Fakat sanki hayatta kalmakla ilgili bir şeyler dediğini hatırlar gibiyim? | Open Subtitles | لكن يبدو أنني تذكرت قولك شيئاً عن البقاء على قيد الحياة. |
Kaybolan her 10 kadından 9'unun kocası olayla ilgili bir şeyler bilir. | Open Subtitles | تسع من عشر مرات .حينماتختفيالزوجة. الزوج يعلم شيئاً عن الموضوع |
Avustralya' daki kıtlıkla ilgili bir şeyler var mı? | Open Subtitles | هل لدينا شيئا عن عمليات الأغاثه من القحط فى أستراليا ؟ |
Yanlış anlama, ama neden saçınla ilgili bir şeyler yapmıyorsun? | Open Subtitles | عذراً لقولى ولكن لماذا لا تفعلين شيئاً حيال شعركِ ؟ |
Gelecekle ilgili bir şeyler söylemek için eğitici konferanslara gelmek resmidir. | TED | الذهاب لمؤتمر تعليمي يتناول أي شيء عن المستقبل، هو أمر رصين. |
Eğer onu beğenmiyorsan, onunla ilgili bir şeyler yapabilirsin. | Open Subtitles | إذا لا تعجبك ذلك يمكنك أن تفعل شيئا حيال ذلك |
Bu yüzden, en yakın akrabasıyla ilgili bir şeyler biliyor olmalısın. | Open Subtitles | لذا أخالك تعرف شيئاً بخصوص أقرب أقربائه ولا ريب |
Sence yazı işleri müdürü meteor yağmuru ile ilgili bir şeyler biliyor mudur? | Open Subtitles | أتعتقد بأن المحرر يعلم شيئاً عن سقوط النيازك |
Gizli Ses Köyü'yle ilgili bir şeyler bildiğin doğru mu? | Open Subtitles | هل صحيح أنكم تعرفون شيئاً عن قرية الصوت؟ |
Sana yasayla ilgili bir şeyler anlatacağım. | Open Subtitles | أريد أن أخبرك شيئاً عن القانون أرجوك، تفضل بالجلوس |
Motosikletle ilgili bir şeyler hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر فعلاً شيئاً عن الدراجة النارية تلك الليلة |
Bilmem, hatalı koruyucularla ilgili bir şeyler söyledi. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ، قال شيئا عن اجهزة بها عيوب |
Sanırım Sığırcıkların uçuşuyla ilgili bir şeyler söyleyecektim ama hatırlayamıyorum. | Open Subtitles | كان من المفترض أن أقول شيئا عن طيران الحمام، لا أستطيع أن أتذكر |
Yanlış anlama, ama neden saçınla ilgili bir şeyler yapmıyorsun? | Open Subtitles | عذراً لقولى ولكن لماذا لا تفعلين شيئاً حيال شعركِ ؟ |
Döner dönmez de tutuklamayla ilgili bir şeyler kaleme alacağım. | Open Subtitles | عندما أعود سالما سأمنحك شيئا وأريد منك أن تكتب شيء عن الإعتقال |
Şimdi hatırladım, Mary bu konuda birinin gelip kalacağıyla ilgili bir şeyler söylüyordu ama daha birkaç hafta var sanıyordum. | Open Subtitles | لقد قالت ماري شيئا حيال ذلك, ولكنني اعتقدت أنها لبضعة أسابيع فقط. |
Kaçışla ilgili bir şeyler hatırlayan tek kişi o. | Open Subtitles | إنها الوحيدة التي تتذكر شيئاً بخصوص الهرب |
Ama sen insan haklarıyla ilgili bir şeyler söyleyerek beni durdurmuştun. | Open Subtitles | و لكنك أوقفتني عن طريق قول شيء ما عن حقوق الإنسان |
Sanırım tıp kültürünün değişmesi gerekli bir yanıyla ilgili bir şeyler yapmamız gerekiyor. | TED | اعتقد اننا لابد من فعل شئ عن جزء الثقافة الطبية التي تحتاج لتغير |
Bayan Verber, umarım bu bebek arabası ile ilgili bir şeyler yaparsınız. | Open Subtitles | سيدة فيربر, ارجو ان تفعلى شيئا بخصوص عربة الأطفال هذه اننى اصطدم بها دائما |
Benden işinle ilgili bir şeyler yapmamı istemedin mi? | Open Subtitles | آلم تطلبي مني أن أفعل لكِ شيئاً بشأن عملك ؟ |
Burada yapmak istediğim, anlamak ile bakış açısını değiştirebilmenin ne kadar bağlantılı olduğuyla ilgili bir şeyler söylemek. | TED | لذا ما أهدف له هو أن أقول شيئاً حول كيف أن الفهم وتغيير منظورك مرتبطان. |
Üçüncüsü, mahkum polis gözetiminde vuruldu ve sonra son durumuyla ilgili bir şeyler. | Open Subtitles | الثالثة، أن السجين أُصيب بطلق ناري وهو تحت حراسة الشرطة ونذكر شيئًا عن حالته. |
Belirli bazı anahtar pazarlarda çok fazla televizyon kanalı olmasıyla ilgili bir şeyler. | Open Subtitles | شيء بخصوص امتلاك عدد كبير من قنوات التليفزيون فى بعض الأسواق الرئيسية |
Yıldız Geçidi'nin taşınmasıyla ilgili bir şeyler işittim. | Open Subtitles | كين مالذي يحصل ؟ سمعت شيء ما حول بدأ نقل بوابة النجوم |
Kız kardeşinin adını verdiği şu Fencik ile ilgili bir şeyler bulduk. | Open Subtitles | حصلت على شيء يتعلق بالرجل الذي ذكرته شقيقة هوبر, فينسيك. |