Elbette hatırlanan; İngilizlerin kaybettiği ve bizim kazandığımız ve böylece ülkemizi ortaya çıkaran büyük zaferdir. | TED | كل ماتبقى هو ذكرى الانتصار العظيم على البريطانيين و ولادة دولتنا |
Çünkü İngilizlerin böyle bir görev için kullanacakları adam mutlaka ajanları James Bond olur. | Open Subtitles | بسبب هذا الرجل فإن البريطانيين سوف يستخدمون فى مهمه كهذه عميلهم جـيمـس بـونـد |
İngilizlerin bizim için yaptığı DNA testinin sonuçları elimize ulaştı. | Open Subtitles | لقد تلقينا نتائج تحليل الحامض النووي ولقد أجراه لنا البريطانيون |
Bu siz İngilizlerin kızarmış ekmek ve fasulyeyle yediği bir şey mi? | Open Subtitles | هل هذا شيء انتم الإنجليز تتناوله مع الفاصوليا الخاصة بكم على نخب؟ |
Tüm İngilizleri süslü sanıyordum ben bunlar İngilizlerin köylüsü sanki. | Open Subtitles | اعتقدت ان كل الانجليز فاخرين لكن هؤلاء مثل انجليز الاباما |
İngilizlerin, kadınlarımı ayakkabısız görmeleri olur mu? | Open Subtitles | هل سيكون مناسباً للشخص البريطاني رؤية نسائي بدون حذاء؟ |
Ayrıca ne İngilizlerin ne de Almanların bize verdiği hiçbir haritası yok. | Open Subtitles | و لا البريطانيين او الألمان صادف ان قدموا لنا خريطه |
İngilizlerin ve Amerikalıların, bir tür geçici hükûmet isteğine kulak asmıyor gibi göründüler. | Open Subtitles | وبدا أنهم لا يكترثون حتى لأى أقتراح بتشكيل حكومة مؤقتة وهو ما كان يأمله البريطانيين والأمريكان |
İngilizlerin kendilerine ait çok başka bir eğlenceleri vardı. | Open Subtitles | البريطانيين كان لديهم وسيلة ترفيه مختلفه تماماً |
Bir düşman kuvveti kuzeye ilerledi, İngilizlerin arkasına doğru döndü ve batıya doğru Ngakyedauk'u almak için ilerledi. | Open Subtitles | القوه الأولى تقدمت شمالاً ودارت خلف البريطانيين |
Oğlum bak benden demesi; İngilizlerin ne diyeceğini asla anlamayazsın. | Open Subtitles | ياصاح,انا اخبرك, انه لا يمكنك الوثوق فى اولئك البريطانيون لا |
İngilizlerin bu kadar duygusal olduğunu bilmezdim. Özellikle de halk içinde. | Open Subtitles | لم أفكر أبدا أنكم البريطانيون يمكن أن تصبحوا عاطفيون جدا خصوصا فى الأماكن العامة |
Sıkıyönetim, İngilizlerin çaresizliğini gösteriyor. | Open Subtitles | و القنون الانجليزي يوضح كم أن البريطانيون يائسون |
İngilizlerin böyle her vesileyle abartılı giyinmek gibi saçma bir âdetleri var. | Open Subtitles | الإنجليز عادة يتمادون فى ملابسهم فى كل شىء. |
Bunlar İngilizlerin Boer Savaşı sırasında eşlerimizi ve çocuklarımızı aldığı toplama kampları. | Open Subtitles | معسكر الإعتقالات، حيث وضع الإنجليز زوجاتنا وأطفالنا في حرب البوير |
İngilizlerin insansız yerlere büyük bir açlığı var. | Open Subtitles | الانجليز لديهم نهم عظيم للبلاد البعيدة المعزولة |
Gözlemlerime dayanarak söylüyorum İngilizlerin soyu tükenmek üzere. | Open Subtitles | آخذا في إعتباري أن العِرق البريطاني قد إنتهى عمليا .. |
Bir kez daha hareket ettirirseniz İngilizlerin bakış açısını görüyorsunuz. | TED | وتحركوه مجددًا، فتحصلوا على وجهة النظر البريطانية |
İngilizlerin sakin, romantik insanlar olduğunu sanırdım. | Open Subtitles | أعتقدت أن الإنكليز من النوع الهادىء الحالم من الناس |
Çok iyi. İngilizlerin yararlı olmaya değer vermesi büyük bir erdem. | Open Subtitles | حسنا اذن, ان الأنجليز قادرين على تقييم الفوائد |
Vaad edilmiş topraklardan bir hayal gibi, İngilizlerin istirahat alanlarındayız. | Open Subtitles | مثل منظراً من الأرض الموعودة نحن كنا بالفعل في مناطق الإستراحة الإنجليزية |
İngilizlerin yüzde altmış beşi, sadece bir fincan çay için su ısıtıcılarını fazla doldurduklarını itiraf ediyor. | TED | خمس و ستون بالمئة من البريطانين يعترفون بانهم يزيدو حجم الماء في غلاياتهم عندما يحتاجون الى كوب واحد |
1917 ve 1948 yillari arasinda Filistin Ingilizlerin kontrolündeydi. | Open Subtitles | سيطرت بريطانيا على فلسطين بين 1917 و 1948 |
Dünyanın çoğu zaten siz İngilizlerin evi olmuş. | Open Subtitles | يبدو أن معظم الكرة الأرضية أصبحت موطناً للبريطانيين هذه الأيام |
Hazinenin bir daha İngilizlerin eline geçmesini engellemeleri gerektiğinin farkındaydılar. | Open Subtitles | كانوا يحرصون ألا يقع الكنز بأيدي البراطنيين |
İngilizlerin erzakları tükenmek üzereyken havadan gelen yardımla tamamen tazelendiler. | Open Subtitles | عندما أتى الأمداد البريطانى أتى بالكامل من الجو |