III. Ptolemy İskenderiye'de demirlemiş her geminin kopyalaması için kitaplarını teslim etmesini gerektiren bir yasa çıkardı. | TED | وضع بطليموس الثالث سياسة توجب على أي سفينة ترسو في الإسكندرية بتسليم كتبها لأخذ نسخة منها. |
Maalesef Papa cenapları, konuyu araştırdığımızda, bir çokları var gibi duruyor, biri İskenderiye'de, biri Sicilya'da bir manastır'da. | Open Subtitles | للأسف صاحب القداسة, بعد أن بحثت بهذه المسألة, اتضح ان هناك الكثير, واحد في الإسكندرية, واحد, في دير في صقلية, |
Bu, bilginin elite ait olduğu İskenderiye'de geçerli değildi. | Open Subtitles | و الإهتمام و الحريةُ في فعلِ ذلك. و هذا لم يكن ممكناً في الإسكندرية. حيثُ المعرفةُ محصورةٌ للنخبة. |
İskenderiye'de fazla kalma! | Open Subtitles | لاتبق بعيدا فى الاسكندرية |
Burada İskenderiye'de sana sadık kalan... iki tam lejyon var. | Open Subtitles | -هناك فيلقين كاملين هنا فى الاسكندرية |
Ancak, insanlar gerçekten de sokağa döküldüğünde- ki ilkinde binlerce insan İskenderiye'de yaptı bunu- hayret vericiydi, muhteşemdi. Çünkü, sanal alemde aynı ideali, aynı hayal kırıklıklarını, aynı öfkeyi ve aynı özgürlük arzusunu paylaşan insanlar bir araya getirilerek, gerçek hayata taşınıyordu. | TED | ولكن الناس نزلت إلى الشارع لكن حينما خرج الآلاف ولأول مرة في الإسكندرية كان شعورا مذهلا فلأول مرة يلتقي الناس من العالم الافتراضي إلى العالم الحقيقي حلمهم واحد غضبهم واحد كلهم باحثون عن الحرية |
Bahar aylarında İskenderiye'de kuşatma altında kaldı. | Open Subtitles | لقد حوصر في الإسكندرية لمدة طويلة |
Bahar aylarında İskenderiye'de kuşatma altında kaldı. | Open Subtitles | لقد حوصر في الإسكندرية لمدة طويلة |
Böyle olduğu halde İskenderiye'de bazılarının bir kadını takdir ettiği ve hatta sözlerine güvendiğini biliyorum. | Open Subtitles | ورغم هذا، أعرف بعضاً في (الإسكندرية) يهوون ويثقون في كلمات |
- İskenderiye'de kalmak. | Open Subtitles | -البقاء فى الاسكندرية |