İnsanlar senin hakkında, ulusal televizyon kanalında yalan söylerse böyle mi davranacaksın? | Open Subtitles | هل هذا ما ستفعلينه لو كان الناس يكذبون حيالكِ على التلفاز الوطنيّ؟ |
İnsanlar senin adını benimkinden yüksek sesle söylemediklerinde seni bir tanrı olarak gördüklerinde seni kral olarak görmelerine az kalmıştı. | Open Subtitles | عندما كان الناس ينادون باسمك اعلى من اسمي وينظرون إليك بنظرة الإله كم سيستغرق قبل ان ينظرونَ إليك كملِك؟ |
Kulaç atmayı öğrenince insanlar senin yunus olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | أنت محترف هذا ما يعتقده الناس انت كنت مثل نصف دولفين هناك |
Kulaç atmayı öğrenince insanlar senin yunus olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | أنت محترف هذا ما يعتقده الناس انت كنت مثل نصف دولفين هناك |
Kendi kendine konuşmaya devam edersen, insanlar senin deli olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | إستمر بالتحدث إلى نفسك سيظن الناس إنك مجنون |
İnsanlar senin kötü bir şey yaptığını, o yüzden burada saklandığını söylüyor. | Open Subtitles | الناس تقول بأنك فعلت أمور سيئة وتختبأ هنا |
İnsanlar senin sadece çöp koklayıp duran sevgili bulamayan ve kötü bir işi olan birisi sanabilir. | Open Subtitles | الناس يعتقدون أنك مجرد مغفل كريه الرائحة لا يمكنه الحصول على صديقة و وظيفته مثيرة للشفقة |
Bence insanlar senin dünyayı nasıl değiştirdiğini konuşacaklar. | Open Subtitles | سيتكلم الناس عن كيفية تغييرك للعالم |
Brick, insanlar senin yaşında demircilik yapıyordu. | Open Subtitles | بريك، كان الناس في عمرك يعملون في الحدادة |
İnsanlar senin önünde seks mi yapıyordu? | Open Subtitles | كان الناس يمارسون الجنس أمامك؟ |
İnsanlar senin için sadece.. istediklerini getirmen için kullandığın bir araçtı. | Open Subtitles | كان الناس مجرّد وسائل لبلوغ غاياتك. |
- Ve insanlar senin dikkatini fazla vermedigini söylüyorlar. | Open Subtitles | ويقول الناس إنك لا تعير انتباهك |
Tamam, bak, insanlar senin gerçekten iyi birisi olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | حسناً، اسمع، يقول الناس إنك شخص طيب |
Evet ben de şaşırdım. İnsanlar, senin işleri kaybettiğininden bahsediyor. | Open Subtitles | أنا من بين من غيروا انتمائهم الناس تقول أنك قد فقدت الكثير من العملاء |
Evet, öylesin. İnsanlar senin utangaç olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أجل، إنّكِ كذلك، الناس تقول إنّكِ خجولة. |
İnsanlar senin kurbanı oynadığını düşünüyor. | Open Subtitles | الناس يعتقدون أنك الضحية |
Bence insanlar senin dünyayı nasıl değiştirdiğini konuşacaklar. | Open Subtitles | سيتكلم الناس عن كيفية تغييرك للعالم |
İnsanlar senin hala beni sevdiğini zannedecekler. | Open Subtitles | هكذا سيظن الناس أنك مازلتِ تحبيبننى |
Küfür edersen insanlar senin hakkında kötü düşünür. | Open Subtitles | اذا قلت كلنة سيئه سيظن الناس سوء بك |