ويكيبيديا

    "indim" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نزلت
        
    • نزلتُ
        
    • نَزلتُ
        
    • ونزلت
        
    • هبطتُ
        
    • خرجتُ
        
    • أهبط
        
    • وصلتُ
        
    • لقد هبطت
        
    • ونزلتُ
        
    • هبطت للتو
        
    • مِلْكٌ
        
    • ترجلت
        
    • ذهبت للطابق
        
    Aşağı indim,kutusu açıktı ve bu etrafta fıldır fıldır dönüyordu. Open Subtitles نزلت للأسفل فوجدت العلبة مفتوحة وهذا الشيء كان يطير بالجوار
    Aptalcaydı. Aşağı indim ve karanlıkta öylece oturup metal kutuyu kurcalıyordu. Open Subtitles انها غبية، حيث نزلت أسفل الدرج وهو هناك جالس في العتمة
    Sonunda oraya, aşağıya indim, bu eski, paslanmış dairesel şey, gerçekten çok ürkütücü ve garip olan iki yatak vardı. TED وبالأخير لما نزلت له, كان حجرة دائرية يملؤها الصدأ, وسريرين, وأشياء مقرفة وغريبة.
    Bu düğün evin altını üstüne getirdi ve sadece sana hatırladığımızı söylemek için aşağıya indim. Open Subtitles إن هذا الحفل قد قلب هذا المنزل رأساً على عقب. وقد نزلتُ للأسفل فقط لكي أخبركِ أننا قد تذكّرناه.
    Ve 12 saat sonra,otobüsten indim ve orada duran yaşlı bir balıkçıya? Open Subtitles وبعد 12 ساعةِ نَزلتُ من الحافلةِ و كان هناك صيّادُ سمك عجوز يقف هناك وأنا قُلتُ
    Aşağı kata indim ve masanın arkasında oturan büyük bir eleman gördüm. TED ونزلت إلى الطابق السفلي ورأيت ذلك الرجل الضخم يجلس خلف مكتب.
    Birkaç gün önce Paris'ten Vancouver'a indim. TED أنا فقط نزلت في فانكوفر من باريس قبل بضعة أيام.
    Kabinime indim ve yüzme kıyafetimi giydim. TED و نزلت الى قمرتي و ارتديت سترة السباحة الخاصة بي.
    Ve kendi dalışımda 18000 feet'e indim... ...tahmin ettiğim bir yere... ...deniz üstünde saf,ıssız bir bölge. TED و اثناء غوصي، نزلت إلى عمق 18.000 قدم، إلى منطقة إعتقدت أنها ستكون بِكر نقيّة مليئة بالحياة البرية في قاع البحر.
    Patron, sürüyle bacadan indim ben-- Open Subtitles لماذا أيها الحاكم، لقد نزلت الكثير من المداخن
    Roma uçağından yeni indim bu yüzden emin değilim. Open Subtitles أنا لتوي نزلت من الطائرة قادماً من روما، و أنا لست متأكد جداً.
    Roma uçağından yeni indim bu yüzden emin değilim. Open Subtitles أنا لتوي نزلت من الطائرة قادماً من روما و أنا لست متأكد جداً
    Yamanote hattındaki yeşil trene bindim ve merkez postanesinin yanında, Tokyo istasyonunda indim. Open Subtitles ركبت القطار الأخضر على خط يامانوته و نزلت في محطة طوكيو قريبا من مركز البريد
    Aşağı indim ve bir yıldırım topu gibi bir şey gördüm. Open Subtitles ‫نزلت الى الاسفل... . ‫و رأيت شئ يشبه كرة من البرق.
    Pekala, insan gürültüsü sandığım bir şeyler duyunca emin olup size bağırmaya aşağı indim ve görünmez bir şey bana saldırdı. Open Subtitles حسناً، لقد ظننت بأنّي أسمع ضوضاء الحفل، لذلك نزلت لأتفقد الأمر، و أُوبِّخكم، فتعرضت للهجوم من قِبَل شيء مخفي
    Araştırmak için tünellere indim ve birkaç düzinesiyle karşı karşıya geldim. Open Subtitles نزلتُ إلى الأنفاق للبحث، انتهى الأمر بي برؤية مجموعة منهم
    Lahore treninden daha yeni indim. Open Subtitles أنا فقط نَزلتُ من القطارِ مِنْ لاهور
    Cesedi gördüm bayırın üstünden doğal olarak aşağıya indim gerçekten ölü mü yoksa sadece bilincini mi kaybetmiş anlayamadım Open Subtitles ونزلت ولم أكن متأكدا بأنها ماتت بالفعل أو فاقدة للوعي
    Ben biraz yaralandım. En azından çimlerin üzerine indim. Open Subtitles أقلّها هبطتُ على العشب، لماذا هبطت على العشب؟
    İyi olup olmadığına bakmak için arabadan indim. Open Subtitles لذا خرجتُ من السيارة واتجهتُ نحوها لأتأكّدَ من أنها بخير..
    Şu işe bak. Koca Timberline'da bir tek kaktüs var ve ben onun üstüne indim. Open Subtitles يبدو أن هُناك خازوقاً في كُل طُرق الأشجار ودائماً ما أهبط عليه
    - Az önce Londra'ya indim. Open Subtitles - وصلتُ إلى لندن للتو -
    Buraya bir hic icin indim olu bir adam icin butun o insanlarin hayatini tehlikeye attim Open Subtitles لقد هبطت هنا من اجل لاشيء وضعت كل ارواح الناس تلك في خطر من اجل رجل ميت
    Aşağı kata indim. Open Subtitles إستيقظتُ ونزلتُ للأسفل فوجدتك تتحدث في الهاتف
    Sonra Şangay'a geri uçup, Jackson Hole'a gittim ardından Moffett'e, daha yeni indim zaten. Open Subtitles ثم عُدت إلى "شنغهاي" و من ثَم إلى "جاكسون هول"، ثم إلى "موفيت", حيث هبطت للتو.
    Bildiğim bir şey vardı. Bir kez, ben David'indim. Open Subtitles ...أعرف شيئًا واحدًا ...أنا كنتُ مِلْكٌ لديفيد ليبدأ معى
    Arabamdan indim ve adliye sarayına yürümeye başladım. TED وأخيراً ترجلت من سيارتي واتجهت إلى قاعة المحكمة.
    Saat 7'de evlenmek için kilisedeydik ve öğleden sonra 4'te yemeğe indim. Open Subtitles وفي الرابعة بعد ظهر ذلك اليوم ذهبت للطابق السفلي عند الطاولات.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد