Ama Ulusal İstihbarat Başkanı buraya geliyor ve bunu ona ispatlamamız gerekiyor. | Open Subtitles | لكن مدير المخابرات الوطنية في طريقه لهنا وسيريد منا أن نثبت هذا |
Bunun yalan olduğunu biliyoruz ve ispatlamamız gerek. | Open Subtitles | و الذى نعلم إنها كذبة , لذلك علينا فقط أن نثبت ذلك. |
O gece tekrar buraya döndüğünü de ispatlamamız lazım. | Open Subtitles | علينا أن نثبت أنه قاد سيارته رجوعا إلى هنا تلك الللية |
Psikolog görüşmesinde, kurutma makinesi yerine, seyretmeyi tercih ettiğini ispatlamamız gerek. | Open Subtitles | في الجلسة،علينا أن نثبت أنك... تفضل مشاهدة التلفاز عن النظر إلى الغسالة مفهوم؟ |
Ona şaka yapmadığımızı ispatlamamız gerekiyordu. | Open Subtitles | كان علينا أن نثبت له أننا لا نمزح. |
Eğer onu durdurmak istiyorsak, onun masum olduğunu ispatlamamız gerekir. | Open Subtitles | اذا كنا نريده أن يتوقف فيجب أن نثبت أنها بريئة مرحباً! |
Öncelikle, onun sağlığını önemsediğimizi ispatlamamız gerekiyordu. | Open Subtitles | اولا ، كان يجب ان نثبت اننا نهتم لصحتها |
Tanrı'nın sınavını geçip insanlığın hâlâ kurtarılmaya değer olduğunu ispatlamamız gerek. | Open Subtitles | "لابد أن ننجح في اجتياز اختبار الرب" "وأن نثبت أن البشر يستحقون الإنقاذ" |
Bu etiketsiz ve damgasız köpeğin, Grant Strictland şirketinden geldiğini ispatlamamız lazım. | Open Subtitles | و الذي ليس لديه أية بطاقات أو علامات و بذلك لا نستطيع أن نثبت أنه آت من عند (غرانت ستريكلين) |
FBI'ya projemiz hakkında hatalı olduklarını ispatlamamız lazım. | Open Subtitles | علينا أن نثبت للمكتب |