Hogan şeyini yapıyordu, biz de İranlıları öldürüyorduk ya da her ne haltsa. | Open Subtitles | وعندما كان هوقن يعمل شيئه ونحن كنا نقتل الإيرانيين |
Diğer bir yandan, bir grup İranlıları köşeye sıkıştırdı. | Open Subtitles | قام الحشد بمحاصرة أحد الإيرانيين |
Bütün İranlıları bir araya getirecek bir sembol bulunması kritik bir hal alıyor -- Müslümanları, gayrimüslimleri, Hristiyanları, Zerdüştleri, İran'da yaşayan Yahudileri, dindar olanları ve olmayanları. | TED | يصبح حاسما إيجاد رمز سيوحد جميع الإيرانيين مع بعضهم -- المسلمين وغير المسلمين، المسيحيين والزرادشتيين واليهود الذين يعيشون في إيران، الأشخاص المتدينون وغير المتدينون. |
Bu kadınlar ve genç adamlar dünyanın değişik yerlerindeki İranlıları birleştirdi. | TED | هؤلاء النساء وهؤلاء الشبان وحدوا الايرانيين في جميع أنحاء العالم، في الداخل والخارج. |
Sen, Michigan'dakilerin, İranlıları sevdiklerini mi sanıyordun? | Open Subtitles | -هل اعتقد انهم يحبون الايرانيين في ميشيغان؟ |
insanlarını kontrol ediyor.Kürtleri kontrol edebileceğini düşündük ve İranlıları sınırlarında tuttuk ve bize petrol pompalamaya devam ettik.Ve birkez orduyu aldığımızda şimdi ortaya çıkacaktır. | Open Subtitles | يمكنه السيطرة على شعبه ,وكنا نعتقد انّ يمكنه السيطرة على الأكراد, ويبقي الايرانيين ضمن حدودهم ويحافظ على ضخ النفط لنا. وأنهبمجردبدأناللعمليةالعسكريةسيأتينا، |
İranlıları Atley'in bilgisinin yanlış olduğuna Cherokee'nin bir casus olmadığına ikna etmek için yanlış bilgilendirme kampanyası başlattılar. | Open Subtitles | لقد بدأو حملة التضليل لإقناع الإيرانيين بأن معلومات آتلي) كانت خاطئة) و أن (شيروكي) ليس جاسوسا |