Silindir İran'ın yurt içinde ve dışında nasıl algılandığına dair büyük bir tartışmanın konusu oldu. | TED | أصبح رمزا عظيما، موضوعا عظيما للمناظرة حول ما هي عليه إيران داخليا وخارجيا. |
Hepsi planlanmıştı. Mussawi İran'ın adamı. | Open Subtitles | الإتصال كله كان خدعة من الواضح الأن أن موساوى يعمل لحساب إيران |
Bugün de her günkü gibi İran'ın gündeminde rehinelerin casus olarak kullanılıp kullanılmayacağı vardı. | Open Subtitles | لم تكن الإشارات المتضاربة في إيران اليوم بهذه الأهمية قط حول ما إذا ستتم محاكمة الرهائن أو لا, كجواسيس |
El-Kaide İran'ın da en büyük düşmanı. | Open Subtitles | والقاعدة أيضاً هي العدو الأول لإيران |
Amerika hükümeti İran'ın programı ile ilgili kötü durumdaydı. | Open Subtitles | كانت الإدارة الأمريكية في موضع سئ من البرنامج النووي الإيراني |
Neden İran'ın savaş alanındaki zaferlerini okuyorum? | Open Subtitles | لماذا أقرأ عن النجاحات الإيرانية في ساحة المعركة .. ؟ |
İran'ın, CIA tarafından onlara kurulmuş bir paranoya olduğunu bilmelisin. | Open Subtitles | ظننت بأن عليك معرفة بأن إيران تعتقد بأنها خدعت من قبل وكالة المخابرات المركزية |
Popüler yanılgılardan biri şiraz üzümlerinin menşeinin İran'ın güneybatısı olduğudur. | Open Subtitles | إعتقاد واحد خاطئ شائع ان عنب الشيراز نشأت بـ جنوب غرب إيران |
1978'deki Dünya Kupası'nda İran'ın kalecisi olarak hatırlıyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّه كان حارس مرمى إيران خلال مونديال 1978 |
İran'ın sınırda kullandığı donanım, son çıkan Çin radar teknolojisini içeriyor. | Open Subtitles | منشآت إيران الحدود المرجح أن تشمل أحدث الصينية المضادة للالشبح تكنولوجيا الرادار. |
İran'ın düşmanlarının inanmamızı istediği... dedikodular ve yalanlar. | Open Subtitles | تلك شائعات وأكاذيب من أعداء إيران الذين يودّون منا تصديقها |
Ama o zamanlar, İran'ın demokratik bir lideri olduğunu düşünmüştüm. | Open Subtitles | ولكنّني ظننت في ذلك الوقت بأنّ إيران تملك قائداً ديموقراطياً .. |
Birkaç tane kuyu gamması mı ne almak için Dubai'de bulunan İran'ın en iyi nükleer bilim adamlarından biriydi. | Open Subtitles | لقد كان أحد الباحثين النويين في إيران كان في دبي للإشراف عل شراء العديد من الآبار جاما أو شيء من هذا القبيل. |
Dünya üzerinde İran'ın bu virüsten en çok etkilendiğini gördük. | Open Subtitles | ورأينا أن "إيران" كانت أكثر الدول إصابة بالفيروس في العالم |
İran'ın bomba elde etmesini istemiyoruz. | TED | ان لا تحصل إيران على القنبلة النووية |
Bu bir buz deposunun fotoğrafı, İran'ın güneybatısından. Yakhchal olarak da adlandırılır | TED | هذه صورة لمستودع للثلج، يُطلق عليه أيضًا "یخچال"، ويقع في جنوب غرب إيران. |
Aslında, 1980'lerde, İran ile konuşup, İran'a silah satması için Washington'da kulis yapan ve İran'ın anti-İsrail ideolojini dikkate almayan, İsrail'di. | TED | في الواقع، في الثمانينات، كانت إسرائيل هي من ضغطت على واشنطن لتتحدّث مع إيران و تبيعها أسلحتها و بغضّ النّظر عن الإيديولوجيا المعادية لإسرائيل. |
Ve bana göre, bu nesneyi İran'a götürmek, İran'a götürülmesine izin verilmesi, İran'ın ne demek olduğu hakkında sıra dışı bir tartışmanın başlamasına vesile oldu: Kaç çeşit İran var, ve İran'ın birbirinden farklı tarihleri günümüz dünyasını nasıl şekillendirebilir. | TED | وبالنسبة لي، أن آخذ هذا الشيء إلى إيران، أن يسمح لي بأخذ هذا الشيء إلى إيران كان ليسمح به ليكون جزء من مناظرة رائعة تقام على أعلى مستويات حول ماهية إيران، ما هي الإيرانات المختلفة الموجودة وكيف قد تشكل التواريخ المختلفة لإيران العالم اليوم. |
İran'ın askeri başarı raporlarına ne diyorsunuz? | Open Subtitles | وماذا عن تقارير نجاح الجيش الإيراني |
Credit Suisse İran'ın nükleer programına ve balistik füzeler yapan Havacılık Sanayi Kurumuna para aktardı. | Open Subtitles | من أجل برنامج العراق النووى و إلى هيئة الصناعات الجوية الإيرانية التى صنعت صواريخ باليستية |
Ben İran'dan uzaktayken İslam devrimi İran'ın üzerine çökmüş ve ülkedeki Fars kültürünü bütünüyle değiştirerek İslam kültürüne evirmişti. | TED | بينما كنت غائبة عن إيران، وكانت الثورة الاسلامية في ايران تنحدر وحولت البلاد تماما من الفارسية إلى الثقافة الإسلامية. |
İran'ın nükleer anlaşmada hile yaptığına dair dostlarımızdan istihbarat aldık. | Open Subtitles | لدينا معلومة استخباراتية من شركائنا أن الإيرانيين يخونون الاتفاق النووي |