Bu soruyu yanıtlamak için, Boston civarında bir araştırma yaptık, birkaç haftalığına insanların evlerine üç faklı müdahilden birini yerleştirdik. | TED | اذن لحل هذا السؤال قمنا بعمل دراسة في منطقة بوسطون حيث وضعنا واحدة من ثلاثة تدخلات في بيوت الناس لمدة عدة اسابيع |
O (ürün) insanların evlerine, yatak odalarına mutfaklarına girmek zorunda. | TED | عليه أن يصل إلى بيوت الناس وإلى غرف نومهم وإلى المطابخ. |
Şimdi, Melanie, insanların evlerine zorla giremezsin. | Open Subtitles | الآن يا ميلاني لا يمكنك أن تقتحمي بيوت الناس. |
İnsanların evlerine girip onları uyurken öldürüyor. | Open Subtitles | انه يقتحم منازل الناس و يقتلهم و هم نائمين |
Kabile Polisi diğer insanların evlerine delik açanlardan hoşlanmaz. | Open Subtitles | الشرطة القبائلية لا تحب الناس يطلقون النار على منازل الناس الآخرين |
İnsanların evlerine öylece giremezsin. | Open Subtitles | أنه لا يمكنك اقتحام منازل الناس هكذا فحسب |
Bazı insanların hala terbiyeleri var insanların evlerine zorla girmiyorlar. | Open Subtitles | هذا لطيف ، لا زال هناك أناس يتمتعون بالأخلاق الحميدة ولا يدخلون عنوة إلى بيوت الآخرين |
Yada insanların evlerine uydu kurulumu yapıyorlar, daha sonrada o uyduları çalıyorlar. | Open Subtitles | او انهم يركبون الساتلايت للتلفاز في بيوت الناس حتى يتسنى لهم الرجوع لتلك المنازل و سرقتها |
Şimdiyse insanların evlerine nüfuz edip gözlerine girmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | الآن علينا أن نغزو بيوت الناس وأن نكسبهم في صفوفنا. |
Evlerinde olsalar bile insanların evlerine girip onları izliyorsun. | Open Subtitles | وتذهبين الئ بيوت الناس عندما يكونون هناك وتتجسسين عليهم |
Bazen, insanların evlerine de girdiğim oluyordu. | Open Subtitles | في بعض الأوقات أذهب إلي بيوت الناس |
İnsanların evlerine mi gitmemi istiyorsun? | Open Subtitles | تريد مني أن أذهب إلى بيوت الناس ؟ |
İnsanların evlerine ulaştırabilir. | Open Subtitles | يمكنه أن يطلقه في بيوت الناس |
İnsanların evlerine mi giriyorsun? | Open Subtitles | هل كنت تتسلل الي بيوت الناس ؟ |
Bildiğiniz gibi, insanların evlerine misafir olmak ancak TV yoluyla mümkün. | Open Subtitles | بالرغم من تواضعك، أنت تعلم مسبقًا أن طريقة دعوتك إلى منازل الناس هي عن طريق تلفازهم. |
Sattığın şeylerle insanların evlerine girdiğinde hissettiğin şey buydu. | Open Subtitles | وأن هذا ما تشعر به حين تدخل منازل الناس وتبيعهم |
İnsanların evlerine girdik, çocuklarına bakıyoruz. | Open Subtitles | نحن فى منازل الناس سيدى, مع اطفالهم. |
Bak, benim çocuklarım insanların evlerine gizlice girmezler. | Open Subtitles | اسمعي، لا يقتحم أولادي منازل الناس |
Doğrudan insanların evlerine gidiyor. | Open Subtitles | ومن هناك، سيصل إلى منازل الناس مباشرة |
İnsanların evlerine enerji götürüyoruz. | Open Subtitles | نجلب الطاقة إلى منازل الناس |