Su pompaları burada seviyeyi sabit tutuyor, ama ilk beş bölme su almaya devam ediyor. | Open Subtitles | المضخات تحمل المياه الى غرفة المرجل لكن أول خمس حجرات مغمرة بالمياه |
Kadınlar sizinle yatıp yatmayacaklarını tanışmanızın ilk beş dakikasında bilir. | Open Subtitles | المرأة تعلم إن كانت ستضاجعك من أول خمس دقائق تقابلك فيها |
Ama, ilk beş dakika içinde bulur onu. | Open Subtitles | وضعتها على الصدرية سيكتشف هذا في أول خمس دقائق |
İnsanlar senin nasıl biri olduğuna ilk beş saniyede karar verir. | Open Subtitles | الناس يقررون صورتك عندهم في أول خمسة ثواني |
Geçen yıl planladığımız bu harita sayesinde bir sanatçının kariyerindeki ilk beş sergisine bakarak o sanatçının başarısını tam olarak tahmin edebilirim. | TED | ومن خلال هذه الخريطة التي رسمناها العام الماضي نحن قادرون على التنبؤ بدقة جدًا بنجاح فنان إذا أعطيتني أول خمسة معارض كانت لديه أو لديها في مهنتهم |
Senin ilk beş dakikası $3.99 olmayan bir kızarkadaşın olmadı. | Open Subtitles | أنت لم يكن لديك صديقة أبداً لأنك لا تدفع 3.99 دولار لأول خمس دقائق. |
- Demek istiyorum ki, bir kız ilk beş dakikada ne kadar ileri gitmene izin vereceğine karar verir. | Open Subtitles | إن الفتاة تقرر إلى أيّ مدى ستبعدُ عنك بالدقائق الخمس الأولى. |
Ne mutlu ilk beş tercihim uygun değildi. | Open Subtitles | أشكر الله لأن أول خمس خياراتٍ لي غير متاحين. |
İlk beş dakikada hastanızla ortak yanlar bulmak. | Open Subtitles | إيجاد أرض مشتركة مع مريضك في أول خمس دقائق |
Pekala, bir kadın seninle yatıp yatmayacağına ilk beş saniyede karar verir. | Open Subtitles | حسناً , المرأة تقرر ممارسة الحب معك في أول خمس ثواني |
Sadece ilk beş dakika boyunca düşünebilirler. | TED | فقط لديهم أول خمس دقائق للتفكير. |
İlk beş mekiğin fırlatımına bakarsak, fırlatım sırasında felaket olma olasılığı dokuzda birdi. | TED | تنظرون إلي الوراء لأول خمس عمليات لإطلاق المكوك احتمالات الحدث الكارثي خلال أول خمس عمليات إطلاق المكوك كانت واحد من تسعة. |
Çeşitli tiyatroları ziyaret ettiğimizde öğrendiklerimizden biri biz mimarlardan nefret ettikleriydi; çünkü yapmak zorunda oldukları ilk şeyin herhangi bir etkinliğin ilk beş dakikasında bizim mimarimizi seyircinin aklından yok etmeleri gerektiğiydi. | TED | أحد الأشياء التي اكتشفناها عندما زرنا عدة مسارح هي أنهم يكرهوننا نحن المعماريون. يقولون أنّ أوّل شيء يجب أن يفعلوه, في أول خمس دقائق من أي عرض, هو أن يخرجوا مظاهرنا المعمارية من عقل رعاتهم. |
Bu on dolabın çözüm olduğunu bildiğinden dolayı, hemen onları açıyor ve içlerindeki kelimeleri okuyorsun: "Dolabın şifresi yalnızca iki kere ellenmiş ilk beş dolapta bulunmakta." | TED | تعرف أن هذه الخزائن العشر هي الحل، لذلك تفتحهم في الحال، وتقرأ الكلمات الموجودة بداخلهم: "الحل هو أول خمس خزنات لُمست مرتين فقط." |
Şimdi ilk beş yarışmacıyı sahneye çağırıyorum. | Open Subtitles | "ولكن مازال لا مكان للذهاب إليه" لو يمكنني الحصول على أول خمسة على المسرح في هذا الوقت |
June, öyleyse yapacağımız kurallardan biri, ilk beş randevuda sevişmek yok. | Open Subtitles | أحد القواعد هي لا جنس أول خمسة مواعيد |
İlk beş çocuğu Zahra'dan. | Open Subtitles | انجبَ منها أول خمسة أبناء له... |
Artı, ilk beş anlaşmadan sonunda on sentlik bir ilave yapabilirsiniz. | Open Subtitles | زائدًا، يمكنك إضافة 10 سنت على النهاية لأول خمس صفقات. |
Her günün ilk beş dakikasında, onun öldüğünü unutuyorum. | Open Subtitles | لأول خمس دقائق من كل يوم أنسى بأنه مات |
İnsanlar senin nasıl biri olduğuna ilk beş saniyede karar verir. | Open Subtitles | يقرر الناس مايعتقدونه بشأنك في الثواني الخمس الأولى |