Kariyerimin ilk zamanlarında da benim için mücadele ettin. | Open Subtitles | وياللهول، لقد قاتلتِ من أجلِ في بداية مهنتي |
Peki ilişkimizin ilk zamanlarında yalan söylememe konusunu epey abarttıysa? | Open Subtitles | حسنٌ .. لكن ماذا لو كانت قد أكدت في بداية العلاقة على أهمية عدم الكذب ؟ |
Büyük sorunlar var. Kırmızı cüceler, hayatlarının ilk zamanlarında çok aktif yıldızlar. | Open Subtitles | بالتأكيد أن الأقزام الحمراء في بداية حياتها نجوم شديدة النشاط |
Anlayacağınız, soğutucuların ilk zamanlarında propan ve amonyak gibi zehirli ve yanıcı kimyasallar kullanılıyordu. | TED | أنت تعلم، من الأيام الأولى للتبريد استخدموا للبرادات مواداً كيميائية سامة وقابلة للاشتعال كالأمونيا وغاز البروبين. |
Evrimimizin ilk zamanlarında, ekvator çevresine baktığımızda, yüksek seviyede ultraviyole radyasyon bombardımanına maruz kalmıştık. | TED | وتلك الأيام الأولى للنشوء، ننظر الى خط الإستواء، لقد قُصفنا بمستويات عالية من الأشعة فوق البنفسجية. |
Internetin ilk zamanlarında, operasyon harcamaları gerçekten yüksekken ve herhangi bir veriyi kaybetmemek çok önemliyken, sistem veri akışını etkinleştirecek etkileşimler için ayarlanmıştı. | TED | في الأيام الأولى للانترنت، عندما كانت أنظمة التشغيل غالية جدًا وكان من المهم جدًا عدم فقدان أية بيانات، فقد تم ضبط النظام على تفاعلات لتنشيط انتقال البيانات. |
Claire ile evliliğimizin ilk zamanlarında çocuk konusunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | أتعلم، عند بداية زواجي بـ"كلير" تحدثنا عن تربية الأطفال |
Claire ile evliliğimizin ilk zamanlarında çocuk konusunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | أتعلم، عند بداية زواجي بـ"كلير" تحدثنا عن تربية الأطفال |
Bu Ocak 2018'de keşfedilen yeni bir sistem, beş gezegeni var ve tıpkı TRAPPIST gibi var oluşlarının ilk zamanlarında son derece entoneydiler. | TED | هذا نظام جديد اكتُشف في كانون الثاني (يناير) من عام 2018 بخمسة كواكب، وهو يشبه ال TRAPPIST، فقد كان مضبوطًا في بداية نشأته. |
Şimdi internetin ilk zamanlarında bir vizyondan ilham alıp harekete geçtik: Dünya'daki bütün farklı insanlarla, bütün farklı fikirlerle iletişime geçince, müthiş kararlar alabileceğiz, ve dünyanın sunduğu müthiş çeşitlilik için birbirimize minnettar kalabileceğiz. | TED | الآن في بداية أيام الإنترنت، لقد تغيرنا وأستوحينا بواسطة رؤيا: عندما تواصلنا مع كل هؤلاء الناس المختلفين حول العالم وكل هذه الأفكار المختلفة، سنكون قادرين على إتخاذ قرارات عظيمة، وسنكون قادرين على تقدير بعضنا البعض للتنوع الجميل الذي يقدمه العالم. |
İnsanlık tarihinin ilk zamanlarında, insanlar avcı ve toplayıcıydı, çoğu zaman yiyecek arayışında, bir yerden diğerine gidiyordu. | TED | في الأيام الأولى لتاريخ البشرية كان البشر صيادين يتنقلون غالباً من مكانٍ إلى آخر بحثاً عن الطعام . |