- Hepsi o adamım, seninle ilgileneceğiz. - Hepsi o dostum, hepsi o. Sana hiçbir şey olmayacak. | Open Subtitles | سنعتني بك ، لن يحدث لك شئ ، أنت صغيري الليله |
Yaşlanıp koktuğumuzda bile birbirimizle ilgileneceğiz. | Open Subtitles | أننا سنعتني ببعضنا حتى عندما نكبر وتصير رائحتنا كريهة |
Teresa, bundan şimdi haberimiz oldu. Ama hemen ilgileneceğiz, tamam mı? Endişe etmeyin. | Open Subtitles | سيده تريزا هذه اول مرة يحدث هذا الشي ولكننا سنتعامل معه، لا تقلقي |
Bu konuyla ilgileneceğiz. Çok teşekkür ederiz. | Open Subtitles | بالتأكيد ، سوف نعتني بذلك الأمر ، شكراً جزيلاً لكِ |
Her şey düzelecek. Meraklanma, Doris. Seninle ilgileneceğiz. | Open Subtitles | سيكون كل شيء على ما يرام لا تقلقي، سوف نهتم بك |
Tamam, güzel, ona olan borcun her ne ise, miktarı ne olursa olsun ona ödeyebilirm, sorun yok. Şu andan itibaren bununla ilgileneceğiz. | Open Subtitles | بوسعي مساعدتك في دفعهم له، لا مشكلة لدي، سنتولى الأمر الآن |
Yani, senin çocuklardan biri eksik bir bacakla ya da organları elinde gelirse onunla da ilgileneceğiz. | Open Subtitles | فعندنا يأتي إلينا أي من أولادك هنا برجلِ مبتورة أو أمعاءه يحملها بين يديه سنعتني بهم. |
Üzücü bir gün geçirdiğini biliyorum ama biz, seninle çok iyi ilgileneceğiz. | Open Subtitles | أعلم أنه كان يوماً تعيساً لكننا سنعتني بكِ جيداً |
Biz kızlar kalacağız ve onunla ilgileneceğiz. | Open Subtitles | أما نحن البنات فسنبقى سنعتني به |
Merak etme, onunla ilgileneceğiz. Simon'dı, değil mi? | Open Subtitles | لا تقلق، سنعتني به سايمون، صحيح ؟ |
Ama bunu merak etme. İlgileneceğiz. Bana güven. | Open Subtitles | لكن لاتقلق حوله نحن سنعتني به فقط ثق بي |
Hemen seninle ilgileneceğiz. | Open Subtitles | أنت بالمستشفى سنعتني بك الآن , اتفقنا؟ |
İkincisinde başka bir anevrizmanın oluşmasını önlemek için kalp rahatsızlığınızla ilgileneceğiz. | Open Subtitles | وفي الثانية، سنتعامل مع العيب الخلقي لنمنع تشكل أم دم جديدة. |
Neyse, raporunu okudum. Devlin de öyle. Rambaldi belgesinin kaybıyla sonra ilgileneceğiz. | Open Subtitles | لقد قرأت تقريرك,كذلك ديفلين سنتعامل مع الوثيقه فى وقت آخر |
Pekala, bununla ilgileneceğiz. Ellen bizim önceliğimiz değil. | Open Subtitles | حسناً، سنتعامل مع ذلك، أعنى أنّها ليست من أولويّاتِنا |
Birinin yıkaması gerekecek vs. Anneniz ve ben çok daha teferruatlı olan her şeyle ilgileneceğiz, değil mi aşkım? | Open Subtitles | البعض عليه أن ينظف مكانها وأنا وأمكم سوف نعتني بكل شيء مُعقَّد, إتفقنا؟ |
Onunla ilgileneceğiz, eğiteceğiz onu güvenliğini sağlayacağız ve iyi bir adam olarak yetiştireceğiz. | Open Subtitles | وسوف نعتني به ونعلّمه.. ونحميه وننشئه ليكون رجلاً صالحاً. |
Bu sorunla biz ilgileneceğiz. Yarın federal ajanlar geliyor. | Open Subtitles | نحن سوف نهتم بها المباحث الفيدرالية سوف تأتى غداً |
Sana bakması için doktor getireceğiz ve bu sırada seninle ilgileneceğiz. | Open Subtitles | سنضع طبيباً يفحصك وفي الوقت الحالي سوف نهتم بك |
MI5'le temasa geçin. Bir tim oluşturun. Bununla kendimiz ilgileneceğiz. | Open Subtitles | إتصلي بالإستخبارات الوطنية، إجمعي فريقا، سنتولى الأمر بأنفسنا. |
Ortalık durulduğunda sizinle de ilgileneceğiz. | Open Subtitles | سنعتنى بك عندما ينتهى كل هذا، ولكن |
Tabii ki hayır. Yarın ilk iş bununla ilgileneceğiz, tamam mı? Ve Bails... | Open Subtitles | بالطبع لا سنهتمّ به أوّل شيء في الصباح، حسناً؟ |
Her şey yolunda. Tamam, seninle ilgileneceğiz. | Open Subtitles | أنتِ بخير، حسناً، سنقوم بالإعتناء بكِ |
Birbirimizle ilgileneceğiz. | Open Subtitles | نعتنى بأحدنا الأخر, هو كذلك |
Merak etmeyin, leydim, ilgileneceğiz. Bu taraftan. | Open Subtitles | لا تقلقي يا سيدتي, سنتدبر أمرنا تعالي معي من هذا الطريق من فضلك |