ويكيبيديا

    "istediği zaman" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • عندما يريد
        
    • عندما تريد
        
    • متى شاء
        
    • متى أراد
        
    • بأي وقت
        
    • وقتما أراد
        
    • وقتما يشاء
        
    • في اي وقت
        
    • في أي وقت تريد
        
    • في أي وقت يريده
        
    • بأيّ وقت
        
    • أي وقت أرادت
        
    • وقتما يريد
        
    • وقت تشاء
        
    • متى يريد
        
    O adam bir şey istediği zaman, genelde er geç alır. Open Subtitles عندما يريد هذا الرجل شيئاً يحصل عليه دائماً في نهاية المطاف
    köpek poponuzu koklar eğer isterseniz ama onun istediği zaman. TED الكلب يمكنه شم مؤخرتك، لو أجببت، عندما يريد.
    -Erika kafayı bulmak istediği zaman gidip şu okula birlikte gittikleri çocuğu görüyordu. Open Subtitles عندما تريد " ايركا " أن تتعاطي تذهب لصديقها الذي تذهب معه للمدرسه
    Yılbaşı partisine gitmek istemememi, senin de; gidip kız kardeşime göz kulak olmam ve, gitmek istediği zaman da eve getirmemi söylediğini hatırlıyorum. Open Subtitles اذكر الحفل وانني لم ارد الذهاب وبانك اجبرتني على الذهاب وعلى الاعتناء باختي وان اعيدها عندما تريد
    Ona beni istediği zaman görebileceğini söyledim. Kafam karmakarışıktı. Open Subtitles أخبرته أنّ بمقدوره رؤيتي متى شاء, لقد كنت مرتبكة
    O istediği zaman o güçlerini kullanamazsınız öğrenmeye ihtiyacı vardır. Open Subtitles . يجب أن يتعلم انه لا يستطيع أن يستخدم قواه متى أراد
    Uğraşmasına hiç gerek kalmadan, istediği zaman o belgenin bir kopyasını çıkartabilirdi. Open Subtitles كان بإمكانه القيام بأخذ نسخة من تلك الورقة بأي وقت يريده من دون أن يدرك أحد
    Yani durumunu istediği zaman değiştirebilir. Open Subtitles ما يعني أنه يمكنه تغيير موقفه وقتما أراد
    Yoksa, herkes gelip istediği her yere, istediği zaman park edebilir demek. Open Subtitles بذلك سنقول أن أي أحد يستطيع التسلل إلى مكان أي أحد وقتما يشاء
    Benimle evlenmek isteyen erkek kendisine vereceğimden fazlasını istediği zaman ona bir konuşma hazırladım. Open Subtitles عندي هيأ خطابا أخبر مقدم طلبي عندما يريد أكثر من أني أود أن أعطيه.
    Onun istediği gibi ve istediği zaman. Open Subtitles ما يريده عندما يريد ذلك وبالطريقة التى يريدها
    Baban istediği zaman iyi görünebiliyormuş, huh? Open Subtitles والدك يستطيع ان يكون حسن المظهر عندما يريد, أليس كذلك؟
    - İstediği zaman ona bir taksi çağırın. Open Subtitles ـ عندما تريد ، فيرجى الاتصال بسيارة أجرة.
    Bilirsin işte canın ekmek istediği zaman, bütün somunu istemezsin, öyle değil mi? Open Subtitles ،هل تعلم عندما تريد الخبز لكنك لا تريد رغيف كامل ؟
    Molly öyle biri değil. Bir şey istediği zaman bana söyler. Hatta bazen suyunu çıkarır iki, üç kez söyler. Open Subtitles لا ,مولي ليست هكذا عندما تريد شيئا تخبرني احيانا تعيده مرتين اوثلاثة الى ان استوعبه
    Güzel bir ahıra yerleştirdim bile. Babam istediği zaman ziyaret edecek. Open Subtitles وضعته في اسطبل، بوسع والدي زيارته متى شاء
    Yani istediği zaman yanımıza gelebileceğini söyleriz. Arkadaşımız oldun deriz. Open Subtitles ونخبره بأنه يمكنه الخروج متى شاء وبأنه فتانا
    - Bu beyefendi soğuk havaya çıkmadan önce önden atları getirtme zahmeti olmadan, istediği zaman bir yeri terk edebilmekten hoşlanıyor. Open Subtitles يحب ان يغادر المكان متى أراد بدون ارسال احصنة يوما قبله قبل ان يذهب عليها في الطقس البارد
    Bir diktafonu istediği zaman açıp, kapamasını sağlayacak donanımı hazırlayabilecek kadar bilgi sahibiydi bu işlerde. Open Subtitles لقد كان على الأرجح قادراً على تثبيت شئ كأداة لتشغيل و اطفاء الدكتافون بأي وقت يختاره
    - Tasmayı takmanın onun fikri olduğunu ve istediği zaman çıkarabilmesi gerektiğini söylüyor. Open Subtitles إنه يقول لأن الطوق كان فكرته فيمكنه إزالته وقتما أراد
    Dönüş tarihi açık. İstediği zaman dönebilir. Open Subtitles إنها تذكرة غير محدودة، يمكنه العودة وقتما يشاء.
    Burası onun evi, istediği zaman gelebilir. Open Subtitles هذا هو البيت انت تستطيع ان تاتي وتذهب في اي وقت
    Beni istediği zaman arayabilir. Open Subtitles أخبرها ان تتصل بي في أي وقت تريد.
    - Onu istediği zaman götürebiliyor. Open Subtitles يستطيع الوصول إليها في أي وقت يريده لماذا ؟
    İstediği zaman gelip alabileceğini söyleyin. Open Subtitles "أريده أن يعرف أنّ معطفه لايزال هنا ويمكنه أن يأخذه بأيّ وقت شاء".
    Merak ediyorsanız söyleyeyim istediği zaman gitmekte özgür. Open Subtitles في حالة إذا تعجبتو هي حرة بأن تذهب في أي وقت أرادت
    Bilmiyorum. Sanırım istediği zaman. Open Subtitles لا أعرف، على ما أخمن وقتما يريد
    Beni istediği zaman arayabilir. Gece veya gündüz. Open Subtitles يمكنها الإتصال بي بأي وقت تشاء ليلاً أونهاراً
    - Ben daima Krallık'tayım o yüzden istediği zaman ziyaret edebileceğini söyle. Open Subtitles لذا اخبره ان يأتي لرؤيتي متى يريد

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد