Kutsal gün arifesinde çarmıha gerildi ve ölmeden hemen önce gün batımında indirdiler. | Open Subtitles | لقد صلبوه ليلة السبت و أنزلوه عند الغروب قبل أن يموت |
Kutsal gün arifesinde çarmıha gerildi ve ölmeden hemen önce gün batımında indirdiler. | Open Subtitles | لقد صلبوه ليلة السبت و أنزلوه عند الغروب قبل أن يموت |
Öyleyse sinirleri tepelerinde olmalı. Çünkü kulisten resmini indirdiler. | Open Subtitles | لابد وأنهم مهتاجين لأنهم أزالوا صورتك من الردهه |
Ofisindeki kameraları indirdiler. | Open Subtitles | لقد أزالوا آلات التصوير من مكتبه |
Sonra bu kapıları indirdiler, böylece kimse onları rahatsız etmek için içeri giremedi. | Open Subtitles | ثم يقوموا بانزال البوابات لكي لا يزعجهم أحد |
Sonra bu kapıları indirdiler, böylece kimse içeri giremeyecekti. | Open Subtitles | ثم يقوموا بانزال البوابات لكي لا يزعجهم أحد |
Kovan gemisi planlarıyla birlikte bir şeyler indirdiler. | Open Subtitles | ما لم يكونوا حملوا شيء مع خطط السفينة الأم |
Ve stratejik önemi olan yerlere asker indirdiler. | Open Subtitles | ثم أنزلوا القوّات الأرضيّة التي نفّذت استراتيجيّة الضغط فحسب. |
Kayıp şahıslar bürosunu 5 yıl önce 1 kişiye indirdiler. | Open Subtitles | قلصوا عدد العاملين بقسم المفقودين إلى محقق واحد منذ 5 سنوات |
Çıldırdın çünkü heykelini indirdiler. Hayır. | Open Subtitles | أنت غاضب لأنهم أزالوا تمثالك؟ |
Barikatları indirdiler. | Open Subtitles | لقد أزالوا الحواجز |
Önce yatağını aşağıya indirdiler. | Open Subtitles | في البداية، قاموا بانزال السرير للدور الأرضي. |
Ondan sonra tabloları yük ağlarına indirdiler. | Open Subtitles | ثم يقوموا بانزال اللوحات ووضعهاعلىشبكةللتحميل... |
Sonra tabloları ağlara indirdiler. | Open Subtitles | ثم يقوموا بانزال اللوحات ووضعهاعلىشبكةللتحميل... |
Kovan gemisi planlarıyla birlikte bir şeyler indirdiler. | Open Subtitles | ما لم يكونوا حملوا شيء مع خطط السفينة الأم |
Gel buraya, gel buraya 18 milyonun üstünde insan SYNAPSE'in kaynak kodunu Skullbox'ın web sitesinden indirdiler. | Open Subtitles | تعال هنا، تعال هنا أكثر من 18 مليون شخص حملوا النص الأصلي لـ(سينابس)ّ من موقع (صندوق الجماجم. )ّ |
Tabutu toprağın altına indirdiler. Biz de çiçek koyduk oraya. | Open Subtitles | ثمّ أنزلوا التابوت في الأرض، و رمينا الزهور. |
- Bir tekne indirdiler. | Open Subtitles | لقد أنزلوا قاربا |
Hala tutuklama yok, şüpheli yok ve davadaki detektif sayısını bir buçuğa indirdiler. | Open Subtitles | لا يزال لا يوجد هناك إعتقال ولا إشتباه و قد قلصوا عدد المحققين في القضية إلى واحد و نصف |