"istediğim bu değildi" - ترجمة من تركي إلى عربي

• ليس هذا ما
• هذا ليس ما
• يكن هذا ما
• ذلك لَيسَ الذي
• هذا لم يكن ما
• هل ليس ما
• ليس هذا ماكنت

- İstediğim bu değildi... - Senin ne istediğin önemli değil, Kyle!
ليس هذا ما أردته ليس هذا حول ما تريده ، كايل

Tamam Peder, size anlatmak istediğim bu değildi.
من قبل وقوع الحرب الأهلية ليس هذا ما سألتك عنه يا حضرة القسيس

- Demek istediğim bu değildi. Bu bir tesadüf değil, değil mi?
.ليس هذا ما قصدته هذه ليس مجرّد صدفة، صحيح؟

Demek istediğim bu değildi, fakat son zamanlardaki tuhaf davranışlarının sebebi buysa ve bundan hiç bahsetmek istemiyorsan mükemmel bir danışmanlık bölümüne sahibiz.
هذا ليس ما قصدته، لكن لو كان هذا هو مصدر سلوكك الغريب مؤخراً ،وأنتِ لا تريدين التحدث عنه فنحن لدينا قسم إستشارة ممتاز

Evet dostum. Demek istediğim bu değildi. Hadi ama.
أجل , يا رجل لم يكن هذا ما قصدته , هيا

Esas söylemek istediğim bu değildi.
ذلك لَيسَ الذي أردتُ للكَلام معك حول مع ذلك.

Hayır, söylemek istediğim bu değildi.
كلا. ليس هذا ما أردت أن أقوله.

Çok komik. Demek istediğim bu değildi.
مضحك جداً, لكن ليس هذا ما قصدته

Söylemek istediğim bu değildi yine de çabanı takdir ediyorum.
ليس هذا ما قصدته لكني كنت اقرب الفكرة

Şey demek istediğim bu değildi... ama iyi işti, Stephen.
حسناً، ليس هذا ما قصدته، لكن أحسنت العمل يا (ستيفن)

- Çifte standart yapıyorsun. - Hayır, demek istediğim bu değildi.
يا له من تفسير مزدوج - ليس هذا ما أتحدّث عنه -

Hayır, gerçekte demek istediğim bu değildi. Demek istediğim yalnızca... yani...
،لا، ليس هذا ما أقصده حقًا ... أنّي فقط أقصد

Gerçi benim istediğim bu değildi, değil mi?
لكن ليس هذا ما سألته، أليس كذلك؟

Öğleden sonra beşte fakat demek istediğim bu değildi.
الخامسة مساءاً ولكن ليس هذا ما قصدته

- İstediğim bu değildi.
ـ على الإطلاق ـ ليس هذا ما أطلبه

Çok üzgünüm. Bu gece için istediğim bu değildi.
أنا آسفة جداً هذا ليس ما كنت أريد فعله الليلة

Demek istediğim bu değildi. Şapkacı olmak istediğinden emin misin?
هذا ليس ما قصدته هل أنت متأكدة انك تريدين أن تكوني صانعة قبعات

Biraz, ama söylemek istediğim bu değildi.
قليلاً، ولكن لم يكن هذا ما أعنيه

Seninle konuşmak istediğim bu değildi.
ولكن لم يكن هذا ما أردت التحدث عنه

Demek istediğim bu değildi Piper.
ذلك لَيسَ الذي أنا كُنْتُ أَتحدّثُ عنه، زمّار.

Demek istediğim-- Demek istediğim bu değildi.
هذا لم، هذا لم يكن ما عنيته.

Yapma, Rachel, demek istediğim bu değildi.
ارجوك, رايتشل, هل ليس ما عنيته.

Söylemek istediğim bu değildi. Oh.
ليس هذا ماكنت اعنيه امي لقد كنت افرغ مافيني