Hayır değil, tatilimizi iptal etmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | ليس تماما اضطررنا لإلغاء إجازاتنا |
Tucker'ın babası sırf bunun için geldiğini söyledi, ...biz de partiyi iptal etmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | والد (تاكر) يدعي أنه قادم جوا للمناسبة لذا اضطررنا لإلغاء الحفله |
Tarih kulübünü iptal etmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | اضطررنا لإلغاء نادي التاريخ |
Bu yıl, kış takımlarımı iptal etmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | كان يجب أن نلغي الفرق الشتائية هذه سنة. |
3 şehirde gösteriyi iptal etmek zorunda kaldık. | Open Subtitles | كان يجب أن نلغي العروض فى ثلاث قرى |