Endişelenmemem gerektiğini, bunla ilgileneceğini söylemiştin. | Open Subtitles | قُلت أنك ستعتني بهذا، بأن ليس لدي أيّ شيء لأقلق حوله. |
Müdür bununla ilgileneceğini söylediği için şimdilik bekleyip göreceğiz. | Open Subtitles | المديرة قالت بأنها ستعتني بذلك في الوقت الحاضر لذا يجب علينا الانتظار ورؤية ما سيحدث |
En başından kendisiyle ilgileneceğini söyledi. | Open Subtitles | من البداية قال بأنه سيهتم .بالعلية بنفسه |
Saati unut. Sam Gershon benimle ilgileneceğini söyledi. | Open Subtitles | إنسى الساعه ,سام جروش قال أنك ستهتم بأمرى |
Bana işime gitmemi ve onunla ilgileneceğini söyledin. | Open Subtitles | قلتِ لي بأن أذهب إلى العمل و أنكِ ستعتنين بها |
-Eski piç kurusu sevgilim benimle ilgileneceğini, bana bakacağını söyledi. | Open Subtitles | صديقي السابق اللعين قال أنه سيعتني بي |
Ve senin ilgileneceğini düşündüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | و انا لا اصدق بأنها فكرتك انكِ ستهتمين |
Çünkü senin yanındayım ve ben de dahil buradaki herkesle ilgileneceğini biliyorum. | Open Subtitles | لأني معك، وأنا أعلم أنك ستعتني بي وبكل فرد آخر هنا |
Ev işleriyle eskisinden daha fazla ilgileneceğini kastediyor olabilir. | Open Subtitles | ربما تشير إلى أنها ستعتني بالبيت |
Annen bununla ilgileneceğini söylemişti. Adam ertesi gün Kore'ye sınır dışı edildi. | Open Subtitles | قالت أمك أنها ستعتني بالأمر و تم إعادة هذا الشخص إلى "كوريا" اليوم التالي |
Sakın bana herhangi bir şey ile ilgileneceğini falan söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني بأنك ستعتني بأمر أي شيء. |
Onun babamla ilgileneceğini ve hastalanmamasını sağlayacağını söyledin. | Open Subtitles | قلت أنها ستعتني بأبي لا أن تزيده مرضًا |
Adi benimle ilgileneceğini söyledi, ama ona geri gittiğimde kimsenin bir göçmeni dinlemeyeceğini söyledi. | Open Subtitles | قال آدي انه سيهتم بي ولكن عندما عدت قال انه لا احد سيلقى اذانا صاغيه لمهاجر |
İlgileneceğini düşündüğüm bir iş teklifim var. | Open Subtitles | لدي عرض عمل أعتقد بانه سيهتم به كثيرا |
Pekala, teşekkürler. Ve ekstra harcamalarla ilgileneceğini söyledi. | Open Subtitles | شكراً ، " بن " قال أنه سيهتم بأية تكاليف إضافية |
Yaptığım bu şey aileme büyük zorluklar getirecek ve onlarla ilgileneceğini bilmek istiyorum. | Open Subtitles | ما إقترفته سيتسبب بأوقات صعبة لعائلتي علي أن أعرف أنك ستهتم بهم |
Milly, uzman kişi olarak o barajla ilgileneceğini sanmıştım. | Open Subtitles | أعتقد يا ميللر أنك كفنى ستهتم بذلك السد |
Babamla ne zaman ilgileneceğini bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | الو, انها اليكسيس ميد. مم, اريد ان اعرف متى ستهتم في الـــــــ... |
Ama sen kollarına alıp benimle sonsuza dek ilgileneceğini söylemiştin. | Open Subtitles | و لكنكِ حملتيني على ذراعك و قلتِ لي أنَّكِ ستعتنين بي للأبد |
Ayrıldığında, muhtemelen gelip benimle Londra'da kalacak ama onu kaçırırsam ve o buraya dönerse onunla ilgileneceğini biliyorum. | Open Subtitles | إن حصل على إجازته فمن الأرجح سيأتي لي أو يبقى في لندن ولكن إن فوتّه وعاد إلى هنا أعلم بأنك ستعتنين به |
Şef her şeyle kendisinin ilgileneceğini söylemişti. | Open Subtitles | المدير قال أنه سيعتني بكل شيء |
Ve senin ilgileneceğini düşündüğüne inanamıyorum. | Open Subtitles | و لا أعتقد بأنها فكرتك انكِ ستهتمين |
İlgileneceğini pek sanmıyorum. | Open Subtitles | لست متأكدة من انها ستكون مهتمة بالامر |
Ortostatiği kontrol etmek senin görevindi. Onunla ilgileneceğini bilmem gerek diye düşünüyorum. | Open Subtitles | تفحص إنحرافات الحالة هى عملك أردت أن أعرف أنك تعتنى به |