- Tatlım yapma seni ishal edebilir ve daha çok derize olursun. | Open Subtitles | عزيزتى.. توقفى سوف يسبب لك إسهال و سيجعلك تشعرين بمزيد من الجفاف |
Onlara ishal olduğumu söyledim ve detayları konuşmak için buraya geldim. | Open Subtitles | أخبرتهم أنني لديَّ إسهال لذا أستطيع العودة هنا وأخترع بعض التفاصيل |
Ani İshal bölümünde ...çalışanları tarafından takdir edilerek... uzun süreler çalıştı. " | Open Subtitles | يحبُّها زملاؤها ويحترموها. إنها موظفة منذ فترة طويلة في قسم الإسهال المفاجئ. |
Örneğin depresyonun, çocuklarda ishal ve zatürrenin ardından, maluliyetin en fazla rastlandığı üçüncü sebep olduğunu görüyoruz. | TED | الاكتئاب، على سبيل المثال، هو السبب الثالث للإعاقة، جنبا إلى جنب مع أمراض مثل الإسهال والالتهاب الرئوي في الأطفال. |
Pancar yediğimde bir bakmışsın ishal olmuşum. | Open Subtitles | أعني أنني أتناول الشمندر أعاني من اسهال دائم |
Nil Deltası çocuklar için bir kabustu ishal yapan hastalıklar, sıtma ve diğer bir sürü sorun. | TED | وكانت دلتا النيل اسوء مكان للاطفال فقد كانت امراض الاسهال تفتك بهم والملاريا تسبب الكثير من المشاكل |
Ama tedavimiz ona yardım ediyormuş gibi görünmüyordu, semptomları kötüleşiyordu. İshal, şiddetli karın ağrısı, ateş ve halsizlik. | TED | لكن علاجنا لا يبدو بأنه يساعدها أعراضها أصبحت أسوأ: إسهال وألم جوفي شديد وحمى و شعور بالضعف. |
Bir doğum ve ishal vakası için zorlu bir gece geçirdim. | Open Subtitles | واجهت ليلة عصيبة ، فقد أشرفت على ولادة وعالجت حالة إسهال مفرط |
Üçüncü ayda kusmalar başlamış, ...dördüncü ayda ishal, kusma, ishal, ishal. | Open Subtitles | التقيّأ الدافع في ثلاثة شهور... ... إسهالفي أربعةشهور، تقيّأ، إسهال، إسهال... |
Gazoza müshil ilacı katıp herkesi ishal ettiğin sefer için ne diyelim? | Open Subtitles | ماذا عن الوقت وضعت بيسمول في مساعدة كول وكلّ شخص كان عنده إسهال للصيف؟ |
Daha sonra mide salgı bezleri ve bağırsak dokusunda hücre ölümü nedeniyle, şiddetli ishal, iç kanama ve su kaybı. | Open Subtitles | بعد ذلك يصحبه موت الخلايا في الأمعاء و النسيج المعوي إسهال كبير , ونزيف معوى , وفقدان بالمياه |
Çocuklar ishal ve koleradan ölüyordu. | TED | الأطفال كانوا يموتون من الإسهال والكوليرا. |
Şimdi bu fikri ishal yapan hastalıklara uygulayalım. | TED | لذا فسوف أبدأ بتطبيق تلك الفكرة على أمراض الإسهال. |
İçgüdü ishal olmuş bir bebeğe su vermemeyi söyler çünkü diğer taraftan çıkacaktır. | TED | قد يخبرك حدسك أن لا تعطي الماء أبداً لطفل يعاني من الإسهال لأنه سيتدفق فقط من الطرف الآخر |
Birçok ölüm ise HIV/AIDS, tüberküloz, sıtma veya ishal kaynaklıydı. | TED | أي أكثر من عدد الوفيات التي سبّبتها أمراضٌ كالإيدز، والسُّل، والملاريا أو الإسهال. |
O zaman istatistiklere göre yarınızda ishal vakaları görülürdü. | TED | عندها ستقول الإحصاء في الواقع أن نصفكم كان سيعاني من الإسهال. |
İshal olmak ve kapısız tuvalet kabinlerinde 20 adamın tuvaletimi bitirmemi bekleyişini görmek için sabırsızlanıyorum. | Open Subtitles | لا استطيع الانتظار حتى احصل على اسهال في حمام من دون باب في حين عشرين رجل ينتظرني انتهي |
Üzgünüm. Benim panik ataklarıma ishal eşlik ediyor. | Open Subtitles | آوهـ انني اسف عندما اشعر بالقلق يصيبني الاسهال |
Muhtemelen salata yüzünden ishal olmuş kızgın bir müşteri yapmıştır. | Open Subtitles | من المرجح أنه زبون غاضب أصيب بالإسهال من بوفيه السلطات |
"Belirtileri arasında yüksek ateş, bulantı ve şiddetli ishal yer almakta." | Open Subtitles | تتضمّن الأعراض حمّى عالية تتضمّن الأعراض حمّى عالية مصحوبة بغثيان وإسهال عنيف |
Bağırsaklarda oluşan bir enfeksiyon. Ölene kadar ishal olursun. | Open Subtitles | إنه نوع من العدوى يصيب معدتكِ بحيث تصابين بإسهال إلى الأبد |
İshal yapan hastalık etmenleri üç yolla bulaşır. | TED | الكائنات المسببة للإسهال تنتقل بثلاث طرق أساسية. |
İshal olmadığın zamanlar kabız olursun. | Open Subtitles | ،ولو ليس إسهالاً فهناك إمساك |
Peki seni ishal eden şeyin ne olduğunu sanıyorsun? | Open Subtitles | ثمّ الذي تَفترضُ أعطاَك ذلك الإسهالِ الهائجِ؟ |
Midem patlayıcı derecede ishal olduğum zamanki gibi oldu gene. | Open Subtitles | معدتي تشعر مثل ذلك الوقت الذي كان لدي أسهال متفجر |
Bunca hapı aç karnına alırsan çok fena ishal olursun. | Open Subtitles | تناول جميعَ حُبوبِكَ بمعدةٍ فارغة ولسوفَ يأتيك إسهالٌ شديد السوء. |
Şiddetli anal boşalma olur, bazen de sert...diğer adıyla ishal. | Open Subtitles | أجل بشأن العسر الشرجي الحاد عنيف أحياناً.. ويصاحبه إسهالسيد باتل.. أنا الكثير عن الإسهال |
Obezite, dışkılama, mide iltihabı, ishal ve şişkinlikle sorunları vardı ve bazıları zar zor hayata tutunuyordu. | TED | لديهم مشاكل كالبدانة والهزال والتهاب المعدة والأمعاء والإسهال والانتفاخ وبعضهم بالكاد يتسطيع البقاء على قيد الحياة. |