Herkesin kendi düşüncesi uyarınca ibadet etme hakkı olduğuna inanıyoruz, fakat inanç özgürlüğü, insanların inanışlarını suiistimal etme hakkı vermez! | Open Subtitles | نحن نعتقد أن كل شخص لديه الحق في العبادة وفقا لضميره لكن حرية الدين ليست رخصة للاعتداء على إيمان الشعب |
Caitlin, Dr. Wells'in Zıt Flash olduğuna ve Barry'nin annesini öldürdüğüne inanıyoruz. | Open Subtitles | كيتلين، فإننا نعتقد أن الدكتور ويلز هو عكس فلاش وقتل الأم باري، |
İnanıyoruz ki bu son zamanlarda... şehir içinde ortaya çıkan vandalizm... bir şekilde yeraltı boks kulüplerine bağlı olarak. | Open Subtitles | بأمكانك أخبارنا ما الذي تعتقد أنه حدث ؟ نعتقد أنها واحده من عدة عمليات تخريب حدثت في المدينه مؤخراً |
Bunun da tasarımcılar olarak bizi alıcılarımıza karşı sorumlu tuttuğuna inanıyoruz. | TED | ونحن بصفتنا مصممين، نؤمن بأن هذا ما يجعلنا محاسبين أمام زبائننا |
Biz insanın ekolojik ölüm bakımına erişimin insan hakkı olduğuna inanıyoruz. | TED | نحن نؤمن بأنّ الدخول إلى دار رعاية موتى بيئيّة حق إنساني. |
Şimdiye kadar yeni alınmış ekiplerden daha iyi olduklarına inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أنهم يرتجلون أفضل من أعضاء الفرق الجدد في الماضي |
- Anlamıyorum. - İki adamımızın o gemide olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | أنا لا أفهم نعتقد أن أثنان منا على متن السفينه |
Mahkeme bu tanıması gerektiğini ki ilgi, ve biz inanıyoruz There çatışma. | Open Subtitles | هذا صراع بالإهتمامات و نحن نعتقد أن على المحكمة أن تلاحظ هذا |
Goa'uld sondasının siz onu etkisiz hale getirmeden önce bir ileti gönderdiğine inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد انه تم تنشيط إرسال بعيد المدى للجوئولد فبل أن تقوم بتعطيلها |
KTA'nın, yani Kadim Teknolojileri Aktivasyonunun sürekli olan tek bir genle olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نحن نعتقد أن تنشيط تقنيات الإنشنتس سببه وجود جين واحد فعال بصفة دائمة |
Atom silahımızla, inanıyoruz ki . Wraithleri sonsuza dek yenebileceğiz. | Open Subtitles | بسلاحنا الذرّي نعتقد نحن يمكن أن نهزم الريث بشكل نهائي. |
Sherak'in Santa Clarita'daki tren saldırısının organizesine yardım ettiği ihtimaline inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد باحتمال ضلوع شاريك في تنظيم هجوم القطار في سانتا كلاريتا |
Şimdi ise karanlık gökyüzünde belki de milyarlarcası olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | لكنّنا نعتقد حالياً أنّ هناك مليارات الثقوب السوداء بسماء الليل |
Sherek'in Santa Clarita'daki tren saldırısının organizesine yardım ettiği ihtimaline inanıyoruz. | Open Subtitles | نعتقد باحتمال ضلوع شاريك في تنظيم هجوم القطار في سانتا كلاريتا |
Siz beşinizin düşman hatlarının arkasına geçerek, dikkat çekmeden kubbeye gizlice girebileceğinize ve bu şifreleme modülünü çalabileceğinize inanıyoruz. | Open Subtitles | اننا نؤمن انكم الخمسة يمكنكم ان تسللوا خلف خطوط العدو بدون اية انتباه الى انفسكم ونسرق جهاز التشفير هذا |
Biz, almakta olduğunuz riskleri her zaman anlamanız gerektiğine inanıyoruz. Bu yüzden anlamadığımız şeylere yatırım yapmıyoruz. | TED | انه يعني اننا نؤمن انه يجب دوما أن نفهم المخاطر التي سنوشك على خوضها فنحن لا نستثمر في الامور التي لا نفهمها |
Ve her ne kadar da Excel'in kral olduğu finans sektöründe çalışıyor olsak da, biz duygusal kapitale inanıyoruz. | TED | ورغم اننا نعمل في القطاع المالي حيث أن برنامج ميكروسوفت إكسل هو الملك فنحن نؤمن برأس المال العاطفي |
Test pilotunun öldüğüne ve senin onu öldürmek için sebebin olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | نظن أن طياركم الإختباري قد مات و نظن أنه لديك الدافع لقتله |
Biz sana inanıyoruz, ama başka kimse inanmayacaktır. | Open Subtitles | نحن نصدقك يا تيلك ، ولكن لن يصدقك أحداً آخر |
O bölgede kaybolan bir Bahriye devriyesine ait olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | لبناء مصنع. الان , نحن نصدق انه تنتمي لبحرية البترول. |
Çünkü biz NASA'nın mükemmel bir iş yaptığına kesinlikle inanıyoruz. | Open Subtitles | لأننا نثق , وبالتأكيد أثق بأن ناسا قامت بعملٍ ممتاز |
Evinizde dinleme aygıtı olduğuna inanıyoruz... telefonlarınız dinleniyor, büron da dinleniyor. | Open Subtitles | الآن ,لدينا سبب للاعتقاد أن منزلك مخترق هواتفك مسجلة ومكتبك كذلك |
Biz, bunu yapmanın bir yolunu bulduğumuza inanıyoruz, ve bunu ilk kez halka açık olarak gösteriyoruz. | TED | ونعتقد بأننا وجدنا طريقة القيام بذلك، وهذه أول مرة نقوم بعرضها على الملأ. |
İnanıyoruz ki kız arkadaşın bir terörist grubu olan Sleeper Cell için çalışıyor. | Open Subtitles | لدينا سبب للإعتقاد أن صديقتك تعمل لصالح خلية إرهابية نائمة |
Çünkü inanıyoruz ki sizler... bu akademiden çıkan en iyi sınıf olabilirsiniz. | Open Subtitles | ...لأننا نَعتقدُ انكم يُمكنُ أَنْ تكُونَوا أفضل دفعة تتخرج من هذه الأكاديمية |
İnanıyoruz ki Dünya'daki yaşam ilk 500 milyon yıldan sonra başladı ve şu an geldiğimiz noktaya bakın. | TED | نحنُ نعتقدُ أن الحياة بدأت هنا على الأرض، منذ أول 500 مليون سنة، وانظروا أين نحن الآن. |
Bir Silahşor onun cinayetinde sanık. Masum olduğuna inanıyoruz. | Open Subtitles | الفُرسان سيتحمّلوا الإتّهام عن عمليّة قتله نحنُ نُؤمن بأنّه بريء |
Her iki suçu da aynı çetenin işlediğine inanıyoruz. | Open Subtitles | ونظن بأنها العصابة ذاتها المسؤولة عن كلتا الجريمتين |
Bu tarz yapım sürecinin dünyanın birçok yerinde tekrarlanabileceğine ve mimariye dair bakışı değiştirebileceğine inanıyoruz. | TED | ونحن مقتنعون أن طريقة البناء تلك يمكن تطبيقها في مختلف أنحاء العالم ونغيّر الطريقة التي نتحدث بها ونعرف قيمة البناء. |
Sana inanıyoruz. Psikokinezi ve sanrılar içiçedir. | Open Subtitles | نحن نصدقكِ أوهامكِ ومرضكِ النفسي مرتبطان معاً |