Onunla ilk kez o gece, tam evden ayrılırken karşılaştın değil mi? | Open Subtitles | لأنه في تلك الليلة عندما غادرتي تلك كانت أول مرة تقابلينها، أليس كذلك؟ |
İlk kez o zaman tutuklanmıştım, 11 yaşında. | Open Subtitles | تلك كانت أول مرة يلقي القبض على في 11 من عمري |
Birkaç aydır çıkıyorduk, ama diğerleriyle ilk kez o gün tanışmıştım. | Open Subtitles | كنا نتواعد منذ عدة أشهر لكنها كانت أول مرة التقيت بها بالجميع |
O gece çoğu kişi, hayatlarında ilk kez o gece anlamlı bir dini tecrübe yaşadıklarını söylediler. | TED | قال العديد من الناس بأنها المرة الأولى التي يخوضون فيها تجربة دينية ذات معنى خلال حياتهم. |
Beni ilk kez o zaman korkuttu. | Open Subtitles | إنها المرة الأولى التى قد أخافتنى فيها حقاً |
Babam ilk kez, o gece yarısı, kimseye bir şey demeden evi terk etmişti. | Open Subtitles | كانت تلك هي المرة الأولى التي يغادر فيها أبي المنزل في منتصف الليل دون كلمة لأحد |
İşte ilk kez o zaman "yönetici" lafını işitmiştim. | Open Subtitles | تلك كانت أول مرة اسمع فيها "مصطلح " صياد الجوائز |
Sanırım ilk kez o zaman beni silindir şapkam olmadan görmüştün. | Open Subtitles | أظنها كانت أول مرة تراني فيها... دون قبعتي. |
İlk kez o zaman yaptım işte. | Open Subtitles | تلك كانت أول مرة. |
"Grimm" lafını da birinin ağzından ilk kez o zaman duydum. | Open Subtitles | وهذه كانت أول مرة أسمع شخص يقول "جريم". |
İşte Richard Roper ile ilk kez o zaman karşılaştım. | Open Subtitles | (وهذه كانت أول مرة رأيت فيها (ريتشارد روبر |
İlk kez o zaman tecavüze uğradım. | Open Subtitles | كانت تلك هي المرة الأولى التي أتعرض فيها للإغتصاب |
İlk kez o zaman dünyada kötülük denen şeyin var olduğunu hissettim. | Open Subtitles | وتلك المرة الأولى شعرت أبدا كان هناك شرّ حقيقي في العالم. |
Babama ilk kez o zaman yalan söylemiştim. | Open Subtitles | وكانت هذه المرة الأولى التي أكذب بها على أبي |
Hayatı boyunca babasıyla ilk kez o odada yüzleşti. | Open Subtitles | المرة الأولى التي واجه فيها والده في حياته كان في تلك الغرفه. |
Bir sabah en yakın arkadaşımın nişanlısıyla aynı yatakta uyanınca ilk kez o zaman bırakmıştım. | Open Subtitles | المرة الأولى التي تركت فيها استيقظت في الصباح بعد |
Sanırım ilk kez ya da hatırladığım kadarıyla ilk kez o zaman utanmıştım. | Open Subtitles | ، وتلك على الأرجح المرة الأولى أو على الأقل المرة الأولى التي أتذكرها أشعر بالخزي |
Stonewall hikayesi, ilk kez o zaman ulusal dinleyiciyle ulaştı. | TED | كانت المرة الأولى التي تُحكى فيها قصة ستونوول للجمهور الوطني . |