Bunu söyleyeceğime gerçekten inanmazdım, fakat... şarkı söylemeni konuşmana tercih ederim. | Open Subtitles | لا أصدق أني سأقول هذا, لكن أنا أفضل الغناء عن الحديث |
Eğer benim de başıma gelmiş olmsaydı, bunun olabileceğine asla inanmazdım. | TED | أعني إن لم تكن نجحت معي لايمكن بأي حال أن أصدق أن هذا ممكن |
Cidden tuhaf. 5 dakika önce asla inanmazdım, şimdiyse seni öldürmek istiyorum. | Open Subtitles | منذ خمسة دقائق ما كنت لأصدق هذا الشيء، الآن أريد أن أقتلك. |
Dinle! Ben de inanmazdım! | Open Subtitles | لا أنصتي إلىَّ أنا نفسي لم أكن لأصدق هذا |
Eskiden kadere inanmazdım ama şimdi kesinlikle inanıyorum. | Open Subtitles | لم أؤمن بالقدر من قبل لكن بالتأكيداؤمن الأن |
Yemin ederim, dünyada inanmazdım kendi gözlerimle görmeseydim böylesine açık seçik. | Open Subtitles | اقسم اامام الله ,اني كنت اصدق هذا بدون حس صحيح بما رايت بعيني |
Ölümlülerin Tanrılardan yardım alabileceğine inanmazdım. | Open Subtitles | لم اكن أصدق ان البشر يستطيعون طلب المساعده من الالهه |
- Bunlara inanmıyorum. - Ben de inanmazdım... orada olmasaydım. | Open Subtitles | ـ لا أصدق أي من هذا ـ لا أصدقه أيضا |
Hiç kimsenin böyle bir şey yazacağına inanmazdım. | Open Subtitles | ولم يكن لي أن أصدق إطلاقا أن بإمكان أي أحد كتابة شيء |
Bekarlığa veda partimin böyle olacağına asla inanmazdım. | Open Subtitles | لم أكن لأصدق بأن حفلة العزوبية خاصتي ستكون هكذا |
Yani, Tanrım, ben bile kendime inanmazdım, hele senin yerinde olsaydım. | Open Subtitles | أعني,لم أكن لأصدق هذا خصيصا,لو أخبرتني انت بذلك |
"Kız gücü"nü bilmeden ve Vageena Hertz'ü tanımadan önce... ...kadınlara ve tek boynuzlu atlara kesinlikle inanmazdım. | Open Subtitles | لم أكن أؤمن بالنساء و وحيد القرن لكن هذا قبل أن أعرف عن القوة في أشياء الفتيات و قبل أن أعرف فجينيا هيرتز |
Görmediğim ve dokunmadığım hiç birşeye inanmazdım | Open Subtitles | حتى قابلت ميليندا، لم أؤمن ابدا بأى شىء لا يمكننى لمسه او رؤيته |
iki gün önce konuşan hayvanların varlığını inanmazdım | Open Subtitles | منذ يومين لم أؤمن بوجود الحيونات الناطقة |
Bunlara hiç inanmazdım. Bazı şeyler bizim kontrolümüz dışındadır. | Open Subtitles | لم اعتد ان اصدق هذا هناك بعض الاشياء تخرج عن تحكمك |
Gözlerimle görmesem, böyle saçma bir hikayeye asla inanmazdım. | Open Subtitles | لو لم أكن قد رَأيتُ هذا بأم عيني، ما كنت سأصدق قصتك السخيفة هذه |
Yerinde olsam ve bir oyuncunun eşyalarını topladığını görsem,.. ...ben de ona inanmazdım. | Open Subtitles | لو كنت مكانك ورأيت ممثلا يحزم حقائبه فلن أصدقه أنا أيضا |
Akşam senin dairene geleceğimi söylesen sana inanmazdım. | Open Subtitles | اذا قلت لي باني سوف انتهي بشقتك فلن اصدقك |
Aynen, gözümle görmesem hayatta inanmazdım. | Open Subtitles | انت على حق لو لم أراه بنفسي لم أكن لأصدقه أبدا |
İki ay önce playoff'larda Princeton Heights ile oynayacağımızı söyleseydin, sana inanmazdım. | Open Subtitles | لو قلت لي من شهرين اننا سنلعب في التصفيات الكبري لم أكن لاصدق |
Kulaklarımla duymuş olmasaydım kendim bile inanmazdım. | Open Subtitles | إذا لم أكن قد سمعته بأذنيّ لما كنتً صدقته أنا أيضًا |
Çocukken bana gelip de günün birinde Profesör Proton ile çalışacağımı söyleseniz, mümkün değil inanmazdım. | Open Subtitles | أن أخبرتني و أنا طفل بأن في يوم من الايام ساعمل في العلم مع البروفسور بروتون, لم أكن لأصدقك |
Eğer gözümle görmeseydim ben de inanmazdım. | Open Subtitles | لم أكن لأصدّق عيني إن لم أرى ذلك بنفسي |
Eğer siz olmasaydınız, buna inanmazdım. | Open Subtitles | لو لم تخبروني بذلك لما صدّقتُ الأمر |
Jake mağazadan bir şey aşırırken yakalansa ve bana benim ona anlattığım öyküyü anlatsa ona asla inanmazdım. | Open Subtitles | أذا " جايك " سرق ومُسك ..وأخبرني نفسقصتي. من المستحيل أن أصدقة... |
Her zaman aileyi benim dağıtacağımı söylerlerdi, hiç inanmazdım. | Open Subtitles | لطالموا قالوا بأنني سأدمر العائلة ولكني لم أصدقهم يوماً |