- iskambil oynamasini bilmiyorum. - Sana ögretebilirim. | Open Subtitles | ـ إنّي لا أجيد لعب الورق ـ بوسعي أن أعلمكِ |
Orada oturmuş, sakallı bir adamla iskambil oynuyordum ona verdiğim kart sinek 7'lisi çıktı. | Open Subtitles | كنت أجلس ألعب الورق هنـاك مع رجل ذو لحية كنتأتواصـلمعـه أخرجتُ الورقة رقـم 7 |
Bugünlerde, soylu bir aile çocuğu tehlikeli ilişkilere girmeden iskambil bile oynayamaz. | Open Subtitles | الشاب النبيل لا يمكنه أن يلعب الورق دون أن يكسب بعض الأصدقاء الخطيرين |
Herifin yüze yakın iskambil kâğıdı paketi var ve tüm karo valeleri kayıp. | Open Subtitles | إن لديه 100 علبه من أوراق اللعب و كل أوراق ملوك الديناري مختفيه |
Bilmiyorum. * bir çeşit iskambil oyunu | Open Subtitles | لا أعرف. البينوكلي لعبة من ألعاب الكوتشينة |
İskambil oyunu bir tür mekanizmayı tetikliyor belli ki. | Open Subtitles | من الواضح أن لعبة سوليتير تشكل آلية تحريك ريموند |
Vagonlarda çiçekler varmış ve iskambil oynuyorlarmış. | Open Subtitles | زينت الزهور العربات وكانوا يتسلون بلعب الورق |
F.B.I.'ın suç laboratuarını kurma sebebi bu... bu "Remi Cin (iskambil oyunu)" tartışmalarının derinine inmek. | Open Subtitles | لا مشكله ياوالدي لهذا السبب المباحث الفدراليه أقامت مختبراً للتوصل إلى حقيقة النزاع الكلامي في لعبة الورق |
İskambil kâğıtları ve egzersiz için çarşıda yürüyüş. | Open Subtitles | يَلْعبونَ لعبةَ الورق ويَتجوّلوا حولهم مركز التسوّق للتمرينِ. |
Neden hep o iskambil kağıtlarıyla oynuyorsun? | Open Subtitles | لماذا أنت دائما تتفه مهعم وتلعب الورق, هاه؟ |
Bütün o politik planlarınız iskambil kâğıdından yapılan ev gibi darmadağın oluverecek. | Open Subtitles | كل الخطط السياسية تسقط مثل منزل من الورق |
Belki Kızıl Saçlı Maymun ve Kaka Suratlı Domates Burun iskambil kağıtlarından ev yapmaya çalışıyorsa ve ev sürekli yıkılıyorsa? | Open Subtitles | ماذا لو أن مؤخرة القرد الحمراء و وجه عابس طماطم الأنف يحاولان بناء بيت من الورق يسقط دائماً؟ |
Ben sizin içki masasından arkadaşınız veya iskambil oyunundaki eşiniz değilim. | Open Subtitles | أنا لستُ رفيق شُربكَ، ولا رفيقكَ في لعب الورق |
Kocam daha çok iş yapıp daha az iskambil oynasaydı, ev hazır olurdu! | Open Subtitles | لو أن زوجي يعمل أكثر، ويلعب الورق أقل لكان جاهزاً الآن |
İskambil kağıdından yapılmış evinin er geç yıkılacağını biliyordum ama fakat asla sonunun hapiste biteceğini düşünmemiştim. | Open Subtitles | لطالما قلت بأن بيتك الذي من الورق سيتداعى في النهاية ولكن لم أتخيل أبداً أن تزجي خلف القضبان |
Ben iskambil öğrenmek istemiyorum. Ben savaşmayı öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | انا لا أريد تعلم لعب الورق أريد تعلم القتال بالطائرات. |
Lütfen herkes bu geceki iskambil oyunu için salonda toplansın. | Open Subtitles | فليجتمع الجميع في غرفة المعيشة من فضلكم من أجل لعبة الورق هذا المساء |
# İskambil kartı gibisin Kutundan çıkamıyorsun # | Open Subtitles | ♪ مصنوعة أنت من بطاقة ♪ ♪ أنت كولدن 'ر العمل طريقك من كيس من الورق ♪ |
Karıştırılmış bir iskambil destesinde kağıtların sırasını kimin en çabuk ezberleyeceği konusunda yarışıyorlardı. | TED | كانوا يتنافسون من يستطيع حفظ ترتيب أوراق اللعب المخلوطة أسرع |
Anlaşılan annen bir iskambil canavarıymış. | Open Subtitles | اتضح أن والدتك شرسة في لعب الكوتشينة |
Barda yanındaydım ve sen iskambil oynuyordun. Hatırladın mı? | Open Subtitles | كنت معك فى الحانة وكنت تلعب سوليتير |
Dün gece, geç saatlere kadar iskambil oynadık. | Open Subtitles | الليلة الماضية، لعبنا الكريبج حتى منتصف الليل |
Jantlarında iskambil kağıdı olan bir şeye ne dersin? | Open Subtitles | ما رأيك بشيء يحتوي على ورق اللعب داخل المكابح |