Ama kazanın senin suçun olmadığına inanmalıydım. | Open Subtitles | ولكن كان علي تصديقك بأن تلك الحادثة لم تكن غلطتك |
Seni dinlemeliydim. Sana inanmalıydım. | Open Subtitles | كان ينبغي علي الإصاغ إليك كان ينبغي علي تصديقك |
Ve seni de hayal kırıklığına uğrattım. Sana inanmalıydım. | Open Subtitles | وقد تسببت بفشلك كان عليّ تصديقك |
Onun sana komplo kurduğunu söylediğinde sana inanmalıydım. | Open Subtitles | كان علي أن أصدقك عندما قلتِ أنها أوقعت بك |
Ailenle tanışmamı istemediğini söylediğinde sana inanmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أصدقك عندما قلتي لي أنه يجب أن لا أقابل والديك |
Liam ile malum işi yapmadığını... söylediğinde sana inanmalıydım. | Open Subtitles | كان عليّ تصديقكِ عندما أخبرتِني أنّك و(ليام) لم تمارسا الجنس |
- Sana inanmalıydım. | Open Subtitles | إنها غلطتي كان عليّ تصديقك |
Henry, lanet konusunda haklıydın. Sana inanmalıydım. | Open Subtitles | (هنري)، كنتَ محقّاً بأمر اللعنة وكان يجدر بي تصديقك |
Sana en başında inanmalıydım. | Open Subtitles | كان علي أن أصدقك من البداية |
Sana en başında inanmalıydım. | Open Subtitles | كان علي أن أصدقك من البداية |
Ve sana inanmalıydım. | Open Subtitles | وأنا كان يجب أن أصدقك |
Özür dilerim, sana inanmalıydım. | Open Subtitles | أنا آسفة، كان عليّ أن أصدقك |
Sana inanmalıydım. | Open Subtitles | كان يحبُ عليّ تصديقكِ. |