Saygındır. İmajını değiştirebilir. | Open Subtitles | لكن مجلة العاصمة ليست صحيفة شعبية إنها مجلة محترمة يمكنها تغيير صورتك |
Gömleğe gelince, bence onu çıkarmalısın. İmajını bozuyor. | Open Subtitles | يجب ان تلقي بقميصك هذا انه يسئ الي صورتك |
Fiziksel durumu hem kadınların hakkından gelebilmek hem de öz imajını destekleyebilmek için çok iyi durumda. | Open Subtitles | انه في حالة بدنية لائقة جدا ليتغلب على النساء وذلك يغذي صورته الشخصية |
Uslanmaz bir kadın avcısı olan imajını iyileştirmek için getirildiği söyleniyor. | Open Subtitles | الخبر المنتشر هو أنه تم إحضارها لتساعد في إصلاح صورته كزير نساء متهور |
Bu köktenci tutum Müslümanların imajını sarsıyor. | Open Subtitles | التفكير المتعصب هذا هو الذي شوه سمعة المسلمين |
Çünkü, akıl hastanesinde olan bir kızının olması onun dikkatlice korunan imajını tehdit eder. | Open Subtitles | فيعود ذلك إلى أن وجود ابنة في مشفى الأمراض العقلية فإنه أمر يهدد صورتها الاجتماعية المحفوظة |
Birincisi gözümdeki imajını yıkma. | Open Subtitles | أولًا، لا تحطم صورتي عنك. |
Şu anda her neredeysen içinde imajını zedelediğim için affını dilediğim gözlerinin içine bakmama izin verdiğin için teşekkür ettiğim mesajımı sanırım okumadın. | Open Subtitles | ربما لم يتسنى لك الوقت لقراءة رسالتي لك أين طلبت منك الصفح لتشويهي صورتك |
Kafamdaki imajını değiştirebilmem için birkaç saniye lazım. | Open Subtitles | في الواقع أحتاج ثانية لأعيد ضبط صورتك في مخيّلتي |
Bak. Yarattığın kendini beğenmiş, yalnızlığı seven adam imajını anlıyorum. | Open Subtitles | أسمعني ، أعرف أنك تحب صورتك كوحيد متعجرف التي صنعتها لنفسك |
Bu yaşında imajını zedelemekten korktuğunu söyleme. | Open Subtitles | لا تخبرني بأنك ستفسد صورتك بعد كل هذه السنين؟ |
Sen de yanlış bir şekilde zan altında bırakılmış biri olarak bu proje de imajını iyileştirmeye başlamak için mükemmel bir yer. | Open Subtitles | وكونك كرجل مُتهم في جريمة قتل هذا المؤتمر هو المكان المثالي بالنسبة لك لبدء إعادة تأهيل صورتك |
Fakat bir de şu yönden bak-- imajını değiştirmek için tüm bir yaz var önünde. | Open Subtitles | انظرى ... انتىعندك الصيف بالكامل لمراجعة صورتك |
Size yardım etmek kamudaki imajını iyileştirmesi yönünde yararlı olacak | Open Subtitles | مساعدتك قد تكون مفيدة له في استعادة صورته أمام الرأي العام |
Eğer babam imajını iyileştirmek istiyorsa, bunu kendi yapabilir. | Open Subtitles | إذا كان أبي يرغب في استعادة صورته فيمكنه فعل ذلك بنفسه |
Eğer babam imajını iyileştirmek istiyorsa, bunu kendi yapabilir. | Open Subtitles | إذا كان أبي يرغب في استعادة صورته فيمكنه فعل ذلك بنفسه |
Herkese şunu dedi: “Şu anda bu adamın yapmak istediği bir şey varsa, o da kendi imajını kontrol etmektir. | TED | و أخبر الجميع، "لو كان هناك شيءٌ يريده هذا الشخص الآن، هو سيطرته على صورته. |
Eğer ifadeniz bu şirketin imajını mahvederse sizi dava ederim. | Open Subtitles | تصريحاتك تدمر سمعة الشركة اضمن لك أني سأراك |
Bay McGraw, çevre dostu imajını kullanarak Alaska tarihinin en büyük ihalelerinden birini kaptı: | Open Subtitles | استغل السيد ماغرو سمعة البيئة الجديدة للحصول على اضخم عقد في تاريخ الاسكا |
Şirket imajını korumamız için şart, KMY planının ilk adımı. | Open Subtitles | إنها الخطوة الأولى من خطة وحدة فض الأزمات لإنقاذ سمعة الشركة. |
Annesinin bir sebebi vardı bence... imajını korumaya çalışıyordu. | Open Subtitles | أعني ، لقد كان لها محفز محاولة الحفاظ على صورتها الاجتماعية |
Beni ilgilendirmez ama Tae Yi Ryeong Krallık'ın modeli olduğu için imajını etkileyeceğinden haberi engellemem lazım. | Open Subtitles | حسنا لا اهتم لكن بما ان تاي يي ريونغ عارضة للمملكة اظن انه علي ايقاف هذا من اجل صورتها |
Notlarını yüksek tutarak okuldaki imajını ve iyi bir üniversiteye girme şansını korumak istiyordu. | Open Subtitles | لترفع درجاتها لتصل لسباق جامعة " إيفي " وترفع صورتها العامة |
Birincisi gözümdeki imajını yıkma. | Open Subtitles | {\pos(190,220)}.أولًا ، لا تحطم صورتي عنك |