Şu bulduğun çocukla ilgili her şeyi anlatmanı istiyorum. | Open Subtitles | يجب أن تخبرني كلّ شيء عن ذلك الصبي الذي وجدته. |
Onun gibi, güreşle ilgili her şeyi severdim: gösteri sanatını, atletik yetileri, işin tiyatrosunu. | TED | ومثل أبي، أحببت كل ما يتعلق بها: فن الاستعراض، والمهارات الرياضية، والدراما. |
Sana kendimle ilgili her şeyi anlattım. Ancak senin hakkında hiçbir şey bilmiyorum. | Open Subtitles | انا اقول لك كل شئ عن نفسى, أما عنك فلا اعرف شيئا, عدا ان لديك منزلا لطيفا |
Birkaç yıl önce fotoğraftaki kadınla ilgili her şeyi sana anlattığımı biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف، قبل بضعة أعوام، كان بإمكاني إخبارك بكل شيء عن تلك المرأة التي بالصورة |
Bu lokmacıklar genleri temsil ediyor ve sizinle ilgili her şeyi belirliyor. | Open Subtitles | كل واحدة من هذه الحبات النازلة مع البراز تحدد كل شيء عنك |
Onunla ilgili her şeyi anlatmak çok uzun sürer ama söz veriyorum anlatacağım. | Open Subtitles | سأخذ وقتاً طويلاً لأخبرك كل شيء عنه .. ولكن اعدك أني سأخبرك |
Yani şeker hariç? Gerçek perilerle ilgili her şeyi öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | أريد أنّ أعلم حقيقة كلّ شيء عن الجنّيات. |
Yedi yıl boyunca kendinle ilgili her şeyi saklayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ مواراة كلّ شيء عن نفسكِ كلياً لمدة 7 سنوات |
Ve orada hukuk okuluna gitmek ile ilgili her şeyi öğrenirsin. | Open Subtitles | و ستتعلّم كلّ شيء عن الذهاب إلى كلية حقوق هناك هل اشتريت تلك البذلة؟ |
Bana araştırmayla ilgili her şeyi yok etmemi söylediler, ben de öyle yaptım. | Open Subtitles | أخبروني بإتلاف كل ما يتعلق بالتجارب وهذا ما فعلته |
Baleyle ilgili her şeyi göz önünde tutmak çok hassas bir denge, değil mi? | Open Subtitles | كل ما يتعلق بالباليه لا يعدو كونه مجرد توازن دقيق، صحيح؟ |
- Minnettarlığına ihtiyacım yok. - Buna ihtiyacım yok. Durumumla ilgili her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | لست بحاجة لإمتنانك لست بحاجة لذلك أعرف كل شئ عن حالتي |
En sevilen rengi dışında bu trenle ilgili her şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كل شئ عن هذا القطار، إلا لونه المفضل؟ |
Bize Olcha'yla ilgili her şeyi anlatmalısın. | Open Subtitles | عليكِ أن تخبرينا بكل شيء عن أولكا |
Sizinle ilgili her şeyi biliyorum. Bütün hepsini anlattılar. | Open Subtitles | أنا أعرف كل شيء عنك, لقد أُخْبِرْتُ |
Bu yüzden onunla ve ilgi alanlarıyla ilgili her şeyi öğrenmeliyim. | Open Subtitles | لذا أريد معرفة كل شيء عنه وعن اهتماماته. |
Bayan Solitaire gelecekle ilgili her şeyi bilirdi. Özellikle ölümle ilgili şeyleri. | Open Subtitles | كانت الآنسة, سوليتر تعرف كل شي عن المستقبل خاص في معرفة من كان سيموت |
Seninle ilgili her şeyi bilirdi. | Open Subtitles | إنه يعلم كل شيء عنكِ |
Kendinle ilgili her şeyi değiştirmeden önce şunu bil kendini bu noktaya getirdin. | Open Subtitles | لذا قبل أن تحاول تغيير كل شيء يتعلق بك، لديك نفسك حتى الآن. |
Ailemle ve çocukluğumla ve umutlarımla ve hayallerimle ilgili her şeyi bilmek istiyordu. | TED | كان يريد أن يعرف كل شيئ عن عائلتي عن طفولتي عن أمالي وأحلامي. |
Babamla ilgili her şeyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكَر كلّ شيء حول والدي |
Fakat Itachi'yi, Itachi'yle ilgili her şeyi senin ağzından duymak istiyorum. | Open Subtitles | على أية حال، أريد أن أسمعها منك كل شيء يخص ايتاشي |
Lisin ile ilgili her şeyi biliyorlar. | Open Subtitles | وهم يعرفون كل شيء بشأن اللايسين |
Ev babası olmakla ilgili her şeyi bildiğimi sanıyordum aslında, hiçbir şey bilmiyormuşum. | TED | كنت أحسب أنني أعلم كل شيء حول كونك والدًا مقيم في البيت، في الواقع، لم أكن أعلم أي شيء. |
Senin işinle ilgili her şeyi duymayı istemek benim hatamdı. | Open Subtitles | أنه خطأي أنني أردت أن أسمع كل شيء عن وظيفتك |