Orayı sevmişti, ama İngiltere'de bir kız arkadaşı vardı. | TED | إنه يحبها ولكن كانت لديه صديقة في إنجلترا. |
Sonra İngiltere'de bir hastaneye gönderildim. | Open Subtitles | وبعد ذلك عدت بالطائرة إلى المستشفى في إنجلترا |
Aslında evet. Bir kızım var. Kendisi İngiltere'de bir yatılı okulda kalıyor. | Open Subtitles | حسنٌ، لديّ ابنة إنّها تدرس في الخارج في إنجلترا |
İngiltere'de bir gram kokain normaline göre daha az meblağdadır. | Open Subtitles | إنّها .. نعم ، في إنجلترا جرام يعني كمية صغيرة لكن كمية مناسبة من الكوكايين |
Ama Polonya halkının özgürlüğü için yürütülen esas kavga, İngiltere'de bir yerlerdeydi. | Open Subtitles | لكن القتال الحقيقي من أجل حرية بولندا كانت شرارته قد انطلقت من مكانٍ ما في انكلترا |
Victoria devrinde, İngiltere'de bir peni kazanmak için kibrit satan Kibritçi Kız gibi olmuştun. | Open Subtitles | كنت تبدو مثل فتاه اعواد ثقاب تتجول في انكلترا وتبيع اعواد الثقاب بقرش واحد |
İngiltere'de bir yerde saklandığı düşünülüyor. | Open Subtitles | يفترض انها مختبئة في مكان ما هنا في إنجلترا |
İngiltere'de bir karısı vardı ama belli ki bir Hintli kadına tutulmuştu. | Open Subtitles | كان لديه زوجة في إنجلترا ولكن يبدو انه تولى مع هذه المرأة الهندية الشابة. |
Ingiltere'de bir söz vardır: "Kraliçeyi tuvalette hayal edemezsin." | TED | يوجد تعبير في إنجلترا: " لا يمكنك تخيل الملكة وانت في المرحاض" |
Ve tam şimdi İngiltere'de bir soğuk dalgası var. | TED | وحالياً في إنجلترا لديهم موجة برد. |
İngiltere'de bir tedavi programı var. | Open Subtitles | هناك برنامج معالجة في إنجلترا. |
Belki İngiltere'de bir koca bulurum. Evet, tabii. | Open Subtitles | ربما سأجد زوجي هنــا ، في إنجلترا |
Sadece İngiltere'de bir okulu bitirmek bizi herhangi bir Avustralyalıdan 10 kat daha zeki yapar. | Open Subtitles | المدرسة التشطيب فقط في إنجلترا يجعلنا عشر مرات ذكاء من أي الاسترالية . |
Ve o taş, o askerle birlikte İngiltere'de bir yere gömülmüş. | Open Subtitles | وأن الجوهرة دفنت مع جثة الفارس "في مكان ما هنا في "إنجلترا |
Baban İngiltere'de bir üniversite konferansına katılacak hayatım. | Open Subtitles | - أبوك سيحضر مؤتمر جامعي - في (إنجلترا) ياعزيزتي |
İngiltere'de bir diş macunu şirketi. | Open Subtitles | أي شركة معجونِ أسنان في إنجلترا! |
İngiltere'de bir silahım olduğunu biliyorsun ve gerçekten kullanmak için ölüyorum. | Open Subtitles | كما تعلم، لديّ مسدّس في (إنجلترا)، وأتوق حقاً لإستخدامه |
Biliyorsun ki İngiltere'de bir çok iyi üniversite var; | Open Subtitles | كما تعلمي، هناك العديد من الجامعات الجيدة في (إنجلترا) |
Eldridge ingiltere'de bir atom bombasi düstü. | Open Subtitles | هبطت إلدريدج على مفاعل نووي في انكلترا |