6 kişinin kimse görmeden haklanmasına inanmak çok güç. | Open Subtitles | إنه من الصعب تصديق 6 أشخاص لحصولهم على معلومات لم يطلع عليه الناس. |
Burada ekolojik bir felaket olduğuna inanmak çok güç. | Open Subtitles | من الصعب تصديق أن كارثة بيئية قد حدثت هنا |
Pentagon'un bunu karşıladığına inanmak çok güç. | Open Subtitles | من الصعب تصديق أن البنتاغون دفعوا مقابل هذا |
Bir fikrim yok Rusty. Onun yaptığına inanmak çok güç. | Open Subtitles | لافكرة لدىّ يا رستى, من الصعب التصديق انها تستطيع ان تفعل ذلك |
Küçük bir şeyin böylesine çok acı verebileceğine inanmak çok güç. | Open Subtitles | من الصعب التصديق أن شيئا بهذا الصِّغَر يمكنه أن يسبب كل ذلك الألم |
Bir bebeğin bu kadar tekme atabildiğine inanmak çok güç doğrusu. | Open Subtitles | من الصعب التصديق أنّ بإمكان الجنين الركل بهذه القوّة. |
Los Angeles'da iki tane beyaz büyük piyanonun olduğuna inanmak çok güç. | Open Subtitles | اعرف سأهتم به من الصعب تصديق وجود إثنان من البيانو الضخام |
Burada olduğuma inanmak çok güç. | Open Subtitles | من الصعب التصديق أنني موجودة هنا فعلاً |