Ama bana onun neye benzediğini söylemelisin. Böylece başka birini incitmeden onu bulabilirim. | Open Subtitles | لكني أريد منك أن تحدثني عن شكلها لكي أجدها قبل أن تؤذي أحداً آخر. |
Başkasını incitmeden önce onu bulmalıyız sen de nerede olduğunu biliyorsan bize söylemelisin. | Open Subtitles | يجب أن نجدها قبل أن تؤذي أي احد آخر، ويجب أن تخبرينا إذا كنت تعرفين أي شيء عن مكانها |
- Birini incitmeden onu bulmalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة للعثور عليه أولا قبل أن يؤذي أحدا. لدي له. |
Babam kendini incitmeden bir bakayım ona. | Open Subtitles | من الأفضل أن أطمأن علي أبي قبل أن يؤذي نفسه |
Kimseyi incitmeden bu problemi çözmenin bir yolunu bulmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | نحاول اكتشاف طريقة حل هذه المشكلة دون إيذاء مشاعر احدنا |
Hislerini incitmeden bunu ona nasıl söyleyeceğim? | Open Subtitles | عندما يتصل، كيف اقول له لا بدون ان اجرح مشاعره؟ |
Bunu seni incitmeden nasıl söyleyebilirim ki? | Open Subtitles | كيف أستطيع ان اقول هذا بدون أن أجرح مشاعرك ؟ |
Sevdiği birilerini incitmeden uzaklaşması gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | قالت بأن عليها الذهاب قبل أن تؤذي أحداً ممن تحب |
Birini incitmeden silah oyunundan uzak dur. | Open Subtitles | أبقى بعيدا عن لعبة الأسلحة قبل أن تؤذي شخصا ما |
Bir yerini incitmeden önce indir şunu. | Open Subtitles | لِم لا تضعي ذلكَ الشئ في الأسفل من قبل أن تؤذي نفسك؟ |
Ama kendine bir iyilik yap ve kafanı toplayabileceğin sessiz bir yer bul başka birini daha incitmeden önce. | Open Subtitles | لكن اعمل لنفسك معروفاً وجد مكاناً هادئاً لكي تُصفي فيــه ذهنك قبل أن تؤذي نـــاساً أخريــــن |
Hastanız bir adamı öldürdü, bir başkasını kaçırdı ve birini daha incitmeden önce onu durdurmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | مريضتك قتلت رجلًا واختطفت آخر، أحاول إيقافها قبلما تؤذي أحدًا آخر. |
Tehlikeli, ve onu başka birini daha incitmeden bulmalıyız. | Open Subtitles | إنها شخص خطير ويجب أن نعثر عليها قبل أن تؤذي أحداً آخر |
Anneme yaptıklarının bedelini ödetip başkalarını incitmeden onu durdurabiliriz. | Open Subtitles | لجعله يدفع ثمن ما فعله بأمي ولردعه قبل أن يؤذي أي شخص آخر. |
başka birini incitmeden onu bulmalıyız. | Open Subtitles | يجب أن نجده قبل أن يؤذي أي شخص آخر |
Lillia'yı incitmeden önce onu bulmalıyım. | Open Subtitles | يبدو كذلك لابد أن أجده مجدداً قبل أن يؤذي (ليليا) |
Onu incitmeden bundan nasıl sıyrılabilirim ki. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخرج من هذا دون إيذاء مشاعرها |
Potansiyelimi keşfetmek ve geliştirmek istiyordum bu da zihnimi ve bedenimi güçlendirmek demekti böylece yeteneklerimi, kendimi incitmeden kullanabilecektim. | Open Subtitles | أريــد إكتشــاف وتـطوير إمكانياتــي مما يعني يجب تقوية ذهنـي وجسـمي لأستطيع أستخدام قدراتي من دون إيذاء نفسي |
Ekip birlikte çalışarak ok silahıyla ayıyı incitmeden uyuşturuyor. | Open Subtitles | يتعاون الفريق لحقن إبرة مخدرة من بندقية سهامٍ دون إيذاء الدب |
İstedim ve düşündüm ki değer verdiğim kimseyi incitmeden yapabilirim. | Open Subtitles | فعلت ذلك، وأعتقد أنني أعرف الطريقة التي أستطيع بدون ان اجرح احد اهتم به فعلاً |
Sadece hislerini incitmeden Brad'ten ayrılmanın en iyi yolunu düşünmeliyim. | Open Subtitles | حسنا ,اريد افكر بأفضل طريقة (لانفصل من (براد بدون ان اجرح مشاعره |
Evet. Duygularını incitmeden dilenciyi stanttan uzaklaştırmayı başardım. | Open Subtitles | أجل, لقد تخلصت من متشرد دون أن أجرح مشاعره |
Seni de incitmeden benden uzaklaş. | Open Subtitles | إبتعدي عني قبل أن أؤذيك أيضاً |