Ona randevularımı iptal etmeyi bırakmasını söyle çünkü hepsini yeniden ayarlayacağım. | Open Subtitles | أخبره أنّ عليه التوقّف عن إلغاء مواعيدي لأنّني ببساطة سأعيد جدولتها |
Pazartesi günü olan kurul toplantısını iptal etmeyi unutmayın. | Open Subtitles | لا تنسى أن إلغاء اجتماع مجلس يوم الاثنين. |
Arayıp iptal etmeyi bile düşündüm. | Open Subtitles | لقد فكرتُ في الواقِع بالاتصال و إلغاء الأمر |
Sana söylemek için iyi bir zaman olduğunu düşünüyorum Weight Watchers'a 1996 yılında katıldım ve aylık üyeliğimi iptal etmeyi unuttum. | Open Subtitles | أظن الآن الوقت المناسب لأخبرك أنني إنضممت لبرنامج التخسيس في 1996 ونسيت أن ألغي إشتراكي الشهري |
Tamam. İkinci takip mesajımı iptal etmeyi unutmuşum. - Bana okumak ister misin? | Open Subtitles | الذي أدخل فيه الإطار الزمني. حسنا. نسيت أن ألغي رسالتي الثانية. |
Bu yüzden lütfen, son ayağı sürdürme konusunu ve başkentteki konuşmayı iptal etmeyi bir daha gözden geçirin. | Open Subtitles | لذا، أرجوك فكّر في ركوب سيارة عند النهاية. وأرجوك فكّر في إلغاء خطاب العاصمة. |
İptal etmeyi düşündüm ama iyimserliğimi koruyup enerjiyi kirletmemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لقد فكرت فى إلغاء هذا الحدث لكنى أحاول أن أبقى إيجابية وإبقاء طاقتى نظيفة ذلك ما كانت تريده |
Bu gece görüşebiliriz demiştim. İptal etmeyi unuttum. | Open Subtitles | لقد قمت بحجز مطعم لليلة ، ونسيت إلغاء الحجز |
Primo'daki rezervasyonumu iptal etmeyi unuttum. | Open Subtitles | - يا إلهي ! لقد نسيتُ إلغاء حجزي في مطعم بريمو |
- Bilmiyorum. Ama beni uçağa bindirmelerinden önce bütün her şeyi iptal etmeyi düşünüyorlardı. | Open Subtitles | لا أدري، فقبلَ أن يضعوني في الطائرة، كانوا يفكّرون في إلغاء العمليّة كلّها، ثمّ... |
İptal etmeyi düşünme bile hanımefendi. | Open Subtitles | -إيّاكِ أن تفكّري في إلغاء الموعد يا امرأة |
İptal etmeyi düşünme bile hanımefendi. | Open Subtitles | -إيّاكِ أن تفكّري في إلغاء الموعد يا امرأة |
- Bakkal siparişini iptal etmeyi unutmuşsun! - Anne müşterilerle ilgileniyorum. | Open Subtitles | لقد نسيت إلغاء طلبية المخبز - أمي, أنا مع بعض الزبائن - |
Hayır. Bunu iptal etmeyi unuttum. | Open Subtitles | نسيتُ إلغاء الأمر. |
Daveti iptal etmeyi düşünüyorum. | Open Subtitles | أفكر في إلغاء الأمر |
Daanish ali, dostunu eve getirdin ama onun biletini iptal etmeyi unuttun. | Open Subtitles | دانش Daanish علي، يكون صديقك يأخذك الوطن ... ولكنك نسيت أن إلغاء تذكرته. |
Victoria'nın yatırımcıların yatırımcısı elemanla toplantısını iptal etmeyi unuttum ve beş dakika içinde başlıyor. | Open Subtitles | لقد نسيت إلغاء موعد (فيكتوريا) مع موظفي صندوق الصناديق، -والذي سيبدأ بعد خمس دقائق . |
Acil bir durum olduğu için o toplantıyı iptal etmeyi unuttum. | Open Subtitles | نسيت أن ألغي الإجتماع لأن هنالك أمرُ ما |