Güneş sistemlerini sırtımıza inşa ettiler ve bir milyon kardeşimizin kanı döküldü ama onların gözünde artık insan bile değiliz. | Open Subtitles | لقد بنوا نظامهم الشمسي على ظهورنا أراقوا دماء الملايين من إخوتنا لكن بالنسبة لهم ، نحن لسنا بشر بعد الآن |
Okulumu inşa eden insanlar aynı zamanda aynı malzemelerden hastane ve deliler sığınağı da inşa ettiler, | TED | الناس الذين بنوا مدرستي أيضاً قاموا ببناء السجن والمصحة العقلية من نفس مواد البناء. |
Hayırsever beyaz insanların yardımıyla, kendi okullarını inşa ettiler. | TED | بمساعدة الناس البيض الخيِّرين، بنوا مدارسهم الخاصة. |
Bir çalışma arkadaşım ve onun beraber çalıştığı bilim insanları böyle bir saptayıcı inşa ettiler. | TED | لذلك فإن أحد زملائي القريبين وبعض من المتعاونين معه بنوا ذلك الجهاز. |
"Işığın İnsanları bu kraterdeki muhteşem şehri inşa ettiler. | Open Subtitles | رجال النور بنوا على فوهة البركان مدينة كبيرة |
"Işığın İnsanları bu kraterdeki muhteşem şehri inşa ettiler. | Open Subtitles | رجال النور بنوا على فوهة البركان مدينة كبيرة |
Kabuk yörüngeden düşürüldüğünde bu tesisi inşa ettiler. Öyle bir güç kapasiteleri vardı ki... | Open Subtitles | هم بنوا هذا المكان عندما أخفضوا الدروع في المدار وحصل على قوة |
Judea Çölü'nde, ilk Hristiyanlar insanlardan uzakta manastırlar inşa ettiler. | Open Subtitles | في الصحراء الاردنيه , المسيحيون الاوائل بنوا أديره بعيده. |
CIA hala ülkede olan insanlarını korumak zorunda kaldı ve bu güvenli evi inşa ettiler. | Open Subtitles | المخابرات المركزية إحتاجت أن تحمي الأشخاص الذين لازالوا في الدولة، لذا بنوا هذه المنازل الآمنة |
- Niye ki? - Çünkü inşa etmemeleri gereken bir şeyi inşa ettiler. | Open Subtitles | ـ لمَ لا ـ لأنهم بنوا شيئاً ما كان عليهم بنائه |
İngilizler ise bu mesajları çözecek bir makine inşa ettiler. | Open Subtitles | والبريطانيون بنوا آلة لفك شفرة هذه الرسائل |
Hayatta kalanlar, kendi yeni sosyal düzenleriyle dolu kaleler inşa ettiler. | Open Subtitles | الناجون بنوا قلاعا كل واحدة لها نظام خاص بها |
İşte yapay tentakülü görüyorsunuz, aslında birkaç tentakülle tam bir makine inşa ettiler, rahatlıkla suyun içine atabiliyor ve makinenin denizaltı keşfi yapmasını izleyebiliyorsunuz, bunu sert robotlardan oldukça farklı bir şekilde yapıyor. | TED | هنا ترون المجسات الصناعية، ولكنهم بنوا بالفعل آلة بمجسات عديدة يمكنهم إلقاؤها في الماء، وترون أنه يمكنها التجول واستكشاف تحت الماء بشكل يختلف عما تفعله الروبوتات الصلبة. |
Bunun sebebi, o ve arkadaşlarının şehrin çıkan tüm yangınlarla baş etmekte zorlandığını fark etmeleriydi ve gerçek bir kentsel bilgisayar korsanı edasıyla bir çözüm inşa ettiler. | TED | وذلك لأنه وأصدقائه لاحظوا أن المدينة كانت تواجه مشكلة في مواكبة جميع الحرائق التي كانت تحدث في المدينة، وباعتماد عقلية القرصنة المدنية، بنوا حلا. |
2008 yılında, Marina Barrage'ı inşa ettiler. | TED | لذلك في العام 2008، بنوا مارينا باراج. |
Bu tesisi neden denizin altında inşa ettiler merak ediyorum. | Open Subtitles | . إننى أتساءل لماذا بنوا هذه تحت المياه |
Ve bu gemiyi düşmanlarının ulaşamayacağı bir yerde... ..dünyalarının yeniden doğuşu umuduyla inşa ettiler. | Open Subtitles | - - لذا بنوا هذه السفينة أملا في إعادة عالمهم مرة أخرى - |
Belki de bu yüzden yamaçtaki köyü inşa ettiler, | Open Subtitles | لذلك اذن بنوا القرية على المنحدر |
Başkalarının suça ortak olmasına dayalı bir iş alanı inşa ettiler. | Open Subtitles | لقد قاموا ببناء تجارة قائمة على أشخاص آخرين بارتكابهم لجرائم إلكترونية |
Yani bana anlatmak istediğiniz, onlar büyük bir arena inşa ettiler ve bizi buraya dövüşmek için mi getirdiler? | Open Subtitles | تقولين أنهم بنو تلك الحلبة ثم أخذونا لنتقاتل |
Tori ve arkadaşları kendi elleriyle inşa ettiler, ağırlığı ise 817 kilo civarıydı. | TED | توري و أصدقاؤها بنوه بأيديهم، وكان وزنه حوالي 1800 باوند. |