Sizi seven insanlara yardım etmeden önce kendinizinkini takın. | Open Subtitles | قبل ان تساعد الناس الذين يحبوك ضعه على وجهك |
Sadece insanlara yardım ediyordu kendisinde yardım istendiği zaman ediyordu. | Open Subtitles | وإنما تساعد الناس ببساطة، عندما تُطلب منها المساعدة، لطالما ساعدت الناس. |
Açıkçası hedefim insanlara yardım etmek kendilerini daha iyi tanıyabilmeleri için. | TED | هدفي بسيط جدا، أن أساعد الناس ليصبحوا أكثر انسجاما مع أنفسهم، |
Sonuç olarak insanlara yardım edecek bir şey yapmanın ne demek olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف تكون صناعة شيء مضر لأنه قد يساعد الناس في نهاية المطاف |
Biz, bizden başka gidecek kimsesi olmayan insanlara yardım ediyoruz.. | Open Subtitles | نحن نساعد الناس الذين ليس لهم مكانٌ آخر يذهبون إليه |
İnsanları öldürmek için para bulunabiliyorsa insanlara yardım etmek için de para bulunabilirdi. | Open Subtitles | إذا يمكنك أن تجد مال لقتل الناس يمكنك أن تجد مال لمساعدة الناس |
insanlara yardım etmek için doktor olmuştum, ama dünkü oryantasyon.. | Open Subtitles | لقداصبحت طبيبا لكي اساعد الناس لكن توجيه ليلة أمس |
O parayla 100 farklı şey yapabilirdim ama insanlara yardım etmek istedim. | Open Subtitles | كان يُمكنني فعل 1000 شيء آخر بذلك المال لكنني أردت مُساعدة الناس |
Listenin insanlara yardım etmesi gerekirdi, işleri batırması değil. | Open Subtitles | قائمة من المفترض أن تساعد الناس , ليس كل شيء حتى برغي |
Çocuklar, müdahele toplantıları insanlara yardım etmek içindir onlar hakkında her sevmediğiniz küçük şeye saldırmanız için değil. | Open Subtitles | شباب، هذه التدخلات من المفترض أن تساعد الناس وليس من أجل مهاجمتهم عن كل شيء صغير لا تحبونه فيهم |
İşin insanlara yardım etmek! | Open Subtitles | يفترض أن تساعد الناس و ابني بحاجة للمساعدة |
ağrıyı dindirmek, hastalığı yenmek, sağIıklı kalmak için insanlara yardım etmem gerekiyor. | Open Subtitles | أنا من المفترض أني أساعد الناس ليسيطروا على ألمهم لهزيمة المرض,للبقاء أصحاء |
Bir dil rehberi olarak Yardımsız dil öğrenmelerinde insanlara yardım ediyor ve bunu her gün görüyorum. | TED | كمعلمة لغة، أساعد الناس على أن يتعلموا اللغات بأنفسهم، وأرى ذلك كل يوم. |
Söylemem gerekenlerin, insanlara yardım edebileceğini düşündüm. | Open Subtitles | أعتقد بأنه ما يمكنني قوله قد يساعد الناس |
Kendimi kandırmıyorum, işim dünyadaki en önemli iş değil, ama insanlara yardım eden bir yerde çalışıyorum ve bunun bir parçası olduğumu sanmıştım. | Open Subtitles | أنا لا أخدع نفسي، أعلم أن وظيفتي ليست أهم وظيفة في العالم لكنني اعمل في مكان يساعد الناس ودائماً مارأيت أنني جزء من هذا |
Phoebe, insanlara yardım etmemiz gerek, zarar vermemiz değil. | Open Subtitles | فيبي، من المفترض أن نساعد الناس لا أن نَضرهُم |
Bizim insanlara yardım etmemiz gerekiyordu, öyle değil mi? | Open Subtitles | من المفترض اننا نساعد الناس اليس كذلك لهذا تم اعادتنا |
Burada yaptıklarımızla insanlara yardım ettiğimize inandığınızı bilecek kadar uzun zamandır buradayım. | Open Subtitles | لقد كنت هنا لمدة كافية لكى اعلم اننا نفعل هذا لمساعدة الناس |
Ancak kesin olarak bildiğim tek şey: robotlar daha hassas ve güvenli olacak ve hayatın içinde insanlara yardım edecekler. | TED | ولكن هناك أمر واحد متيقنةً منه: سوف تصبح الروبوتات أكثر مرونة وأمنًا، وسوف تكون هناك لمساعدة الناس. |
Biliyorsun Matt, her gün insanlara yardım etmek zorundayım. Ama bana kimse yardım etmedi. Senden başka... | Open Subtitles | هل تعلم انه علي اني اساعد الناس كل يوم ولا احد استطاع مساعدتي سواك |
Sizin, kimsenin edemeyeceği zaman insanlara yardım ettiğinizi sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّ ما تفعلونه هو مُساعدة الناس عندما لا يكون هناك أحدٌ يُساعدهم. |
Evet, çünkü insanlara yardım edince, sonucu hep çok iyi oluyor değil mi? | Open Subtitles | نعم، لأنك عندما تساعدي الناس. لا يكون ذلك رائعاً. |
Kaybolmuş ve başkalarının kontrolü altında olan insanlara yardım eden bir uzmanım. | Open Subtitles | أنا متخصص بمساعدة الناس التائهين والذين يتم التحكم بهم من قبل آخرون |
- Zihinsen sorunları olan insanlara yardım eden bir yer. | Open Subtitles | إنه هذا المكان الذي يستطيع مساعدة الأشخاص ذو مشاكل عقلية |
Neden ihtiyaçları olduklarında insanlara yardım etmiyoruz, mesele Paris'tekilere | Open Subtitles | لماذا لا تساعدين الناس المحتاجين هنا في باريس؟ |
İnsanlara yardım etmek kısa süreli bir iş değildir, kardeş, ...ama istersen gerçekten iyi para kırarız, ...sana yardım edebilirim. | Open Subtitles | مُسَاعَدَة الناسِ لَيسَت مزعجة,يا أخي, لكن إذا أردت الحصول على بَعْض النقود، يمكنني تقييدك |
İnsanlara yardım etmek, dünyayı kurtarmak isterim. | Open Subtitles | اللَّهُ أعلَمُ أَنه كُلةّ لمُسَاعَدَة الناسِ لانقاذ العالمِ |
Ben sadece insanlara yardım edebilme yeteneğim varken sadece biraz iyi vakit geçirmek istediğim için onlara sırtımı dönmem doğru olur mu? | Open Subtitles | انا فقط لدي المهارات لأساعد الناس هل من المناسب لي ان ابتعد عن كل ذلك |