Beni bu konudan muaf tutmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | يجب أن أطلب عفوكم على الوضع الذي نحن فيه |
Fakat derhal benimle senatoya gelmeni istemek zorundayım. | Open Subtitles | لكنني يجب أن أطلب منك القدوم معي إلى مجلس الشيوخ حالا |
Bu arada, gelecek ayın kirasını senden şimdi istemek zorundayım. | Open Subtitles | بالمناسبة ، أنا سأطلب منك إيجار الشهر القادم الآن |
Bayım, sizden hediyenizi alıp festivali terk etmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | عليّ أن أطلب منّك يا سيدي أن تأخذ حقيبة هداياك وتترك هذا المهرجان |
Otel müdürü olarak, senden bana o filmden bahsetmemeni istemek zorundayım. | Open Subtitles | كمدير فندق علي أن أطلب منك عدم ذكر هذا الفيلم لي |
Affedersiniz. Şüpheliyi sorgulamanızı bitirmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | عزراّ يجب أن أطلب منكم التوقف عن التحقيق مع الشاهد |
Bu yüzden artık bu konuya burnunuzu sokmamanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | وأنا يجب أن أطلب منك التوقّف نظر في هذا أيّ آخر. أيّ؟ |
Affedersiniz, bayan. Onu kapamanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | عذراً ,سيدتى,يجب أن أطلب منك أن تطفىء الهاتف. |
Bu arada, karar verme işlerini bırakmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | في الوقت الحالي .. يجب أن أطلب منك أن تتنحى جانبا عن إتخاذ القرارات |
Sizden kabine geçmenizi istemek zorundayım, bayım. | Open Subtitles | يجب أن أطلب منك بالوقوف خلف الشاشة يا سيدي |
Özür dilerim. Mağazayı terk etmenizi istemek zorundayım, bayan. | Open Subtitles | أَنا آسفُ.سأطلب منك مغادره المخزنِ ,سيدتى. |
Sizden memurlardan biriyle dışarıda beklemenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | سأطلب منك الإنتظار خارجا برفقة أحد الضباط |
Ancak bizden konuklarımızla ilgili bilgi sağlamamızı istiyorsanız resmi bir izinle veya benzeri farklı bir belgeyle gelmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | إذا تودّونا بتزويدكم بمعلومات بخصوص نزيلنا. سيكون عليّ أن أطلب منكما تفويض. أو وثائق أخرى من ذلك النوع. |
Bayım, korkarım evi terk etmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | سيدي، أخشى أن علي أن أطلب منك أن تغادر المنزل |
Bana yeterince yardımın oldu zaten, dostum... ama senden bir kez daha yardım istemek zorundayım. | Open Subtitles | لقد اسديت لي الكثير من العون يا صديقي و لكنني يجب علي ان اطلب عونك لمرة واحدة اخيرة |
Pekâlâ, artık gitmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | حسناً,أنا سأضطر لأطلب منكِ الرحيل. |
Bu konudaki tahminlerime güvenmenizi ve tüm önlemleri almanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | أريد أن أطلب منك الوثوق بتقديري للخطر المحذق بك, وتحتاط لهذا. |
Ama senden bu son iyiliği istemek zorundayım. | Open Subtitles | ولكن أحتاج أن أطلب منكِ هذا الصنيع الوحيد الأخير |
Onun için kalmanı istemek zorundayım. | Open Subtitles | لذا من واجبي أن أطلب منك البقاء |
Oğlunun öldüğünü doğrulamak için bir adamdan DNA örneği istemek zorundayım. | Open Subtitles | والآن لابد أن أطلب من رجل عينة حمض نووي للتأكد من أن ابنه قد مات |
Sen bir moronsun. Korkarım gitmenizi istemek zorundayım. Tyler meşguldü. | Open Subtitles | ـ أنت مغفل ـ أنا مضطر أن أطلب منك الرحيل |
Bayan, benimle gelmenizi istemek zorundayım. | Open Subtitles | سيدتي , أخشى انه يجب ان تاتي معي |
Bak, senden topluluğumuza daha fazla adapte olana kadar önyargılarını bir kenara bırakmanı istemek zorundayım. | Open Subtitles | أستطيع أن أطلب منكما أن تحتفظا بأحكامكما. حتى تندمجون في مجتمعنا جيدا |
Sizden, aracınızı çevirip, mülkten ayrılmanızı istemek zorundayım. | Open Subtitles | أنا سأضطر لأن أطلب منك إدارة السيارة ومغادرة المبني |