İşte bu yüzden kendinizi kurtarmaya çalışacağınıza ilk günden bizimle irtibata geçmeliydiniz. | Open Subtitles | والذي هو سبب الاتصال بنا من أول بدل محاولة حفظ ماء الوجه |
Hükümet kuruluşlarıya irtibata geçebilirsiniz. Sizinle ilgileneceklerdir. | Open Subtitles | ويمكنك الاتصال بمكاتب الدولة هناك وسوف يهتمون هم بالامر |
Weiss ölümünden kısa bir süre önce kendisiyle irtibata geçmiş. | Open Subtitles | اتضح أن فايس كان على اتصال قبل وفاته بفترة وجيزة. |
Ortağın seninle irtibata geçince, ona paranın düşündüğünden daha fazla edeceğini söyle. | Open Subtitles | ..عندما يتصل بك شريكك أخبره بأن القطعة تساوي أكثر من هذا بكثير |
Bilmiyoruz. Halen bir talepte bulunmadı ve irtibata da geçmedi. | Open Subtitles | لا نعلم إلى الآن لم يقدم مطالب ولا إجراء إتصال |
Bu da demek ki irtibata geçmeye çalıştığım diğer tüm Avcılar ortadan kaldırılmış. | Open Subtitles | هذا يعني أنّ الصيّادين الآخرين الذين .كنت على تواصل معهم قد لقوا حتفهم |
Pekâlâ, tüm evlatlık çocuklarla irtibata geçip bu oda hakkında neler bildiklerini öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | يجب علينا التواصل مع جميع أطفال التبني لنكشف عمّا يعرفونه عن تلك الغرفة |
Her neyse George, eminim ki bizimle irtibata geçmek istiyorlarsa, bir yolunu bulacaklardır. | Open Subtitles | على أي حال, جورج, إني على يقين بأنهم إذا أرادوا الاتصال بنا, فسيجدون طريقة. |
Dünyayla irtibata geçerek bir sonraki adımımızın ne olduğunu öğrenmen gerek. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى الاتصال بالأرض ومعرفة ما هو مسار العمل المقبل ينبغي أن يكون |
Valiyle, Ulusal Muhafızlarla ve yerel askeri birliklerle irtibata geçin diyor. | Open Subtitles | الاتصال بالحاكم واعضاء الحرس الوطني واعلان الحالة الميدانية. |
Zamanı geldiğinde, Pick seninle irtibata geçecek. Seni seviyorum, Sarah. | Open Subtitles | والى ان يحين الوقت , بيك سيكون على اتصال بى انا احبك , ساره |
Ve limitli sayıda ajanla irtibata geçmeli. | Open Subtitles | و نحدد عدد العملاء التي تكون على اتصال بهم |
Onlarla irtibata geçmen, isim belirtmeden para yollaman bile peşinde iz bırakmana yol açar. | Open Subtitles | تَعُودُ على اتصال مَعهم، مستوي إرسال المالِ بشكل مجهول، تَتْركُ أثراً آخراً. |
Yardım arıyor. Komuta merkeziyle irtibata geçmeye çalışacaktır. | Open Subtitles | وسيبقى يحاول ان يتصل بمركز قيادة العمليات |
Bilmiyoruz. Halen bir talepte bulunmadı ve irtibata da geçmedi. | Open Subtitles | لا نعلم إلى الآن لم يقدم مطالب ولا إجراء إتصال |
Niye ailenden hiç kimse Çocuk Esirgemeyle irtibata geçmedi? | Open Subtitles | ولم أي أحد من عائلتك تواصل مع إدارة خدمات الاطفال والاسرة؟ أنتظري |
Yapmaları gereken ltzhak Zuckermann ile irtibata geçmek, ...bir kurtarma operasyonu düzenlenmesini sağlamak ve gettoda hayatta kalabilen sayılı yoldaşı kurtarabilmekmiş. | Open Subtitles | مهمتنا كانت التواصل مع زاك زاكرمات لبدأ عملية انقاذ لمحاولة انقاذ المقاتلين المتبقين |
İkinci olarak ise takımın hiçbir üyesiyle irtibata geçmeyecek. | Open Subtitles | ثانيًا، لن يتواصل مع أفراد العصابة بأيّ طريقة. |
Egzotik hayvanlar satan bir mağaza ile irtibata geçtim çünkü rüyamda beraber hayvanat bahçesine gittiğimizi ve senin yüzünü maymunlardan birinin lenfler sarkan pembe kıçına soktuğumu gördüm. | Open Subtitles | و قمت بالإتصال مؤخرا بتاجر حيوانات غريب , لأنه كان لدي حلم غريب جدا |
İşler boka sardığında benimle irtibata geçmen gerektiğini biliyorsun. | Open Subtitles | انت تعرفين ان عليك دائماً ان تتصلي بي عندما تسوء الامور |
Cinsel istismar konusunda uzman bir dedektifleriyle irtibata geçtiler. | Open Subtitles | اتصلوا بأحد عملاء مكاتبهم مختص ومدرّب بالتعامل مع الاعتدائات الجنسية |
İstersen daha sonra irtibata geçebiliriz. | Open Subtitles | سأكن على أتصال لاحقا أذا كنت مهتماً |
Site ile iletişime geç. Kaybolduğu zamanlarda onunla irtibata geçen birileri var mıymış bakalım. | Open Subtitles | فلتتصلي بموقع التعارف، وانظري لو اتّصل بها أيّ شخصٍ في وقتٍ قريبٍ من إختفائها. |
Askeriye aracılığıyla yerini tespit etmek için Evrensel Askeri Yer Bulma ile irtibata geçince askeri hapishanede olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | قمت بالتواصل مع القيادة العسكرية إذا كان بإمكان القيادة يمكنهم معرف أين هو وجدوه بأنه في سجن |
Polisin benimle avukatım vasıtasıyla irtibata geçmesini tercih ederim, dişçimle değil. | Open Subtitles | ،أفضل أن تتواصل الشرطة معي من خلال محامي ليس طبيب أسناني |
Eski telefon hattını yeniledik. Lütfen istediğiniz anda bizimle irtibata geçmekten çekinmeyiniz. | Open Subtitles | لقد استعدنا خط الهاتف السابق ، أرجو أن تشعر بالحرية للاتصال بي في أي وقت |