ضخم , الموصّل الممتازلامس... الذي صُمّمَ وبُنِى بشكل واضح للغرضِ...
    Kurbanımızın üstüne sürdüğünüz bu iletken boyadan bahseder misiniz? Open Subtitles بي ) هل يمكنكِ أن تخبرينا عن هذا الطلاء الموصّل الذي وضعتيه على أحد ضحايانا؟
    Bu işe başladığımda, bazı matbaacılarla konuştuğumda, onlara ne yapmak istediğimi söylediğimde ki bu; kağıda iletken mürekkep basmak istediğimdi, bana imkansız olduğunu söylediler. Bunu hep yapıyorlar. TED وعندما تحدثت مع بعض عمال الطباعة في أول الأمر وأخبرتهم عما كنت أريد أن أفعل وهو طباعة حبر ناقل للتيار على الورق فقالوا لي أني لا أستطيع القيام بذلك ومرة أخرى,واجهت أحب الأمور إليً.
    Peki, demir iletken mineraldir. Open Subtitles حسناً,الحديد معدن ناقل
    Hareket etmesi için iletken maddeye ihtiyaç duyduğunu düşünüyoruz. Open Subtitles نعتقد أننا نحتاج لمواد موصلة لضرورة التنقل
    Varlığın hareket etmek için iletken maddeye ihtiyacı olduğunu söylemiştiniz, değil mi? Open Subtitles قلت أن هذا الكيان يحتاج لمادة موصلة للانتقال, صحيح؟
    Ev içi gaz dedektörlerinin ayarlanmasında, yarı iletken imalatında. Open Subtitles معايرة كاشفات الغاز المنزلي تركيب أشباه الموصلات
    İki iletken tabakayı yan yana koyarak aradaki boşluktan yararlanarak kuantum parçalarından kurtulabiliyorlar. Open Subtitles وضعوا اثنتين من الصفائح الموصلة قريبة جداً من بعضها البعض لإعاقة التقلّبات الكمّية في الفجوة بينهما.
    İletken jel, akımın onu yakmasını önleyecek. Open Subtitles هلام موَصّل لمنع التيار الكهربائي من إشعال النار فيه.
    Yeni madde elektriksel direncinin kaybediyor... ve süper iletken haline geliyor. Open Subtitles المواد الجديدة تفقد كل المقاومة الكهربائية وتصبح قابلة للوصل الكهربي

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد