ويكيبيديا

    "ilgilendirir" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • شأني
        
    • شأنك
        
    • شأنى
        
    • شأن
        
    • يخصني
        
    • شأننا
        
    • يخصنا
        
    • إختصاصي
        
    • شاني
        
    • شأنكِ
        
    • يخصّني
        
    • يعنيني
        
    • عملُكَ
        
    • شانك
        
    • شأنكَ
        
    Özel hayatım beni ilgilendirir, ama haberin olsun diye söylüyorum, çok sıkıcı biriydi. Open Subtitles حياتي الخاصة هي من شأني أنا لكن فقط للمعلومية.. لقد كان مملاً جداً
    Gel gelelim içindeki verem mikrobu beni ilgilendirir. Open Subtitles لكن كما ترى بكتيريا السُل التي بداخلك هي من شأني
    Eğer çalıntı paraysa evet, beni ilgilendirir. Open Subtitles ، إذا كانت النقود مسروقة فهذا من شأني يا سيدي
    Bu seni ilgilendirir tabii. Ama senin yerinde olsam kendim söylemek isterdim. Open Subtitles هذا شأنك بالطبع ، أعتقد أننى إذا كنت فى محلك ، لوددت ذلك
    - Bu beni ilgilendirir. - Hayır. Open Subtitles ــ هذا شأنى أنا أيها المفتش ــ لا أنت مخطئ يا سيدى00
    Diğer insanların yaptıkları onları ilgilendirir, kesinlikle. Open Subtitles مايفعله وما لا يفعله الناس هو شأن خاص بهم
    Eğer ben, kıçımın otoparktaki yerimde dışarı sarkmasını istiyorsam, bu beni ilgilendirir. Open Subtitles إن أردت أن يتدلى جسدي خارج مساحة الوقوف خاصتي... فذلك من شأني...
    Belki beni ilgilendirmez. Belki de ilgilendirir, bilmiyorum ama senin için endişeleniyorum. Open Subtitles ربما هذا ليس من شأني و ربما هو من شأني , لا أعلم
    Yatak odamda ne yaptığım, beni ilgilendirir. Open Subtitles ان ما أفعله في غرفة نومي هو شأني الخاص أتفهمين ؟
    İşin içinde kız kardeşim varsa, beni ilgilendirir. Open Subtitles إن كان الأمر يتعلق بشقيقتي، فهو من شأني.
    Eğer bir arkadaşımdan araba ödünç aldıysam bu beni ilgilendirir,tamam mı? Open Subtitles لأنني استعرت العربة من صديق لي هذا شأني, حسنا , ذلك ما في الأمر
    Eğer bir arkadaşımdan araba ödünç almışsam bu beni ilgilendirir. Open Subtitles لأنني استعرت العربة من صديق لي هذا شأني, حسنا , ذلك ما في الأمر
    Eğer ulusal güvenlikle ilgili benim bilmediğim bir şeyler dönüyorsa, beni ilgilendirir. Open Subtitles لو أن هناك أمر ما لا أعرفه ويخص الأمن القومي، فهو من شأني
    Bu akşam seninle odaları değişeceğimize göre, bence ilgilendirir. Open Subtitles بما أننا أنت وأنا سنتبادل الغرف الليلة، فأعتقد أنه من شأنك
    Bütün o para ve diğer şeyler seni ilgilendirir. Ama seni seviyor. Onunla olmalısın. Open Subtitles كل ذلك وكل الأموال من شأنك لكنها هي تحبك أنت
    Ben sadece bulurum, dedektif. Gerisi sizi ilgilendirir. Open Subtitles أنا أعثر عليهم أيها المحقق ما تفعله أنت بهم هو شأنك
    Bu ne beni ne de seni ilgilendirir Open Subtitles لا أحد يتدخل فى شأنى وذلك أيضا ليس من شأنك.
    Doğru, fakat Reis'i ilgilendirir. Bu durumda beni de ilgilendirir. Open Subtitles أنتَ مخطئ، إنّه شأن السيّد وهذا ما يجعله شأني
    Yani, evet ama bu beni ilgilendirir. Benim özelim bu. Open Subtitles لا، حسناً، لكن ما أفعله يخصني وحدي إنه أمر شخصي
    Yatak odamızda yaptıklarımız bizi ilgilendirir ve Lynbrook'un o..spusu olarak tanınmamayı tercih ederim. Open Subtitles ما نفعله في غرفة نومنا هو من شأننا فقط وأنا أفضل ألا أكون مشهورة كعاهرة لينبروك
    Meraklı olmaktan vazgeç. Karımla aramızdakiler bizi ilgilendirir. Open Subtitles توقف عن كونك فضولياً، ما بيني وبين زوجتي يخصنا نحن فقط.
    Belediye başkanıyım ben. Bu kasabada olan her şey beni ilgilendirir. Open Subtitles أنا العمدة، كل ما يجري في المدينة من إختصاصي
    Git buradan. Bu seni ilgilendirmez. - İlgilendirir. Open Subtitles ـ هذا ليس من شانك ـ بلى هو من شاني
    -Bu seni ilgilendirmez. -Evet, ilgilendirir. Bademciklerimi emdin. Open Subtitles ليس من شأنكِ - ،بلى ، إنه كذلك - إمتصيت لوزي الحلقيه للتو
    Saygısızlık etmek istemem ama hayatımı yaşayış biçimim beni ilgilendirir. Open Subtitles مع فائق احترامي، طريقتي في الحياة شأنٌّ يخصّني.
    Hey, ofiste olduğu zaman beni ilgilendirir. Open Subtitles لا هذا الأمر يعنيني إذا كان في مكان العمل
    Evin içinde yaptıklarım sadece beni ilgilendirir. Open Subtitles عندما أنت تَعمَلُ هو داخل، هو عملُكَ الملعونُ الخاصُ.
    "Seni ne ilgilendirir" dedi bana. Ben de "bence bu yaptığın doğru değil" dedim. Open Subtitles فقال، "وما شأنكَ أنتَ؟" فقلتُ، "لأنّني لا أظنّه أمراً صائباً."

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد