Karısının spor hocasıyla yattığını düşünerek kadının spor salonu üyeliğini iptal ettirdi ama burada tek başına çalışabilsin diye yedek anahtarını verdi. | Open Subtitles | ألغى عضوية زوجته بالجيم لشكه أنها تضاجع مدربها لكن أعطاها مفاتيح إحتياطيه لتتدرب هنا |
Müşterilerimizden biri, taşradaki otel rezervasyonunu iptal ettirdi. | Open Subtitles | أحد عملائنا ألغى حجزه في فندق في شمال الولاية |
Dün geceki Vivaldi konserine iki biletim vardı. İptal ettirdi. | Open Subtitles | لدي تذاكر لحفلة (فيفالدي) الموسيقية ثم ألغى موعده معي بالطبع |
Hasta karısının sigortasını iptal ettirdi. | Open Subtitles | ألغت التأمين الطبي عن زوجته المريضة، |
Annem hattımı iptal ettirdi. | Open Subtitles | أمي ألغت خدمة هاتفي النقال |
Andy Left... rezervasyonunu yarım saat önce iptal ettirdi. | Open Subtitles | لقد ألغى حجزه منذ نحو ساعة |