ويكيبيديا

    "istanbul'" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • اسطنبول
        
    • إسطنبول
        
    • القسطنطينية
        
    • لاسطنبول
        
    • لأسطنبول
        
    • اسطمبول
        
    • خارج استانبول
        
    - Buranın şampanyası berbat. İstanbul'dan baş ağrısıyla ayrılmayı istemem. Open Subtitles الشمبانيا هنا رديئة جدا لا اريد مغادرة اسطنبول وعندى صداع
    ...Kabul ve İstanbul yolculuğundan sonra kendimizi Fransa, Paris'e giden bu uçakta bulduk. Open Subtitles كابول واخيرا اسطنبول لقد انتهى الأمر على هذه الطائرة كان لا بد أن
    Bizim hedefimiz bir milenyum şehri olmak, aynen çevremizdeki şehirler gibi; İstanbul, Roma, Londra, Paris, Şam, Kahire. TED أن هدفنا هو ان تكون مدينة الألفية مثل العديد من المدن المحيطة بنا اسطنبول و روما و لندن وباريس و دمشق و القاهرة.
    İstanbul'da bizimle birkaç güzel gün geçir ve sonra... sonra evine git. Open Subtitles يجب أن تقضى معنا بعض من الأيام الجميله فى إسطنبول ثم تعود
    Yirmili yaşlarımda İstanbul'a taşındım, aşık olduğum şehir. TED في منتصف العشرينات من عمري, انتقلت الى إسطنبول, المدينة التي أعشقها.
    Romalıların Konstantinopol'ünü, yani modern İstanbul'u çevreler. TED والتي أحاطت مدينة اسطنبول الحديثة والتي يدعوها الرومان: القسطنطينية
    Sabah Cemal abinlen İstanbul'a gideceksen. Open Subtitles ستغادرين أنتِ وجمال لاسطنبول غداً صباحاً
    Geçenlerde İstanbul'da Herald Tribune'un düzenlediği lüks konulu bir konferanstaydım. TED كنت مؤخراً في مؤتمر عن الرفاهية ، التي نظمتها صحيفة هيرالد تريبيون ، في اسطنبول.
    Sizce burada durup... ağlaşarak birbirimizi aşağılamalı mıyız... yoksa İstanbul'a mi gitmeliyiz? Open Subtitles ماذا تقترح, ان نقف و نبكى هنا, ويهين احدنا الآخر, ام هل نذهب الى اسطنبول ؟
    Ona söyle, Albay Haki'ye desin ki H-A-K-İ, İstanbul'da başım belada. Open Subtitles قل لهم ان يخبروا الكولونيل هاكى ه أ ك ى فى اسطنبول اننى فى ورطة
    İstanbul'dan gelen muhabir de orada olacak. Open Subtitles و رجل من اسطنبول سيكون في التقديم. جيّد.
    Formda görünüyor. 24 saat içinde İstanbul'da bana rapor vermesini sağla. Open Subtitles يبدو فى لياقه كافيه أرسله لى فى اسطنبول فى أربعه وعشرون ساعه
    İstanbul'a gidecek, kızı ve makinayı İngiltere'ye sen getireceksin. Open Subtitles أن تذهب الى اسطنبول وتأتى بها هى والماكينه الى انجلترا
    1999'da deprem İstanbul'u vurduğunda oradaydım. TED كنت في إسطنبول عندما وقع الزلزال عام 1999م.
    Bir ayağım istanbul'da güçlü Türk kökenimle duruyor. Ama diğer bacağım dünyayı geziyor, farklı kültürler arasında köprüler kuruyor. TED جزء ثابت في إسطنبول بجذور تركية متأصلة. والجزء الآخر يحوم حول العالم. مرتبطًا بثقافات مختلفة.
    İstanbul'daki Rus Konsolosluğundan uygun bir kız seçtim. Open Subtitles لقد اخترت فتاه مناسبه من القنصليه الروسيه فى إسطنبول
    Ama bir yıldır İstanbul'dan uzaktı. Open Subtitles ولكنه بقى خارج إسطنبول لأكثر من عام الآن
    Dün, İstanbul'daki kuzenimden geldi bu. Open Subtitles في الأمس تلقبت هذه من ابن عمنا الموجود في القسطنطينية
    İstanbul gerçekten bizim için daha mı iyi olacak? Open Subtitles هل حقا سيكون الوضع أفضل لنا في القسطنطينية ؟
    Biz İstanbul'dan ayrılana kadar annesi onun için gelmemiş olursa öldür onu. Open Subtitles إن لم تأتِ أمه من أجله بحلول وقت مغادرتنا لاسطنبول اقتله
    And olsun ki kavga edin, hele bir gitsinler bu evden senden ötürü ben yemin verdim, gideceğim peşlerinden İstanbul'a. Open Subtitles هل هكذا يتصرف الأبناء إن تشاجرت معه أو خرجوا بسببك يمينا بالله سأغادر معهم لأسطنبول فراقب نفسك جيدا
    Schuman bunu 64'te Venedik ve 73'te İstanbul'da yaptı. Open Subtitles "شومان" فعل ذلك عام 64 فى فينسيا وفى اسطمبول عام 73
    İstanbul'da bir çok terörist örgütle işbirliği yapmış birisi. Open Subtitles كان يعمل لصالح عدة خلايا ارهابية خارج استانبول

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد