Hepsini burada toplayalım. Fakat bu insanlık dışı, utanç verici olur. | Open Subtitles | لقد وضعناهم جميعاً في الحجز هذا غير إنساني ، هذا مخز |
Tatbikatın başında olan albay ise tatbikatın iptalini isteyivermiş çünkü zarar görmüş robotun mayın tarlasında kendini çekiştirmesini izlemenin çok insanlık dışı olduğunu söylemiş. | TED | وقد قام العقيد المسؤول عن الإختبار بإيقافه وإلغاءه، حيث يقول أنه عمل غير إنساني أن نرى هذا الروبوت وهو يجر نفسه عبر حقل الألغام. |
İnsanlar üzerinde deney yapamazsınız! Bu delilik, insanlık dışı! | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تقوم بالتجارب على البشر هكذا, إنه أمر غير إنساني |
İnsanlık dışı. Birinin ölmesine izin verilirse, iğne yaparsın, acısız ve çabuk biter. | Open Subtitles | أنه أمر غير انساني ، اذا أراد الشخص الموت اذاً أحقنه ،هذا اقل ألماً و سريع.. |
Bu, ulaşamayacakları bir yerde onları izleyen soğuk, korkutucu, insanlık dışı bir şeydir. | Open Subtitles | شيء يضعفهم خارج عن سيطرتهم شيء بارد و مخيف شيء غير بشري |
Güney Afrika'da Nairobi yakınında bulundu, zalim ve insanlık dışı bir deneyden geçtiği sanılıyor. | Open Subtitles | لقد أُسِرتْ قُرْب نيروبي، جنوب أفريقيا، ويُعتقد بأنها كَانَت جزءَ قاسي، من التجربة اللا إنسانية. |
Evet ama vücuduna yabancı bir cisim saplanmış. Bu, insanlık dışı bir şey. | Open Subtitles | أجل لكنّ لديه جسماً غريباً مزروعاً في فقاره، هذا غير إنساني |
Bu etik olamaz, askeri açıdan etkili değil ve açıkçası insanlık dışı. | Open Subtitles | هذا ليس أخلاقياً انه غير فعال عسكرياً وبتأكيد غير إنساني |
Bu doğruysa, sadece insanlık dışı değil, ki bunu yüzlerine de söylerim, ayrıca psikoz olduğunu düşündüğüm bir duruma neden olmuştur... | Open Subtitles | لو أن هذا حقيقي، فهذا غير إنساني.. وسوف أقول لهُم هذا.. ولكن رُبما يقود الأمر إلى ما أعتقد بأنهُ إضطراب ذهني والذي.. |
Baraja yapılan bu saldırı insanlık dışı bir saldırıydı. | Open Subtitles | الهجوم على السد كان متهور وتصرف غير إنساني يهدف للدمار |
Bu insafsızca, insanlık dışı ve illegal. | Open Subtitles | هذا أمر غير أخلاقي, غير إنساني وغير شرعي |
İnsanlık dışı tutsaklıktan kurtarmama izin vermediğiniz insan evladı. | Open Subtitles | يمكن للانسان أن لا يسمح لي لإطلاق سراح من الأسر غير إنساني. |
Size birinci ağızdan şunu söyleyebilirim; hapishane insanlık dışı bir yer. | TED | أستطيع القول أن السجن غير إنساني. |
Burada devrelerim kısa devre yaptı! İnsanlık dışı bir davranış. | Open Subtitles | دوائري تتلف هنا هذا غير إنساني |
Yapma dostum, ciddi ol. O dediğin hiçbir erkeğin yapamayacağı insanlık dışı bir kendine hâkimiyet gerektirir. | Open Subtitles | بحقك يا رجل، هذا يتطلب تصرف غير انساني ليس هناك رجل قادر على فعله |
İnsanlık dışı bir sefalet çekiyorlar. | Open Subtitles | وهذا يجعل وجودك غير انساني |
Adli tıp olarak bilinen patolojinin özel bir dalı da insanlık dışı sebepleri araştırır. | Open Subtitles | ولكن في هذا الفرع من علم التشريح بالذات والمعروف بالطب الشرعي سننقب عما هو غير بشري |
Neredeyse senin insanlık dışı ikiz kardeşin. | Open Subtitles | انه بطريقة عملية غير بشري وانت توأمه |
Bence aşkın insanlık dışı sistemlerin çatlak ve çarkları içinde direnme kabiliyetinin vurucu bir ifadesi. | Open Subtitles | أنا فقط أظن بأنه تعبير صارخ عن قدرة الحب على المثابرة والبقاء بداخل تروس و صدوع الأنظمة اللا إنسانية |
İnsanlığın onurunu yok eden sefalet insanlık dışı. | Open Subtitles | أَو الفقر الذي يطْحنُ الكرامةَ خارج يد البشرِ ذلك هو لا إنساني |
Bu şeyin insanlık dışı bir ceza olarak görülmesi gerekiyor. | TED | لابد أن هذا الشيء الذي أقوم به عقوبة قاسية وغير اعتيادية." |
Suriye'deki savaşa yol açan pek çok sebep varken, insanlık dışı mimarinin de asimilasyona, öz saygı ve kentsel bölge kavramlarının yok olmasına katkı sağlayarak mezhep ayrımını ve düşmanlığı besleme şeklini azımsamamalıyız. | TED | في خضم وجود أسباب كثيرة للحرب السورية، لا يتوجب علينا تقليل من أهمية كيف أنه، بالمساهمة في فقدان الهوية واحترام الذات، قام تقسيم المناطق الحضرية وعمارته اللاإنسانية في تغذية تلك الانقسامات الطائفية والكراهية. |
Şimdi, bunlar yoksul insanlar insanlık dışı yaşam standartlarında ve onların da kaybedecek şeyi yok. | Open Subtitles | اهلها فقراء معدمون مستويات معيشتهم دون البشر وليس لديهم شئ يخسرونه ايضا |