ويكيبيديا

    "ilk ve tek" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • الأولى والوحيدة
        
    • الأول والوحيد
        
    • الأول و الوحيد
        
    • أول وآخر
        
    • الاول و الوحيد
        
    • الاولى والوحيدة
        
    • الأوّل والوحيد
        
    • الوحيدة والفريدة من نوعها
        
    Hayatımda yaşadığım ilk ve tek aşkta birlikte bir geleceğimiz olduğunu düşündüm. Open Subtitles للمرة الأولى والوحيدة في حياتِي أنا كنت عاشق و رَأيتُ مستقبلنا سوية
    Phillip Bartlett, Tayland'a ilk ve tek sefer bir ay önce gitmiş ve bütün bunlarla bir bağlantısı yok. Open Subtitles في المرة الأولى والوحيدة فيليب بارتليت سافر إلى تايلاند كان قبل شهر، وهناك وتضمينه في شيء يصله كل هذا.
    Çünkü seçtiği ilk ve tek kişi aramalarımıza cevap vermedi. Open Subtitles لأن إختيارها الأول والوحيد لم يلبي نداءاتنا
    Gururum derinden okşandı, evlat, ama benim ilk ve tek aşkım denizdir. Open Subtitles أنا مغري بعمق, بني لكن حبي الأول والوحيد هو البحر
    Gelecek aydan itibaren The Paradise, müşterilerine çocuk giyim bölümü sağlayan Avrupa'nın ilk ve tek mağazası olacak. Open Subtitles الفردوس سيكون المتجر الأول و الوحيد في أوروبا الذي يوفر لعملائه قسم مخصص للأطفال
    Annen benim ilk ve tek aşkımdı. Open Subtitles في الحقيقة، أمكِ كانت أول وآخر حب في حياتي.
    Ben onun ilk ve tek aşkıyım, değil mi sevgilim? Open Subtitles لقد كنت حبه الاول و الوحيد أليس كذلك حبيبى ؟
    Bu gece... ömrü boyunca ilk ve tek kez çiçek açacak. Open Subtitles الليلة للمرة الاولى والوحيدة فى حياتها ستزهر
    - Neden? İlk ve tek erkek arkadaşım mezuniyet yılında sevgililer gününde vermişti. Open Subtitles خليلي الأوّل والوحيد بالواقع أعطانيهم في عيد الحبّ بعامي الجامعيّ الأخير
    Senden hoşlandığım ilk ve tek andı. Open Subtitles هذه هي المرة الأولى والوحيدة التي أعجبت بك
    Bunlar ilk ve tek... müsveddeleri idi müziğinin. Open Subtitles هذه كانت المحاولة الأولى والوحيدة للمقطوعة
    Amerika gösteri dalında altın madalya kazandı! Bütün oyunlardaki ilk ve tek madalyamız! Open Subtitles الفريق الأمريكي فاز بالميدالية الذهبية الذهبية الأولى والوحيدة في هذه الأولبياد
    Daha yeni ciddi bir ilişkiden çıktım. İlk ve tek ilişkim. Open Subtitles لقد خرجت لتوي من علاقة جدية علاقتي الأولى والوحيدة
    Oğlu Duncan ilk ve tek aşkımdı. Open Subtitles ،إبنجايك،دنكان كان حبّي الأول والوحيد.
    Yapmanız gereken bir iş olduğunu biliyorum ama burası hayatım boyunca sahip olduğum ilk ve tek gerçek ev oldu. Open Subtitles ... أنا أعرف أن هذهِ هي طبيعة عملك .. لكن هذا كان منزلي الأول والوحيد في حياتي
    Jennal seçimlerin ilk ve tek münazarasına hoş geldiniz. Open Subtitles مرحبا بكم في النقاش الأول والوحيد من جينا تدير الإنتخابات .
    Benim ilk ve tek tercihim. Haklı olduğuma sevindim. Open Subtitles خياري الأول و الوحيد أنا ممتن لأني كنتُ على حق
    İlk ve tek sömestr tatilinde MIT'ı bırakmadan önce sınıfının en iyisiymiş. Open Subtitles انسحبت من المعهد التقني لكن خلال الفصل الأول و الوحيد احتلت المركز الأول على دفعتها
    Ağzında da kocaman bir puro. O katıldığım ilk ve tek mezunlar yemeğiydi. Open Subtitles كان أول وآخر إجتماع ُلم الشمل حضرته
    Trollük yaptığın için ilk ve tek uyarını aldın, dostum. Open Subtitles هذا أول وآخر إنذار لك يا رجل
    Ben onun ilk ve tek aşkıyım, değil mi sevgilim? Open Subtitles لقد كنت حبه الاول و الوحيد أليس كذلك حبيبى ؟
    Bu gece... ömrü boyunca ilk ve tek kez çiçek açacak. Open Subtitles الليلة للمرة الاولى والوحيدة فى حياتها ستزهر
    Bernini estetik olduğu kadar mermere şekil verme fikrini keşfeden döneminin ilk ve tek sanatçısıydı. Open Subtitles ثق بي. فيما يتعلق بالفنيّة، كان (برنيني) الفنان الأوّل والوحيد في عصره الذي يكتشف فكرة التحوّل في الرخام.
    Merhaba, ben Dr. Hart, bugün sizinle ilgilenecek ilk ve tek doktorum. Open Subtitles مرحباً أَنا الدّكتورةُ هارت الوحيدة والفريدة من نوعها والتي سترعاك اليوم

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد