ويكيبيديا

    "indirimli" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • خصم
        
    • السعيدة
        
    • تخفيض
        
    • تخفيضات
        
    • مخفضة
        
    • بتخفيض
        
    • بخصم
        
    • الخصم
        
    • حسم
        
    • خصومات
        
    • التخفيض
        
    • التخفيضات
        
    • مخفض
        
    Ev ve iş yerimden eşit uzaklıkta bir indirimli et marketi. Open Subtitles منفذ خصم على الطعام على بعد مسافة واحدة من منزلي وعملي
    Üst ve baş. Bütün bayan gömlekleri ve saç ürünleri bütün hafta boyunca % 50 indirimli. Open Subtitles حمالات الصدر، تسريحات الشعر خصم 50 بالمائة على قمصان السيدات و منتجات الشعر
    Salı günü içkiler indirimli Silas. Bizim olayımız gibi bir şey bu. Open Subtitles ساعة يوم الثلاثاء السعيدة ، سايلاس إنه شيء نقوم به
    O aldı. Ülkenin en sıkıcı yerine indirimli kitap gerekiyor. Open Subtitles آمل أن هناك تخفيض للحجز بأكثر البقاع مللاً في البلاد.
    Yok ama az önce üç tane indirimli dükkanın önünden geçtim ve içeri girmedim. Ne kadar güçlüyüm? Open Subtitles لكني رأيت3 محلات تعلن عن تخفيضات و لم أدخل كم أنا قوية؟
    İndirimli satış reyonundaki mal gibi davranırsınız Onu kapışıp, el atmaya başlarsınız ve böylece onu kaybedersiniz. Open Subtitles تعامله كأنه محل سلع مخفضة تبدأ في الاختطاف منه
    Mallar ön kapıdan giriyordu. arka tarafta indirimli olarak satılıyordu. Open Subtitles وحالما يتم التسليم عند الباب الأمامي يتم البيع عند الباب الخلفي بتخفيض
    Emekliler Birliği'nden yüzde on indirimli aldım. Open Subtitles حصلت عليه بخصم 10 بالمائة من رابطة المتقاعدين
    "Kredi kartınız yüzde 50 indirimli bir kaşmir palto gibidir. Open Subtitles بطاقتك المسروقة مثل معطف مصنوع من قماش الكشمير عليه خصم بنسبة خمسون بالمائة
    Pahalı değil dedim. Çalışanlar indirimli alabiliyor. Open Subtitles اخبرتكـ انها ليست باهظة الثمن الموظفون يستطعوا للحصول على خصم او شيء من هذا القبيل
    Ya da 15 yıl sonra, düğün gününde Shelby'i terk ettiğin zaman indirimli bir kravat takıyor olacaksın. Open Subtitles افعلها والا فبعد خمسة عشر عاما من الان سترتدي ربطة عنق عليها خصم
    Örgülerinizi indirimli yapmamın yanı sıra! Open Subtitles بالاضافة الى خصم عندما اقوم بتصفيف شعركم
    İlk seferde elli dolar, daimi müşterilere indirimli. Open Subtitles خمسون للعملاء الجدد العملاء المتكرّرين يكون لهم خصم
    # Bir, iki, üç, dört. İndirimli içki saatinde! # Open Subtitles واحد، اثنان، ثلاثة، أربعة، فى الساعة السعيدة
    En güzel tarafı da saat 7'den sonra indirimli menü servis etmeleri. Open Subtitles و تعلمَ أفضل جزء حيال المكان؟ "لديهم قائمة "الساعة السعيدة تسّتمر طوال الليل بعد السابعة
    Anlatacağım şey bu defa Kenya'dan, insanlara gidip indirimli belgeler dağıttılar. TED وهذه التجربة كانت في كينيا، قام الباحثون بالتجول ووزعوا على الناس قسائم، قسائم تخفيض.
    Şu adamı tanıyorum, artık tenis ayakkabılarımı indirimli alıyorum. Open Subtitles أعرف رجلٌ ما سأحصل على تخفيض على كل أحذيتي الآن
    Hatta 50$ altı defolu, indirimli gelinlik satış dükkanı bile bulmuştum. Open Subtitles حتى انني وجدت تخفيضات على ملابس الزواج والتي كانت غير مناسبة للبس كانت جميعها باقل من 50 دولار
    Ama maalesef, bir sonraki gün koca mağaza 2 Ocak İndirimli Satışları için hazırdı. Open Subtitles ولكن لسوء الحظ، جلب اليوم التالي متسوّقين جاهزين للاستفادة من تخفيضات بارغن باغ في الثاني من يناير
    Markalı ve bol bol indirimli malları almak için koşturduğumuz da yok. Open Subtitles و لكننا لا نهرع إلى شراء بضائع من ماركات مشهورة بأسعار مخفضة جداً
    Ondan indirimli fiyata fotoğraf makinası alabilir misin? Open Subtitles هل لك ان تحضري كاميرا منه بتخفيض ؟
    J.T. Warehouse, 75% indirimli tasfiye satışından. Open Subtitles مستودع جي.تي., أخذتها بخصم 75% من أجل توقف تجارتهم
    Ama tek yapmaya çalıştıkları bana altın ve indirimli sonda satmak. Open Subtitles وكل ما يحاولون القيام به هو بيعي الذهب والقسطرة الخصم.
    Ben, Ed'in Berber Sarayı'ndan %20 indirimli şampuan kuponu aldım. Open Subtitles حصلت على قسيمة حسم 20 بالمئة على شامبو في صالون "إد" للحلاقة.
    İndirimli satışlara gitmiştim ve birden çırılçıplak olduğumu fark ettim. Open Subtitles لقد كنت جالسه في محل يقدم خصومات و عندما وقفت وجدت نفسه عاريه
    Bir sürü indirimli mağazada satılmış. Open Subtitles باعها هانوفر سامبسون للعديد من محلات التخفيض
    - Ama işin iyi tarafı Saul'un İndirimli Gözlükçüsü bana kaldı. Open Subtitles لكن الخبر الجيّد هو أنّي حصلت على محلّ التخفيضات ''سول'' للنظّارات.
    Öyle çok gerekli değildi ama cezaevi bu üniteleri indirimli fiyata satıyordu ben de tekliflerini okula ileteyim dedim. Open Subtitles لم يكن ضرورياً تماماً و لكن السجن سيقوم ببيعها بسغر مخفض و لهذا فكرت بتمرير عرضهم على المدرسة

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد