Tüm Avrupa'da ve müslüman toplumlarda islamın ve bütün inançların merkezinde şefkatin yer aldığına dair etkinlikler ve tartışmalar düzenlenecek | TED | وعبر أوروبا، المجتمعات الإسلامية يقيمون مناسبات ونقاشات يناقشون مركزية التراحم في الإسلام وفي كل المعتقدات. |
İslamın yıllardır kaybolmuş prensiplerinden birini kullanmamız gerekli. | Open Subtitles | علينا إستخدام مبدأ من مبادئ الإسلام حيث فُقد عبر السنوات |
İslamın yayılması nedeniyle, Arapça hat karmaşıklığının üzerlerinde baskı oluşturmuş olduğunu söylüyor, çünkü Kuran'da kelimelerin anlamını kaybetmesinden endişe duyuyorlardı. | Open Subtitles | يقول أن صعوبة الخطوط العربية شقّت طريقها بقوّة بسبب انتشار الإسلام لقلقهم من فقدان معاني كلمات القرآن |
Şimdi bazı insanlar, kamu ve özel hayatta İslamın rolünü, en azından sorgulamaya başladı. | TED | وبعض الناس , على الأقل , بدأت تسأل أسئلةً عن دور الإسلام في الحياة العامة والخاصة . |
Bu görüşe açısında olan insanlara göre (ve bu görüşe sahip olanlar, islam dünyasında çok kalabalık bir kitledir) ki bu insanlar, Bin Ladin in uygulamalarını kabullenmezler fakat, İslamın bir çozüm olduğunu kabul ederler. | TED | في محيط هؤلاء الناس أصحاب هذه النظرة، وهم عدد ضخم من الناس في العالم الإسلامي الذين يختلفون مع بن لادن وما فعله، لكنهم يتفقون على أن الإسلام هو الحل. |
Burdan yola çıkarak; dünyadaki, müslüman olduğunu söyleyen tüm insanlar, temelde, gerçekten islamın ne olduğu konusundaki değişik tanımlamaları destekleyebilirler. Aynı şey demokrasi içinde geçerlidir. | TED | نستنتج من ذلك أن الناس في كل العالم الذين يقولون أنهم مسلمين، في الأساس، يشتركون في مجموعة واسعة من التفسيرات المختلفة حول ما هو الإسلام حقيقة، ونفس الشيء ينطبق على الديموقراطية. |
İslamın rengi yeşil, mavi değil. | Open Subtitles | والأخضر هو لون الإسلام وليس الأزرق |
Seni bir Murtad olarak değerlendiriyoruz, bir dönek, ve islamın yolundan çıkmış biri. | Open Subtitles | سوف نعتبرك مرتد و خارج عن نهج الإسلام |
İslamın vaazı, her şeyin üzerinde,barıştır. | Open Subtitles | الإسلام يدعو إلى السلام قبل أى شىء |
Ve ben aslında etkili bir güçtüm, fikirleri sınırlar ötesine yaymakta. Ve ben, gerçek İslami inançtan farklı olarak, dünya çapındaki dindar arkadaşlarımın etkilendiği şekilde radikal İslamın yükselişine tanık oldum. | TED | في حقيقة الأمر كنت ذو تأثيرقوي وفعْال في نشر أفكار في كل الأنحاء . وشهدت تصاعد التطرف الإسلامي بتميز واضح من الإسلام كمعتقد ، وبالطريقة التي إنعكست وأثرت على المسلمين عبر العالم . |
İslamın içinde bu güzellik var. | Open Subtitles | الإسلام دين مليء بالجمال |
Onlar islamın ilk şehitleriydi. | Open Subtitles | أول شهيدة في الإسلام. |
Bin Laden bunu Batı'nın, İslamın kalbini ahlaksızca devralması olarak gördü. | Open Subtitles | اعتبر (بن لادن) هذه الخطوة بمثابة استيلاء للغرب الفاسد على قلب الإسلام |
Radikal islamın aksine liberal değerlerimizle övünüyoruz, fakat çocuk sığınmacıları gözaltına alan, çocukları ailelerinden ayıran göçmenlerin mülklerine el koyan baskıcı politikalarımız var. | TED | نحن نصرح بالقيم الليبرالية التي لدينا في معارضة الإسلام المتعصب ، ولكن -- لدينا سياسات قمعية تعيق طالبي اللجوء الأطفال، وتفرق بين الأطفال وأسرهم ، وتحتجز ممتلكات اللاجئين . |