Aşağı indim,kutusu açıktı ve bu etrafta fıldır fıldır dönüyordu. | Open Subtitles | نزلت للأسفل فوجدت العلبة مفتوحة وهذا الشيء كان يطير بالجوار |
Aptalcaydı. Aşağı indim ve karanlıkta öylece oturup metal kutuyu kurcalıyordu. | Open Subtitles | انها غبية، حيث نزلت أسفل الدرج وهو هناك جالس في العتمة |
Sonunda oraya, aşağıya indim, bu eski, paslanmış dairesel şey, gerçekten çok ürkütücü ve garip olan iki yatak vardı. | TED | وبالأخير لما نزلت له, كان حجرة دائرية يملؤها الصدأ, وسريرين, وأشياء مقرفة وغريبة. |
Bu düğün evin altını üstüne getirdi ve sadece sana hatırladığımızı söylemek için aşağıya indim. | Open Subtitles | إن هذا الحفل قد قلب هذا المنزل رأساً على عقب. وقد نزلتُ للأسفل فقط لكي أخبركِ أننا قد تذكّرناه. |
Ve 12 saat sonra,otobüsten indim ve orada duran yaşlı bir balıkçıya? | Open Subtitles | وبعد 12 ساعةِ نَزلتُ من الحافلةِ و كان هناك صيّادُ سمك عجوز يقف هناك وأنا قُلتُ |
Aşağı kata indim ve masanın arkasında oturan büyük bir eleman gördüm. | TED | ونزلت إلى الطابق السفلي ورأيت ذلك الرجل الضخم يجلس خلف مكتب. |
Birkaç gün önce Paris'ten Vancouver'a indim. | TED | أنا فقط نزلت في فانكوفر من باريس قبل بضعة أيام. |
Kabinime indim ve yüzme kıyafetimi giydim. | TED | و نزلت الى قمرتي و ارتديت سترة السباحة الخاصة بي. |
Ve kendi dalışımda 18000 feet'e indim... ...tahmin ettiğim bir yere... ...deniz üstünde saf,ıssız bir bölge. | TED | و اثناء غوصي، نزلت إلى عمق 18.000 قدم، إلى منطقة إعتقدت أنها ستكون بِكر نقيّة مليئة بالحياة البرية في قاع البحر. |
Patron, sürüyle bacadan indim ben-- | Open Subtitles | لماذا أيها الحاكم، لقد نزلت الكثير من المداخن |
Roma uçağından yeni indim bu yüzden emin değilim. | Open Subtitles | أنا لتوي نزلت من الطائرة قادماً من روما، و أنا لست متأكد جداً. |
Roma uçağından yeni indim bu yüzden emin değilim. | Open Subtitles | أنا لتوي نزلت من الطائرة قادماً من روما و أنا لست متأكد جداً |
Yamanote hattındaki yeşil trene bindim ve merkez postanesinin yanında, Tokyo istasyonunda indim. | Open Subtitles | ركبت القطار الأخضر على خط يامانوته و نزلت في محطة طوكيو قريبا من مركز البريد |
Aşağı indim ve bir yıldırım topu gibi bir şey gördüm. | Open Subtitles | نزلت الى الاسفل... . و رأيت شئ يشبه كرة من البرق. |
Pekala, insan gürültüsü sandığım bir şeyler duyunca emin olup size bağırmaya aşağı indim ve görünmez bir şey bana saldırdı. | Open Subtitles | حسناً، لقد ظننت بأنّي أسمع ضوضاء الحفل، لذلك نزلت لأتفقد الأمر، و أُوبِّخكم، فتعرضت للهجوم من قِبَل شيء مخفي |
Araştırmak için tünellere indim ve birkaç düzinesiyle karşı karşıya geldim. | Open Subtitles | نزلتُ إلى الأنفاق للبحث، انتهى الأمر بي برؤية مجموعة منهم |
Lahore treninden daha yeni indim. | Open Subtitles | أنا فقط نَزلتُ من القطارِ مِنْ لاهور |
Cesedi gördüm bayırın üstünden doğal olarak aşağıya indim gerçekten ölü mü yoksa sadece bilincini mi kaybetmiş anlayamadım | Open Subtitles | ونزلت ولم أكن متأكدا بأنها ماتت بالفعل أو فاقدة للوعي |
Ben biraz yaralandım. En azından çimlerin üzerine indim. | Open Subtitles | أقلّها هبطتُ على العشب، لماذا هبطت على العشب؟ |
İyi olup olmadığına bakmak için arabadan indim. | Open Subtitles | لذا خرجتُ من السيارة واتجهتُ نحوها لأتأكّدَ من أنها بخير.. |
Şu işe bak. Koca Timberline'da bir tek kaktüs var ve ben onun üstüne indim. | Open Subtitles | يبدو أن هُناك خازوقاً في كُل طُرق الأشجار ودائماً ما أهبط عليه |
- Az önce Londra'ya indim. | Open Subtitles | - وصلتُ إلى لندن للتو - |
Buraya bir hic icin indim olu bir adam icin butun o insanlarin hayatini tehlikeye attim | Open Subtitles | لقد هبطت هنا من اجل لاشيء وضعت كل ارواح الناس تلك في خطر من اجل رجل ميت |
Aşağı kata indim. | Open Subtitles | إستيقظتُ ونزلتُ للأسفل فوجدتك تتحدث في الهاتف |
Sonra Şangay'a geri uçup, Jackson Hole'a gittim ardından Moffett'e, daha yeni indim zaten. | Open Subtitles | ثم عُدت إلى "شنغهاي" و من ثَم إلى "جاكسون هول"، ثم إلى "موفيت", حيث هبطت للتو. |
Bildiğim bir şey vardı. Bir kez, ben David'indim. | Open Subtitles | ...أعرف شيئًا واحدًا ...أنا كنتُ مِلْكٌ لديفيد ليبدأ معى |
Arabamdan indim ve adliye sarayına yürümeye başladım. | TED | وأخيراً ترجلت من سيارتي واتجهت إلى قاعة المحكمة. |
Saat 7'de evlenmek için kilisedeydik ve öğleden sonra 4'te yemeğe indim. | Open Subtitles | وفي الرابعة بعد ظهر ذلك اليوم ذهبت للطابق السفلي عند الطاولات. |